Hizmet İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Erol Aksakal, 1 Kasım seçimleri öncesinde verilen taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi vaatlerinin yerine getirilmesini isteyerek, “Tüm taşeron işçilerimize kadro getirilmelidir” dedi.
SALİH ÇELEBİ / ERZURUM
Hizmet İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Erol Aksakal, 1 Kasım seçimleri öncesinde verilen taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi vaatlerinin yerine getirilmesini isteyerek, “Tüm taşeron işçilerimize kadro getirilmelidir” dedi.
Bu haftaki röportaj sayfamızda Hizmet İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Erol Aksakal’ı konuk ettik. Aksakal, taşeron işçilere dair son gelişmeleri değerlendirdi. Taşeron şirketlerde çalışanların sorunlarının bir an önce düzeltilmesi gerektiğini ve bütün taşeron çalışanlara kadro verilmesini istediklerini söyleyen Aksakal, verilen sözlerin tutulmasını istedi. Aksakal,”Ülkemizin ve çalışma hayatımızın en önemli sorunlarından birisi taşeron işçiliktir. Modern köleliğe dönüşen taşeron işçilik kamu ve özel sektörde her geçen gün yayılmaktadır. Bu nedenle taşeron işçilerimizin kadroya alınmasını istiyoruz” dedi.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Erol Aksakal. Hak İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası’nın Erzurum Şube Başkanıyım. Yaklaşık 7 yıldır profesyonel olarak sendikacılık yapmaktayım. 3 yıldırda Hizmet İş Sendikası’nın Erzurum Şube Başkanıyım. Erzurum Horasan doğumluyum. Merkez büyüdüm. Eğitimimi yine burada tamamladım. İş hayatına 1999 yılında Yakutiye Belediyesi’nde başladım. 2009’da sendikanın seçimine girdim ve şube sekreteri olarak görev aldım. Daha sonra 2012 yılında Erzurum Şube Başkanlığı’na aday oldum ve başkan olarak seçildim.
2015 yılının sendikal faaliyetler açısından genel değerlenlendirmesini yapabilir misiniz?
Biliyorsunuz geçtiğimiz sene bu ülke iki seçim yaşadı. 7 Haziran ve 1 Kasım’da. Bu seçimler öncesinde kamuda çalışan taşeron işçilerimize bazı vaatler verildi. Bu vaatlerden biri asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılmasıydı. Geçtiğimiz yılın 12. Ayında bu vaat yerine getirildi. Zaman zaman bir açıklama yaptık. Yeterli mi değil ama bu da bir gelişmedir diye. Kadrolar ile alakalı gelişmeler oldu. Kamuda çalışan arkadaşlarımız ile ilgili kadro verilecek diye bir söz verildi. Onun haricinde bazı toplu iş sözleşmelerine imza attık. Başarılı toplu iş sözleşmeleri oldu bunlar. 2015 yılı içerisinde istenmeyen iş kazaları meydana geldi. Buradan bu kazalar sonucu hayatını kaybeden arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu konu hakkında iş güvenliği ve sağlığı yasaları çıkarıldı. Maalesef fazla uyulmamasına rağmen kayda alınabilir gelişmeler.
Belediyeler ile ilişkileriniz nasıl?
2015 yılının en önemli süreçleri Erzurum’da belediyeler ile yapmış olduğumuz toplu iş sözleşmeleriydi. Biliyorsunuz yerel yönetimlerde toplu iş sözleşmelerini bizler yapıyoruz. Bir taraftan biz bu konuda avantajlıyız. Belediye başkanına, kurduğu komisyona derdimizi, sıkıntımızı anlatabiliyor ve masabaşına koyabiliyoruz. Kendimizi daha iyi antatıyoruz. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen Bey, seçilmeden önce bu sıkıntıları bizden bizzat dinledi. Sendikamda misafir ettim. Yönetici arkadaşlarımı tamamen topladım ve sıkıntılarımızı aktardım. Bunu derken diğer ses partileri davet ettim. Neticesinde Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, seçimi kazandı. Kazandıktan sonra biz bölgedeki ücret düşüklüğümüzü belediye başkanımıza zaman zaman anlatmaya çalıştık ve bunda da başarılı olduk. Şöyle ki biliyorsunuz şuan ki başkanımız Kartal’da başkanlık yaptı. O yönden kendisinin ufku çok geniş. İşçinin alın teri kurumadan ücretini verme şartını kendisine ilke edinmiş. Bu yönden çok şanslıyız. Ben o dönem bölgenin yevmiyelerini, sosyal haklarını ve maaşlarını çıkararak Büyükşehir Belediye Başkanımıza götürdüm ve belgeler komisyona götürüldü. Daha sonrada durumu kendisine bizzat izah ettim. Bunun sonucunda da iyi bir toplu iş sözleşmesi yaptık. Kaldı ki bu işçi daha yeni bu şekilde iyi sözleşmelere şahit oluyor. Bizler işçimizin yarınını, emekliliğinide düşünerek bu toplu iş sözleşmelerine imza attık. Palandöken ve Yakutiye Belediyesi’nde toplu iş sözleşmeleri yaptık. Bugün Yakutiye Belediyesi’nde yaptığımız toplu iş sözleşmesi bölgenin en üst toplu iş sözleşmesidir. Yani birkaç puan fark ile olsada. Palandöken Belediyesi’de buna yakındır. Sağolsun Palandöken Belediye Başkanımız Orhan Bulutlar, 2014’te ki sözleşmede bu işi çok iyi anlattık. Yevmiyelerin düşük olduğunu bundan dolayıda maaşların çok düşük olduğunu izah ettik, anlattık ve o dönem 18-20 gibi rakamlarla 2014 sözleşmesinde verdi. 2015 sözleşmesinde hem ticket hemde yüzde 8 zam aldık.
