Yeni bir yıla adım atmamıza sayılı günler kaldı. Kimileri bu dönemi yeni umutlarla kutlamanın heyecanını yaşarken, kimileri de bu günleri kendi çıkarları için fırsata çevirmekle meşgul. Maalesef bu dönem, yalnızca kutlama değil, aynı zamanda fırsatçılığın zirve yaptığı bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkıyor.
Market raflarında etiketler, kira bedellerinde artışlar ve türlü hizmetlerde fahiş fiyatlar... Gözümüzün önünde dönen bu oyunlar, adalet duygusunun giderek yitip gittiğini gösteriyor. Günümüzde zengin, servetine servet katarken; dar gelirli vatandaş, geçim derdinde nefes almaya çalışıyor. Garibanın yükü büyüyor, çilesi bitmek bilmiyor.
Ancak unutulmaması gereken bir gerçek var: İnsan adaleti şaşabilir, terazisi doğru tartmayabilir. Ama ilahi adalet asla yanılmaz. Bu dünyada hakkıyla kazanmayan, kul hakkına giren, haksız kazanç peşinde koşanlar bir gün mutlaka Allah’ın terazisinde tartılacak. Her nefes alan canlı, bir gün ölümle tanışacak ve o büyük mahkemede boynuzsuz koç, boynuzlu koçtan hakkını alacak.
Üç maaş birden alanlar, kul hakkını gözetmeden servet biriktirenler, adaleti hiçe sayıp yalnızca kendi refahlarını düşünenler... Bugün keyif sürebilir, zengin sofralar kurabilir, yılbaşını ihtişamla kutlayabilirsiniz. Ancak unutmayın, bu dünya ne sizin ne de bizim. Bu dünya bir imtihan yeridir ve sonunda herkes hak ettiği karşılığı bulacak.
Zenginliğin, ihtişamın, gücün sizi kurtaracağına inanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü gerçek zenginlik, adalet duygusunda ve vicdanın huzurunda saklıdır. Allah’ın adaleti, er ya da geç herkese ulaşır. Bugün fırsatı kendi çıkarınıza çevirmiş olabilirsiniz, ancak ilahi adaletten kaçmanız mümkün değil.
Yeni yıl, kimileri için umut; kimileri için fırsat. Ama unutmayın, her yeni gün aslında bir imtihan. Siz hangi tarafta yer almayı seçiyorsunuz? Bu soruyu kendimize sormadan yeni yıla adım atmayalım. Çünkü nihayetinde adalet bir gün herkese lazım olacak.
Salih YALÇIN