Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin YPG'ye silah verme kararına ilişkin, “PKK'ya doğrudan veya dolaylı yardım anlamına gelecek girişimleri kabul etmemiz söz konusu değildir” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, ABD’nin YPG’ye silah verme kararına ilişkin, “PKK’ya doğrudan veya dolaylı yardım anlamına gelecek girişimleri kabul etmemiz söz konusu değildir” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, İngiltere ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, Londra’daki konferansta uluslararası toplumla Somali arasındaki iş birliği şekillerinin ayrıntılı olarak ele alınacağını ve gelecek planlamasının yapılacağını belirterek, “Somali’nin Türkiye nezdinden sahip olduğu müstesna bir yer vardır. Türkiye, Somali’ye karşılık beklemeden, Somali’de barışın ve huzurun sağlanması için en fazla destek veren ülkeler arasındadır. 2011’den bu yana Somali’de devletin inşası, barış, güvenlik, istikrarın tesisi, ekonominin düzeltilmesi için Somali’ye en fazla desteği sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Somali’de geçtiğimiz Şubat ayında demokratik bir olgunluk ve barış içinde iktidar değişikliğinin gerçekleştiğini ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını anlatan Yıldırım, “Bütün bu gelişmeler Somali’nin geleceği açısından olumlu gelişmelerdir. Bununla birlikte Somali’nin yeni yönetimini bekleyen birçok da sorun vardır. Terörle mücadele, güvenlik mimarisinin yeniden teşkili, anayasa reformu, işler bir devlet düzeninin korunması bu işlerin başında gelmektedir. Bütün bu sıkıntıların üstesinden gelinmesi, uluslararası toplumun desteği ve sahada yürüteceği somut çalışmalarla mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.
İngiltere temasları kapsamında yapacağı temaslara değinen Yıldırım, “İngiltere Başbakanı Theresa May olmak üzere iş çevreleri ile yatırım konularını ele alacağız. Ayrıca, konferansa katılan diğer ülkelerin hükümet ve devlet başkanları ile de ikili görüşmelerimiz olacaktır. Referandum sonrası Türkiye pek çok ülkenin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Bu konuları paylaşacağız” dedi.
ABD’nin YPG’ye silah yardımı kararı
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi ABD’nin YPG’ye silah yardımı kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Yıldırım, “Türkiye’nin bu konudaki durumu çok nettir. Düşüncesinde herhangi bir kafa karışıklığı yoktur. Türkiye, bölgede PKK’nin bir başka terör örgütü DEAŞ’a karşı kullanılmasına karşıdır. Bunu net bir şekilde muhataplarımıza söyledik. Bir terör örgütü kullanarak başka terör örgütü yok edilemez. Sonra o terör örgütü de başınıza bela olur. PKK konusunu, Amerika’nın da zaten terör örgütü olarak kabul ettiği bilinmektedir. PKK’ya doğrudan veya dolaylı yardım anlamına gelecek girişimleri kabul etmemiz söz konusu değildir. ABD ve Türkiye, NATO’da iki önemli ortaktır. Dolayısıyla, stratejik düzeydeki ilişkilerimiz ile terör örgütü arasında Amerika’nın bir tercih yapma cehetine gitmesini düşünmüyoruz. Son karardaki açıklamalarda da esasen Türkiye’nin hassasiyetlerinin azami ölçüde dikkate alınacağının altı çizilmiştir” diye konuştu.
Türkiye’nin yıllardan beri terörle mücadele ettiğini hatırlatan Yıldırım, “İşin özeti şudur, bölgede terörle mücadele edilecekse Türkiye bunu en güzel şekilde yıllardan beri yapıyor. Fırat Kalkanı ile yurt dışında da bu operasyonu ne kadar başarılı yaptığını ortaya koymuştur. İleride Türkiye’nin başını ağrıtacak birtakım girişimlerin mümkün mertebe olmaması, Türkiye’nin PKK terör örgütü konusundaki hassasiyetinin en üst düzeyde dikkate alınması için hala Amerikan yönetiminin elinde imkanlar olduğunu düşünüyoruz. Eğer aksi karar alınırsa bunun doğuracağı sonuçlar, sadece Türkiye’yi bağlamaz aynı zamanda Amerika için de olumsuz bir netice ortaya koyacaktır” ifadelerini kullandı.
Bir televizyon programında Atatürk’e hakaret edilmesi
“Atatürk’ün hatırasına hakaret etme” suçundan soruşturma başlatılmasına ilişkin soru üzerine Yıldırım, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimizin kahramanları bizim milli değerlerimizdir. Dolayısıyla, bunlara yapılacak her türlü yakıştırmayı, yanlış sıfatları asla kabul etmeyiz, uygun görmeyiz. Bu ve buna benzer girişimleri şiddetle kınıyorum ve hukuken yapılması gereken ne varsa bunlar da yapılacaktır. Biz, kahramanlarımızın kurduğu, binlerce şehidimizin bize emanet ettiği yurdumuzu daha ileri götürecek ne tedbir varsa bunları alacağız. Tarihimiz bizi utandıracak hiçbir şeye sahip değildir. Onun için bu tartışmaların yapay, anlamsız ve maksatlı olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Başbakanlık makamının konumu ne olacak?