Ticket dediğiniz alışveriz kartı olmalı?
Evet alışveriş kartı. Merkez belediyelerimizde bu var. Palandöken Belediyesi’nde 150 lira, Yakutiye’de 350 lira, Büyükşehir’de ise 200 lira alışveriş kartı işçilerimize sağladık. Yani bu ticket olayı alışveriş kartı toplu iş sözleşmelerine yeni girdiği için biz yemeği kaldırdık tickete çevirdik. Bundan sonra inanıyorum ki belediye başkanlarımız işçi kardeşlerimizin mutfak giderlerini dikkate alarak yarın bu ticketları tespit noktasında daha olumlu yaklaşacaklardır. Biz yenilikler getirmeye çalıştık. 30-40 yıllık kalıplaşmış sözleşme taslaklarını elimizin tersiyle ittik. Güncel konuları toplu iş sözleşmelerine koyduk.
Çalışma sisteminizden bağsedebilir misiniz?
2012 yılından itibaren göreve geldim ve şu ana kadar pişman olduğumuz bir toplu iş sözleşmesi yoktur. Ekibimin üstün gayreti bu konuda çok etkili olmuştur. Şimdi yaklaşık 50 arkadaşımız ile burada yöneticilik yapıyoruz. İstişare sonuçlarından hareket ediyoruz. Kimi arkadaşımız komitede, kimisi temsilci, kimisi yönetici. Hak İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Sendikası’nın Türkiye genelindeki büyüklüğünü, gücünü burada temsil etmeye çalışıyoruz. Bunun için eğer biz bu işçi arkadaşlarımızdan bir yevmiye kesiliyorsa bunun mücadelesini verme anlayışı ile hareket etmemiz gerekiyor. Biz işçi arkadaşımızın çocuğunun, eşinin,, ailesinin yarınki ekonomik durumunu tespit edecek noktadaysak eğer konum olarak ince eleyip sık dokumamız gerekiyor. Ekonomik, parasal konularda bir sloganımız var. İmzamız işçimizin kararıdır diye. Biz işçi arkadaşlarımız ile istişare ederek toplu iş sözleşmelerini yürütüyoruz. Onun için sizin aracılığınız ile belediye başkanlarımızın ve kurmuş olduğu komisyonlara teşekkür etmek istiyoruz. Bizleri çoğu kez anlayışla karşılamışlardır ve gerekeni yapmışlardır.
Asgari ücreti yeterli görmüyoruz ancak bin 300 lirada bir gelişmedir demiştiniz. Sizce asgari ücret ne kadar olmalı?
Devletimizin çeşitli kurumları açıklama yapıyorlar. Yoksulluk sınırı 2 bin 600 lira deniliyor. Bir sonraki sene yoksulluk sınırı 2 bin 700 liradan 3 bin liraya çıkıyor. Yoksulluk sınırına artış 400 lira geliyor. Bizim maaşımıza ise artış 150 200 lira geliyor. Yani yoksulluk sınırının altında kalıyoruz. Bugün 2 bin liranın altında çalışan işçi arkadaşlarımızın bir çoğunun nasıl ev geçindirdiğini ben bilmiyorum. Yani elbette ki asgari ücretin 3 bin, 4 bin lira bandında hükümette ister, işçide ister bizde isteriz. Ama şartlar belli. Yanlız şartları zorlayarak bence asgari ücret 2 bin lira bandına getirilmesi gerek diye düşünüyorum. Tabi asgari ücreti kamuda düşünemeyiz sadece. Özel sektörde çok sıkıntılar var. Bugün 3, 4 bin işçi çalıştıran özel şirketler asgari ücretin her artışında hemen sopayı gösteriyorlar. Bak çıkış yaparım 5 bin işçiyi 2 bine indiririm. Ki bu dönem yaptıkları gibi. Çok direndiler. Onun için belirli bir denge kurularak 2 bin lira bandına çekilmelidir asgari ücret.
