3 bin veri ile ses ve öksürük kayıtlarına göre kişinin korona virüs olup olmadığını saptadıklarını belirten Doç. Dr. Genç, başarı oranının ise yüzde 60 ila 80 arasında olduğunu kaydetti.
Gelişen teknolojiyi takip eden ve daha önceden birçok proje ile ilklere imza atan Fırat Üniversitesi, her alanda ülkenin gelişmesine katkı sağlamaya devam ediyor.
Son olarak Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zülfü Genç ve ekibi tarafından giyilebilir sensörler ve yapay zeka destekli bir yazılım ve uygulaması olan “Hastalık Teşhisi ve Hasta Takibi için Yapay Zeka Destekli Akıllı Bileklik Tasarım ve Uygulaması” Projesi KOSGEB ve ilgili kurullar tarafından kabul edilerek desteklendi. Proje ile belirli semptomları gösteren hastaların, giyilebilir sensörlerden alınan sinyalleri yapay zeka destekli yazılım ile işleyerek doktorların kullanabileceği karar destek sistemi oluşturma amacında olduklarını ifade eden Doç. Dr. Genç, yaygın semptomları ateş ve öksürük şeklinde olan korona virüs enfeksiyonunun verilerini bu yazılım ile işleyerek erken teşhis ve kesin tanıdan sonra hastanın uzaktan canlı takip sistemini proje kapsamında başarı ile gerçekleştirdiklerini belirtti. Yazılımda öksürük sesinden hızlı korona virüs testi çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Doç. Dr. Genç, ilk kez bu testin mobil uygulamaya eklendiğini ve yüzde 60 ila 80 arasında doğru sonuç alındığını vurguladı. Doç. Dr. Genç, projenin sağlık çalışanı ve hasta arasında güvenli bir veri iletişimi ve etkin takip sayesinde sağlıkta yerli, milli çözüm ile konfora ulaşılmasının yanı sıra bu entegrasyon sayesinde telefonda hızlı bir şekilde korona virüs testi alma olanağını ortaya çıkaracağını bildirdi.
16 aylık emeğin sonucunda ortaya çıktı
Geliştirdikleri proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Zülfü Genç, “2020 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı AR-GE ve inovasyon destekli programı kapsamında Elazığ KOSGEB’e sunmuş olduğumuz ‘Hastalık Teşhisi Ve Hasta Takip İçin Yapay Zeka Destekli Akıllı Bileklik Tasarım ve Uygulaması’ Projemiz ilgili kurullar tarafından kabul edilerek desteklenmiştir. Bu proje kapsamında yaklaşık 16 aylık bir süreç içerisinde sağlık sektöründe kullanılabilecek, giyilebilir sensörler ve yapay zeka destekli bir yazılım ve uygulama geliştirdik. Burada da onların prototiplerini görmektesiniz. Süreç içerisinde 4-5 tane farklı prototip üzerinde çalıştık ve nihai ürünü şuan kolumda. İki adet farklı yeni tasarım gerçekleştirdik” dedi.
Veriler akıllı bileklik aracılığıyla gönderiliyor
Ürettikleri akıllı saat ve bileklik yardımıyla hastalıkların teşhisi ve tespit edilmiş hastalardan alınan verileri sağlık sistemine gönderebildiklerini ifade eden Doç. Dr. Genç, “Bu akıllı bileklik aracılığıyla veri gönderiyoruz. Belirli semptomları gösteren hastaların bu giyilebilir sensörlerden gelen sinyaller vasıtasıyla merkez servere kurulu olan yapay zeka destekli yazılım üzerinde bu veriler işlenerek hastaların hem teşhisi hem de takibini gerçekleştirebilmekteyiz. Bilindiği üzere bilim adamları özellikle son 2 yıldır dünyanın her tarafını kasıp kavuran korona virüs pandemisiyle mücadele etmektedir. Biz de başta Bakanımız Mustafa Varank’ın gayretleri, araştırma merkezleri, üniversitelerin bu tipteki AR-GE Projeleriyle korona virüs üzerinde bu projeyi 16 aydır devam ettirmekteyiz. AR-GE sürecimizi tamamladık. İlerleyen süreçte mevcut yazılımızı geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bunun Türkiye’de ilk olduğunu düşünüyoruz”
Yazılımdaki en önemli özelliğin ses ve öksürükle kişinin korona virüse yakalanıp yakalanmadığını büyük oranda tespit edebildiği olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Genç, “Yazılımda geldiğimiz en önemli noktalardan biri de korona virüs teşhisinin öksürükle tespitini gerçekleştiren yazılım üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Elimizdeki yaklaşık 3 bin tane veri ile herhangi bir kişiden almış olduğumuz ses ve öksürük kayıtlarına göre kişinin korona virüs olup olmadığına karar vermeye çalışıyoruz. Bizim devam ettirdiğimiz çalışmalarda yüzde 60 ila 80 arasında bir başarı elde ederek bir kişinin öksürük ve ses verisinden korona virüs olup olmadığını da saniyeler içerisinde tespit edebiliyoruz. Bunun Türkiye’de ilk olduğunu düşünüyoruz. Dünyada çok değişik çalışmalar yapıldığını biliyoruz, onları da yakından takip ediyoruz. Şuan halihazırla Diyarbakır ve Mardin’de hastalarımızın üzerinde de bu saatler var ve onlar üzerinden veriler alıp onların anlık takiplerini gerçekleştirebiliyoruz. Bu yazılım sistemi sayesinde hastanın anlık verilerini doktoru ve onun bağlı olduğu tüm sağlık birimlerindeki kişiler hatta Sağlık Bakanı da bu verileri görebilme şansına sahip olabilecek. Bu yazılımla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Üretim anlamında bir yatırım desteği söz konusu olması gerekiyor. Projemizle ilgilenen hem özel hem de devlet kuruluşları yaptığımız çalışmaları yakından takip ediyor. İlk etapta bine yakında saati üretip hastalarımıza vererek yazılım sistemimizi güçlendirmeyi düşünüyoruz. Geliştirmiş olduğumuz proje sayesinde sağlık çalışanı ve hasta arasında güvenli bir veri iletişimi ve etkin takip sayesinde sağlıkta yerli, milli çözüm ile konfora ulaşılmasını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.