21 Mayıs’ta yapılacak AK Parti kongresinden sonra Başbakanlık makamının konumunun ne olacağının sorulması üzerine Yıldırım, “Bu anayasa değişikliğinden sonra benim konumumla ilgili insanlar sağ olsunlar çok ilgi gösteriyorlar, ne olacağımı, ne iş yapacağımı, işe ihtiyacım var mı diye soranlar oluyor. Bundan da duygusal olarak etkileniyorum, hoşuma gidiyor yani. Hatırlanmış olmak, düşünülmüş olmak ama ben geleceğe yönelik hiç hesap yapmadım, bundan sonra da yapmam. Allah Kerim. Önümüzde yapacak bir işimiz var, kongremizi en güzel şekilde yapacağız, genel başkanımızı seçeceğiz. Ondan sonraki oluşumlara da yetkili kurullarımız, grubumuz karar verecek, genel kurulda tüzük değişikliği zaten gündemde var. Yolumuza devam edeceğiz. 3 Kasım 2019’a kadar (parlamenter sistem) mevcut sistem devam edecek. Bizi erken terhis etme gayretleri olabilir ama siyasette her zaman her şey olur. Şu anda biz sorumluluk sahibiyiz ve bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmenin gayreti içindeyiz. Milletimiz de istediği müddetçe milletin emrinde olur, kenara çekil derse kenara çekilmesini de biliriz” açıklamasında bulundu.
Başbakan Yıldırım, “Yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için isminizin geçtiği yönünde haberler çıktı, bu konuda bir açıklamanız olacak mı?” sorusuna, “Beni benden çok düşünen var ama herkes işine baksın” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı açıklamalar
Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında 16 Nisan referandumuna ilişkin yaptığı açıklamalara işaret eden Yıldırım, “Sayın Kılıçdaroğlu, dün ne yazık ki grup toplantısında yine referandumla ilgili, sonuçlarla ilgili bildik açıklamalarına devam etti. Yüzde 48.6’nın adayı kim olacak diye bir miras paylaşımına girdiklerinde düşündük ki artık yenilgiyi kabul etmişler ama yatıp kalkıyorlar tekrar uyanınca başa dönüyorlar. YSK’ye verip veriştiriyor. YSK, bizim göz bebeğimiz bir kuruluştur. Dünyada örnek bir şekilde seçim yapmış ve ciddi bir sorun oluşturmadan da bu seçimleri gerçekleştirmiştir. Seçimlerle ilgili ‘oylar çalındı’ iddiası var mıdır, bir seçimin şaibeli olup olmamasının tek şeyi, oyların sandığa yansımamasıdır. Böyle bir iddia yok. Hiç kimse bu iddiayı söylemiyor, neymiş mühür vardı yoktu. Sandık kurullarının hatalarını oy verenlere, ceremesini çektirmeye hakkımız var mı? Benim görevim mi yani, pusulanın ne olduğu, önemli olan senin bastığın mühürdür, evettir, hayırdır. Öbür mühürlerin önemi yoktur. Bunlar için onlarca karar var” şeklinde konuştu.
“Önce siz demokrat olacaksınız”
Yıldırım, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bir türlü bu sonucu hazmedemiyorlar. Bu demokrasiyi millet iradesini kabul etmemek anlamına gelir. Önce siz demokrat olacaksınız. Bunlar hala vesayetin etkisi altında. Ülkemizin seçimlerini başarılı bir şekilde yapan ve bugüne kadar defalarca bunu ispatlamış YSK’ya laf ediyorlar. Onları rencide edecek, hedef gösterecek açıklamalar yapıyorlar, şiddetle kınıyorum. YSK üyelerimiz bizim en tecrübeli, en prestijli hukukçularımızdır. İşlerini de en güzel şekilde yapıyorlar. Milletimizin bunu bilmesini isterim. Yargı kurumlarını yıpratmaya devam edersek ondan sonra asıl sorun başlar. Artık bu tartışmayı burada bitirme zamanı gelmiştir. İşimize bakalım, geleceğe bakalım. Sayın Kılıçdaroğlu’na düşen bundan sonra ‘2019 seçimlerinde nasıl başarılı olunur’, bunun için taktikler geliştirsin. Kuzu taktiğine tekrar geri dönebilir, bu kısmen başarılı oldu, bundan sonra da bunu sürdürebilir.”
‘CHP’yi (Cumhurbaşkanlığı Külliyesi) sarayın karıştırdığı’ yönündeki açıklamaların sorulması üzerine Yıldırım, “Bizim böyle bir şey yapmamıza ihtiyaç yok. CHP’nin klasiğidir, her seçimden sonra ‘kurultay, kurultay’ diye sesler yükselir. Bakın CHP’nin siyasi tarihine en önemli olaylardan sonra kurultay talepleri vardır, bugün de aynısı olmuştur. Sarayın işi gücü yok da CHP ile mi uğraşacak? Dünya kadar millet işi var. CHP’ye sıra bile gelmez. Saray kelimesini düzeltiyoruz, külliye. Saray sizin tabiriniz, bizimki külliye” ifadelerini kullandı.