Taşeron işçilere kadro konusunda neler söyleyeceksiniz?
Kamuda ortalama bir milyon işçi var diyelim. İşin ilk kısmında taşeronda çalışan işçilere kadro verilecek. Daha sonra burada asıl iş ve yardımcı iş ayrımı yapılacak denildi. Biliyorsunuz bu süreç 2016 yılının 6. ayının sonuna bırakıldı. 30 Haziran’a kadar süre istedi hükümet. İşin garip tarafı asıl ve yardımcı iş kolu konusunda sıkıntı çekiyoruz. Biz diyoruz ki ilk isteğimiz kamudaki tüm taşeronlara kadro verilsin. Sağlıkta temizlik işini yardımcı iş kolu deniliyor. Dönüyoruz belediyelere. Belediyelerde ise temizlik asıl iş, fen işleri asıl iş. Çünkü belediyenin asıl görevi bu. Peki biz ayrımı nasıl yapacağız? Adını ne koyacağız? Şimdi çeşitli söylentiler var. 150-200 bin kişiye kadro verilecek. Peki geriye kalan 800 bin kişi ne olacak? Yani sen işe girerken şu firmanın şu işine girdiğin için sana kadro veriyorum, sen şu firmanın şu işine girmediğin için sana kadro vermiyorum. Asıl iş ölçüsü burada nedir? Ben hastane temizlik işine girmişim ancak hasta bakıcılığı görevi yapıyorum. Benim yaptığımız görev ne. Ben o görevi yapıyorsam bana kadro vermek zorundasın. Bu konuda bir karmaşa söz konusu. Bunun daha çok netleşmesi gerek. Biz de diyoruz ki siz asgari ücreti bin 300 liraya çektiniz. Arada firma yine kar ediyor. Getirin kadro verin ve bu mafyalaşmayı önleyin.
Bu konu hakkında Hak İş Konfederasyonu’nun bir çalışması, girişimi var mı?
Bir çok çalışması var. Biz iki yıldır sahadaki taşeron arkadaşlarımızı üye yapıyoruz. Herkes bizim ilk üye tarihlerimizi inceleyebilir. O dönemler taşeronun sendikalı olacağına, toplu iş sözleşmesi hakkı alacağına, yarın kadronun gündeme geleceğine inanmıyordu. Biz o dönem sahaya çıktık. Hizmet İş Sendikası Erzurum Şubesi olarak bin 600 kişi 2014 yılından başlayarak üye yaptık. Maalesef yasalar bazen görmezden geliniyor. Başkanımızın Hak İş Konfederasyonu toplantısında bir konuşması vardı. Ben yasaları raflara konulsun diye çıkarmıyorum. Biz yasaları uygulansın diye çıkarıyoruz demişti. Bizde yapılan toplu iş sözleşmelerinin ve verilen vaatlerin uygulanmasını istiyoruz. Arkadaşlarımızın daha sabredecek gücü yok. Çünkü bu taşeron kardeşlerimizin bir çoğu asıl işi yapıyorlar. Kadrodaki arkadaşlarızdan, taşerondaki arkadaşlarımız arasında ciddi farklar var. Aynı işi yapmasına rağmen. Bunların ortadan kalkması için en büyük vebalde biz yöneticilerde.
Taşeron işçilerin kadroya alınacağına inanıyor musunuz? Bu vaat hayata geçirilebilir mi?
Şöyle söylim size; biz inanmadığımız teklifi yapmayız hükümete. Ve ya biz şunu demeyiz. Kadroyu kamudaki tüm taşeronlara verinde veremezler ama biz verin diyelim noktasında durmayız. Evet verilebilir. Bir dönem 2007 yılında muhakkat işçilerin tümüne kadro verildi. Bu hükümet bunu başardı. Kaynağını hazırlayacakmış. Hazırlayacak başka yolu yok. Bu söz bize verildi. Bu millete verildi. Tutulacak.
