Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Erzurum çapında başlatılan restorasyon seferberliğinden Hasani Basri Taş Camii de nasiplendi.
SALİH ÇELEBİ / ERZURUM / YENİGÜN GAZETESİ
Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Erzurum çapında başlatılan restorasyon furyasına Hasani Basri Taş Camii’de eklendi. Ön ve arka kısmında yıkılmaların ve minerasinde çatlakların oluştuğu cami, Şubat ayından yenileme işlemlerinin tamamlanması ile halka açıldı.
100 yıllık tarihi ile yıkılması tehlikesi altında bulunan Hasani Basri Taş Cami, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün hasar tespit çalışmaları ile restorasyon kapsamına alındı. Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında başlatılan yenileme çalışmaları, Şubat ayında tamamlandı. Minare, duvarları ve çatısı onarılan caminin, bahçe ve peyzaj çalışmaları da yapıldı. Giriş kısmına konulan şeffaf koruma alanıda caminin daha modern görünmesini sağladı. Tarihi cami yeni yüzü ve restore edilmiş son haliyle halka açıldı.
Birbirinden tarihi ve ünlü camilere ev sahipliği yapan Erzurum’da, tarihi yapıların restorasyon çalışmaları devam ediyor. Son olarak restore kapsamına alınan Taş Camii de, yenilenen yapıların arasına girdi. Zamana bağlı olarak çatı, minare ve duvarlarda meydana gelen çatlaklar ve yıkılma tehlikesi altında olması nedeniyle Taş Cami, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında restorasyona alındı. Bu kapsamda minaresi, kubbesi, bahçesi, iç ? dış tüm unsurları yenilenmek adına kapatılan cami, Şubat ayında tamamlanarak halka açıldı.
“HASANİ BASRİ TAŞ CAMİİ TARİHİ”
Tebrizkapı’nın üst kısmında, Gavurboğan mahallesinin hemen başlangıç tarafında yer alıyor. Cami’nin orijinal ismi Hasan Basri Taş Camii olarak geçer. Halkın pek bilmediği ama eskiden kullanılan bir başka ismi daha vardır. Karakullukçu Camii. Yapım tarihi hicri 1323’dür. Anlatılanlara bakılırsa bu caminin yerinde eskiden bir başka cami bulunurmuş. Karakullukçu Ömer Ağa’nın yaptırdığı bu mabed miladi 1905 senesinde yıktırılarak, yerine taş camii inşa ettirilmiştir. Son haliyle yapımını üstlenen ise Hacı Cumazade Mehmet Efendi ismiyle bilinen bir güzel insan. 100 yılı aşkın bir geçmişi bulunuyor. Cami’nin ilk yapıldığı dönemlerde medrese olarak kullanıldığı da biliniyor. Sonrasında ise özellikle ismi anılarak söylenir ki, İsmet İnönü döneminde medrese kapatılarak fonksiyonu yok edilmiştir. Caminin son hali gayet muntazamdır. Yapıldığından bu yana öyle çok büyük tadilatlar görmemiş, orijinalliğinden de bir şey kaybetmemiştir. Minare sağ tarafta bulunmakta ve tuğla işçiliği ile yapılmıştır.