“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine destek açıklaması yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan 4 akademisyenin tahliyelerine karar veren mahkeme, davanın durdurularak dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini kararlaştırdı.
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 14.00 sıralarında sanık başlayan duruşmada, tutuklu 4 akademisyeni 100’ü aşkın avukat temsil etti. Duruşmada savunma yapan akademisyenler Muzaffer Kaya, ,Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı, tahliye ve beraat talebinde bulundular.
Sanıkların ifadelerinin ardından görüşü sorulan duruşma savcısı, akademisyenlerin tahliyesini ve dosya hakkında durma kararı verilerek Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini istedi. Savcı mütalaa verdikten sonra söz alan sanık avukatları müvekkillerinin eylemlerinin suç olmadığını savunarak, tahliye ve beraatlarını istedi.
İLK DURUŞMADA TAHLİYE
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, savunmalarının alınmış oluşu, dosya kapsamı, mevcut delillerin toplanmış olması, tutuklulukta geçen sürelerini dikkate alarak sanıkların tahliyelerine hükmetti. Mahkeme, sanıklar hakkında herhangi bir adli kontrol tedbiri uygulamadı.
DAVA DURDURULDU
Sanıklar atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişerek TCK’nın 301. Maddesinde belirtilen suçu (Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama) oluşturması ihtimalini değerlendirdi. Mahkeme, söz konusu suçun Adalet Bakanlığı’nın iznine tabii olması nedeniyle davanın durdurularak dosyanın Adalet Bakanlığı’na yollanmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi. Duruşma 27 Eylül 2016 tarihine ertelendi.
Duruşmayı izleyen grup tarafından kararın ardından adliye önünde yapılan açıklamada, “Mutluluğumuzun tarifi yok, onlara kavuşacağımız ve barış yolumuzda birlikte yürümeye devam edeceğimiz için çok heyecanlıyız. Barış için akademisyenler imzacıları hakkında açılmış tüm idari ve adli soruşturmaların düşürülmesi gerekmektedir. Talebimiz budur, mücadelemizin bir yanı da bu yönde olacaktır” denildi.