Konuyu biraz daha yerele indirgersek Erzurum’da kaç üyeniz var şuan?
Şuan için Erzurum’da 2 bin 500 üyemiz var. Bu sayıyı arttırmayı hedefliyoruz. Mesela Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan yaklaşık 2 bin işçimiz örgütlenmeyi bekliyor. Bu kardeşlerimiz taşeronda çalışıyorlar. İlk hedefimiz bu arkadaşlarımızı önce sendikalı yapmak. Sizin aracılığınız ile şunu söylemek istiyorum. Kamuda çalışanların kadrosu sendika. Kesinlikle sendikalaşma olmak zorunda. Arkadaşlarımızın örgütlenme konusunda bizlere yardımcı olmaları gerekiyor. Şöyle bir durum var. Taşeron arkadaşlarımız çekiniyorlar. Sendikalı olursak ekmeğimizden olurmuyuz diye. Şu ana kadar öyle bir şey bizde olmadı.
Neden sendikalı olmak bu kadar önemli?
Çok güzel soru. Bunun izahını şöyle yapayım size. Biz çalışan arkadaşlarımızın iş güvenceleri, yevmiyeleri ve gelecekleri için sendikalı olmalarını istiyoruz. Yani bir şef sabah eli cebinde gelip kardeşim seni işten çıkardım diyemesin, hukuki hakkı olsun. Onu savunan sağ tarafında duran bir avukatı, sendikası olsun. Hakkınızı arayabilecek güç olsun diye bu kadar üstüne düşünüyoruz. Yani o kadar hakkını bilmeyen arkadaşımız var ki sahada; işe dönüş davası nasıl açılır, kıdem tazminatı nasıl alınır, fazla çalışma ücretleri nasıl talep edilir bunları bilmeyen çok arkadaşımız var. Onların hakkını savunmak bizlerin görevi.
Sendikalı olmak işçiye ne kazandırıyor?
Sendikalı olmak anayasal bir haktır, bu hakkın çiğnenmesi suç oluşturur. Sendikalı işçi haklarını arama konusunda sendikalı olmayana göre çok daha avantajlı durumdadır. Torba yasa ile taşeron işçilere toplu iş sözleşmesi hakkı getirildi, bu önemli bir avantajdır, ancak taşeron işçilerle ilgili düzenlemeleri yeterli bulmuyoruz. Toplu iş sözleşmesinden yararlanmak isteyen işçilerin sendikalara toplu şekilde üye olması gerekmektedir. Son zamanlarda Sendikamıza olan ilgi giderek artıyor. Maalesef işçiler haklarının neler olduğunu tam anlamıyla bilmiyor, amacımız işçileri bilinçlendirerek, sendikalaşma oranını artırmaktır.
Yasalar sendika için ne diyor peki?
6552 Taşeron Yasası’yla birlikte ilimizde örgütlenmeye başlamış bulunmaktayız. Bu örgütlenme aşamasında birçok engellerle karşılaşıyoruz. Özellikle taşeron firmalar ve birçok yerde de kurum müdürleri bu örgütlenmeye karşı çıkmaktadırlar. Böyle de olunca zaten çıkış korkusu yaşayan, hiçbir güvencesi olmayan taşeron işçiler sendikalı olmaktan korkmaktadırlar. Buradan bütün taşeron işçilerine sesleniyoruz; sendikalı olmak anayasal bir haktır ve hiç kimse buna karşı çıkamaz. Sendika olarak taşeron işçilerinin haklarını kullanarak biran önce sendikalı olmalarını bekliyoruz. Sendikalı olmak işçiye hiçbir şey kaybettirmezken tam aksine birçok haklar kazandırmaktadır. Son çıkan yasayla birlikte işçilere sağlanacak haklar, alınacak zamlar ne taşeron firmalara nede kurum müdür ve amirlerine hiçbir zarar vermemektedir. Alınan zamlar, doğacak farklar bakanlıklar tarafından kamu kurumlarına aktarılarak işçilere ödeneceğinden firmaların zarara uğraması ya da kurum müdürlerinin bir sıkıntıya düşmeleri söz konusu değildir. Devlet tarafından taşeron işçilerine verilmiş bu hakkı taşeron işçilerinin kullanması ve bir an önce sendikalı olmalarını beklediğimizi belirtmek istiyorum.
Yaptığınız toplu iş sözleşmelerinde en çok verim aldığınız hangi belediye oldu?
