Erzurumspor doludizgin gidiyor son haftalarda… İlk haftalarda görülen sıkıntılar da aşılmış gibi görünüyor. Şanssızlıklar ve beceriksizliklerle alınan deplasman yenilgilerinin artık geride kaldığını söylemek mümkün. Artık daha özgüvenli ve dirençli bir takım var sahada. Evindeki beş maçta hiç gol yemeyen takım, bundan sonra deplasmanda da daha başarılı olacak ve artık galibiyetlerle dönecektir.
Bu haftaki Ankara Keçiörengücü maçı tribünlerdeki taraftarı coşturdu. 4-0’lık galibiyeti beklemiyordu taraftar belki ama herkes takımın gol yemeden kazanacağını düşünüyordu. Bu rahatlıkla seyredildi maç. Rahat ve coşkulu…
Taraftar da yöneticiler de yorumcular da takımın çok iyi savunma yaptığını görüyor, biliyor, kabul ediyor. Mustafa Yumlu gibi bir tecrübe ve istikrar abidesinin liderliğinde Orhan ve Yakup’tan oluşan defans, çok iyi savunma yapıyor. Kalede Ataberk güven veriyor.
Aslında son maçın istatistikleri 4-0’ı açıklamaya yetmiyor: İki takımın da yedi şutu var; bu yedi şutun altısını kaleye isabet ettiren Erzurumspor, ikisi penaltıdan olmak üzere dört gol bulmayı başardı. Ankara takımının yedi şutundan sadece biri isabetli oldu. Topla oynama oranı 52’ye 48 Ankara Keçiörengücü lehine oldu. Özellikle ilk yarıda erken gelen golden sonra Mavi-Beyazlılar geriye yaslanınca rakibin topla daha fazla oynamasına razı oldu; bu dakikalarda topla oynama oranı 60’a 40 oldu. Ancak rakip takım, dirençli Erzurumspor defansını aşmayı başaramadı ve bu baskı gol yemeden atlatıldı. İkinci yarıda durum iyice ev sahibi takım lehine döndü ve maç penaltı avantajıyla farklı bir skorla tamamlandı.
Mavi-Beyazlı taraftarlar maç boyunca çok coşkulu tezahüratta bulundu. Eğlendi, keyfetti, takımını destekledi. Ancak bunları yaparken bulundukları yeri beğenmediler tabii…
Zira Erzurumspor taraftarı Nisan 2024’ten beri dezavantajlı olarak takımlarını izliyor. Geçen yılki depremden etkilendiği ve hasar gördüğü belirlenen/açıklanan stat, önce bütünüyle devre dışı bırakıldı. Takım, maçlarını Erzurum dışında oynadı sezonun geri kalan kısmında. Bu sene ara formül bulundu; ana tribünleri kapatıldı, kale arkası tribünlere seyirci alınmakla yetinildi. Takım 3-4 haftadır daha iyi oynamaya ve iyi sonuçlar almaya başlayınca seyirci sayısı artmaya başladı; başlarda ‘kapalı tribün’ çok sorun teşkil etmedi. Ama bundan sonra kale arkaları yetmemeye başlayacak, seyirciler stada giremez hale gelecek. Şehrin tek ‘eğlence’sinden ve heyecanından gençler mahrum kalacak.
Stadın yenilenmesi ya da yeni stat yapılması ile ilgili internet kaynaklarında bir bilgi bulunmuyor. Yetkililerden edindiğimiz bilgiye göre, tadilat projesi üzerinde ilgili bakanlığın çalışmaları devam ediyor. Proje çalışması tamamlandıktan sonra, ihale süreci başlayacak.
Görünen o ki daha işin başlangıç aşamasındayız. Oysa stat sorunu daha fazla zaman geçirilmeden çözülmeli. Güçlendirme yapılabilir mi mesela? Ya da başka bir şey?
Hızlı bir çözüm bulunmalı. Taraftar coşkusunu, heyecanını, mutluluğunu daha iyi yaşamalı. Takımının başarısına ortak olmalı, takımını başarısı için motive etmeli. Gelecek haftalarda seyirci sayısının daha da artacağı ortada; bu durumu hem takım için hem şehir için avantaja çevirmek lazım.
Bu ülkede birkaç haftada hastane yapılabiliyor; bu ülkenin birçok şehrine koca koca statlar kısa sürede inşa edilebiliyor. Erzurum da bunu fazlasıyla hak ediyor.
HAKAN TEMİZTÜRK