Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER), son dönemde Türkiye’nin yaşadığı terör ve anayasa tartışmalarına dair manifesto gibi bir açıklama yaptı.
Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER), son dönemde Türkiye’nin yaşadığı terör ve anayasa tartışmalarına dair manifesto gibi bir açıklama yaptı.
İstiklâl Marşı vurgulanarak yapılan basın açıklamasında “Türkiyeliler” ve “Bu topraklar hepimizin!” gibi ifadelere net bir şekilde karşı çıkılıyor. Açıklamada İstiklâl Marşı’nın ilk kıtasına yer verilerek bilhassa “O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak/ O benimdir, o benim milletimindir ancak” mısralarında vatanın hangi millete ait olduğunun açıkça belirtildiği ifade edilmektedir. Manifesto her milletten insanın temel insan hakları ve özgürlüklerini rahatça yaşayabildiği bu toprakların bin yıldır Türk milletinin olduğu hatırlatılarak bitiriliyor.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Türk milleti için hiçbir anayasa, iman dolu göğsüyle şehadet şerbetini içen şühedanın yazdığından daha kıymetli, önemli ve hakikatli olamaz. Hiçbir anayasa İstiklâl Marşı’ndan daha esaslı olamaz. Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak, O benimdir, o benim milletimindir ancak. 1 Kasım seçimlerinde Türk Milleti sandığa giderek her türlü terör yapılanmasına net bir şekilde tavrını koymuştur. Barış için akademisyenlerin, onlara destek veren sinemacıların, aşikâr yahut gizli tüm müstemleke şahsiyetlerin bir araya gelerek yapmış oldukları imza hamlesi Diyarbakır’a kazılan hendekleri Ankara’ya taşıma arzusundan başka bir şeyi ifade etmemektedir. “Biz Türkiyeliler” diye başlayan her cümlenin altında, bu topraklara, İstiklal Harbini verdiğimiz düşmanları ortak etme zihniyeti yatmaktadır. Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde ve en son olarak terörle mücadelede o kadar şehidi, bu vatanı elimizden almaya çalışanlara “Bu topraklar hepimizin!” demek için vermedik. Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın, Doğacaktır, sana vaat ettiği günler Hakkın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Her milletten insanın hukuk kuralları çerçevesinde, temel insan hakları ve özgürlüklerini rahatça yaşayabildiği bu topraklar, bin yıldır olduğu gibi, en son ocak kalana kadar Türk milletinindir.”