İnanın düşük ücretlerle toplu iş sözleşmeleri karşımızdaydı. Sağolsun tamamına yakın güncellediler bu sözleşmeleri. Başta Yakutiye, Palandöken, Büyükşehir, Horasan, Borçka ve diğer belediyelerimiz bizlere çok yardımcı oldular. Ortalamaları 100 lira bandına getirdik. Onun için şu çok önemli. Doğu’nun Parisiyse Erzurum işçinin maaşı düşük olmamalı. Buradan işçimiz eksi 40 derecede kar temizliyor, insanların hayatını akışını devam ettirmesi kendini feda ediyor. Biz onların terleri kurumadan hakkını vereceğiz ki onlarda haklarını helal etsinler.
Kaç belediye Hizmet İş Sendikası Erzurum Şubesi’ne bağlı. Bunlar neler?
Bu bölgede Erzurum Büyükşehir Belediyesi, ESKİ Genel Müdürlüğü, Yakutiye, Palandöken, Aşkale, İspir, Pazaryolu, Tortum, Narman, Borçka, Oltu, Şenkaya, Yusufeli, Horasan, Tekman, Köprüköy, Çat belediyeleri bize bağlı. Her belediye başkanımız ile ayrı toplu iş sözleşmesine oturuyoruz. Şu ana kadar bir pürüz çıkmadı.
Diğer sendikalar ile ilişkileriniz nasıl?
Sendikalar üye yapmak ve işçilerin haklarını savunmak için birbirleri il yarışırlar. Bizim kimseyle bir sorunumuz olmadı şu ana kadar. Tabi ki bir rekabet söz konusu. Ancak bu saygı çervesinde oluyor. Ben buradan Türk İş’in tüm kollarına çağrı yapabilirim. Bu yetkiyi kendimde görüyorum. 1 Mayıs’ta ortak bir organizasyon ile bayram havasında Yakutiye yada Havuzbaşı Kent Meydanı’nda bir kutlama yapalım. Madem bu işçi bayramı hepimiz bunu kutlayalım. Yani bizler yöneticiler olarak taşın altına elimizi koyarsa işçi arkadaşlarımızda bize destek olacaklardır.
Yeni yılda Erzurum’da hedefleriniz neler?
Yeni yılda şöyle bir düşüncemiz var. Birkaç kültürel etkinlik yapacağız. Mart ayında Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa bir moral gecesi düzenlemeyi planlıyoruz. Aynı programı geçtiğimiz senelerde de gerçekleştirmiştik. İnşallah işçi kardeşlerimizi davet edeceğiz bu programa, ünlü bir sanatçı getireceğiz, çekilişler ve türlü türlü yarışmalar olacak. Bunun dışında temsilci ve komiteci arkadaşlarımız ile projeler hazırlayacağız. Kadın üyelerimiz için geziler düzenleyeceğiz. En azından birkaç gün stres atmalarına imkan yaratmayı düşünüyoruz. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda geçtiğimiz sene Konya’ya gitmiştik. Bu sene 1 Mayıs kutlamalarını Erzurum’a aldırmak için teklif vereceğiz. Eğer olmaz ise biz genel merkezden izin alarak Erzurum’da şenlik havasında marjinal guruplara bir cevap olarak 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Bunun içinde inşallah çalışmalar başlatacağız.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Buradan özellikle gündemimizde olan ve sürekli konuşmalarımda bağsettiğim kamuda çalışan taşeron arkadaşlarımıza sesleniyorum. Sendikalı olun. En kötü sendika sendikasızlıktan on kat iyidir. Onun için arkadaşlarımızın bir an önce sendikalı olmalarını istiyoruz. Hak İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası kendi iş kolunda Türkiye’nin en büyük sendikasıdır. Temsil noktasındada yerelde ve genelde arkadaşlarımızı çok iyi temsil ettiğimize inanıyorum. Bakın biz çalışan tüm sendikalı arkadaşlarımızı sigortalı yaptık. Hepsinin hayat sigortaları var. Allah göstermesin yarın bir kaza geçirdi hayatını kaybetti. Rahmetlinin mirasçılarına bu durumda 20 bin lira para ödüyoruz. Sakat kaldı mesela derecesine göre ücret ödüyoruz. Bu sadece Türkiye’de ilk defa bizde var. Biz işçiden aldığımızı onlara geri veriyoruz. Bunu yapmak zorundayız. Onlar çünkü bizlere emanet. Üyemizin okuyan çocuklarına burs veriyoruz. Toplu iş sözleşmelerinden aidat kesmiyoruz. Onun için taşeronda çalışan arkadaşlarımıza çok önem veriyoruz. Bizi desteklesinler sendikalı olsunlar.