Kabine değişikliğinin ardından Hükümet Sözcülüğü görevine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ getirildi.
Yeni Hükümet Sözcüsü olan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya ile yaşanan şirket listesi tartışmasına ilişkin, “Almanya şirketleri ile ilgili Türkiye’de yürüyen herhangi soruşturma ve kovuşturma yoktur” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısının gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi. 65. Hükümetin 44’üncü Bakanlar Kurulu toplantısının kabine değişikliğinin ardından toplandığını belirten Bozdağ, bugüne kadar Bakanlar Kurulunda görev yapan isimlere teşekkür etti. Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında yenilenen eğitim ve öğretim programlarının sunumunun Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından yapıldığını anlatan Bozdağ, önümüzdeki ilk 6 aylık değerlendirmelerin de toplantıda yapıldığını ifade etti. Bakanlar Kurulunda yapılan değişiklikler nedeniyle başbakan yardımcılarının görevlerine dair değerlendirmelerin Başbakan Yıldırım tarafından yapıldığını söyleyen Bozdağ, “MGK, MİT, TOKİ, TMSF ve Türkiye Varlık Fonu Başbakanımıza bağlı olarak çalışacaktır. Hükümet Sözcülüğü, TBMM ile ilişkiler, Danıştay ile ilişkiler, Diyanet İşleri Başkanlığı, TRT, Anadolu Ajansı ile ilgili konular Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ekonominin koordinasyonu ve bankalara Mehmet Şimşek, MGK kararlarının takibi, reformların ve yatırımların koordinasyonu Fikri Işık, ayrıca RTÜK, Atatürk Dil ve Tarih Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurulu da Fikri Işık’a bağlı olarak faaliyetleri sürdürecektir. Başbakan Yardımcısı Sayın Recep Akdağ; Kıbrıs işleri koordinasyonu, yatırım işleri iyileştirilmesi, AFAD ve yatırım ajansı ile ilgili konuları yürütecektir. Hakan Çavuşoğlu, Medeniyetler İttifakı Projesi ve yüzüncü yıl anma etkinlikleri ile ilgili konular üzerinde çalışacak, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı Sayın Çavuşoğlu tarafından ilgilenilecek kurumlar arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Mescid-i Aksa’da yaşananlara ilişkin soru üzerine Bozdağ, “İsrail hükümeti tarafından Müslümanların ortak ve kutsal mabedi Harem-i Şerif hakkında alınan tedbirler ve uygulanan kararlar İslam dünyasında din ve vicdan hürriyetine inanan herkes katında büyük bir infiale yol açmıştır. Müslümanların ibadetine kısıtlamalar getirilmesi, Müslümanların üzerine İsrail polisinin şiddet kullanarak müdahale etmesi, bazı Müslümanların hayatını kaybetmesi gibi hadiseler olmuştur. Bu uygulama haksız ve hukuksuz bir uygulamadır, asla kabul edilemez. İnsan hakları, din ve vicdan hürriyetine aykırıdır. İsrail hükümetini bu uygulamaları sonlandırmaya bütün Türk yetkililer davet etmişlerdir” diye konuştu.
Mescid-i Aksa’nın Müslümanların ilk kıblesi olduğunu hatırlatan Bozdağ, “Müslümanlar arasında kutsal olan üç mabetten birisidir. Burası sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanların ortak mabedidir. İsrail hükümeti Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın tarihi statüsüne saygı duymakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün gereğini yerine getirmesini İsrail hükümetinden bekliyoruz. Harem-i Şerif ile ilgili rutin uygulamalar neyse ona aynen geri dönülmesini, İsrail yönetiminden basiretli hareket ederek olayların daha fazla büyümesini engellemesi konusunda adımlar atmasını istiyoruz. İsrail hükümeti bu konuda bütün sağduyu çağrılarına kulaklarını tıkarsa, atılması gereken adımları atmazsa, buradaki olayların yönetilmesi ve başka sonuçları doğurmasından da endişe ederiz. İnsanların din ve vicdan hürriyetini gerektiği şekilde kullanmalarının önündeki engelleri kaldırmak doğru olandır. Umarız ki İsrail hükümeti bu uygulamaları tekrar gözden geçirir. Ancak, şu ana kadar henüz olumlu bir gelişme olmadığını da ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.