Tarih 25 Mart 2009’u gösterirken Türkiye de Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinden gelen acı bir haberle yüreklere alev düşmüştü.
1954 yılında Sivas’ın Şarkışla İlçesinin Elmalı köyünde dünyaya gelen Muhsin YAZICIOĞLU’nun ölüm haberi bir anda bütün Türkiye de adeta zemheri soğuğu gibi yürekleri ve bedenleri dondurmuştu.
Ülke vefakâr, cefakâr ve vatansever bir yiğit evladını kaybetmişti. Şehadetin üzerinden yıllar geçmesine rağmen, şahsen Koca Reisin ismini ağzıma her aldığımda bugün bile tüylerim diken, diken oluyor.
Bu yazıyı kaleme alırken ona olan sevgimden ve özlemimden duygularıma ve gözyaşlarıma hakim olamıyorum.
Çünkü bu giden yolcu öyle sıradan bir yolcu değildi.
Bu giden yolcu; Ömrünü vatan için heba etmiş. Bu ülkede gelmiş geçmiş siyasetçiler içerisinde belki de en ağır bedeli ödemiş bir yolcu idi.
O Anadolu’nun bağrından çıkmış yiğit, mert, delikanlı ve ömrü boyunca doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyi bilmiş bir vatan evladıydı.
Bu gün siyasi arenada onu ve üslubunu göremeyince onu daha çok arar olduk.
Siyasi arenada onun nezaketli konuşmaları, vakurlu duruşu benim için her zaman örnek teşkil etmiştir.
Açık konuşmak gerekirse aradan geçen üç yıla rağmen onun adam gibi adamlığını çok özledim.
Bir taraftan yokluğuna ve ardından o gün ki yaşanan kaza olayının halen daha açıklığa kavuşmamasına üzülürken.
Diğer taraftan da Resulü Nebiye komşu olduğunu, Cennet bahçelerinde gezindiğini düşünerek yüreğimdeki acıyı dindirmeye çalışıyorum.
Ve bu gün Koca reisin şehadetinin sene-i devriyesinde o yiğit vatan evladının bir miting konuşmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu konuşma Koca Reisin bu vatanı ve Büyük Türk Milletini ne kadar sevdiğinin açık bir beyanıdır.
Bakın ne diyordu. Koca Reis;
‘’Diyorum ki; Neden cihan devleti olmuş bu devletin en gürbüz çocuklarını alıp ta Avrupa’ya işçi olarak götürüyorlar.
Almanya, Japonya taş üstünde taş kalmamışken 30-35 yılda kendi kendini toparlamış, bizden işçi götürüyor da. Benim Anadolu insanım neden hala bir lokma ekmeğe muhtaç.
Dedim ki; Bakın gömleğin birinci düğmesini yanlış iliklerseniz, hepsini çözmek durumunda kalırsınız. Onun için önemli olan birinci düğmeyi doğru iliklemektir. İşte siyasette ülke meselelerinde birinci düğme gibidir. O doğru iliklenirse hepsi düzgün iliklenmiş olur.
Ayrılıkta azap birlikte hayır vardır. İşte bizde birlik olalım diyoruz. Ben hangi iktidar olursa olsun doğru yaptığı zaman doğru yanlış yaptığında da yanlış der karşısına çıkarım.
Bundan dolayıdır ki Muhsin YAZICIOĞLU her siyasi dönemde vardır.
TOPRAĞI SAKSIDA, KÖYLÜYÜ SİNEMADA,
ÇİLEYİ EDEBİYAT KİTAPLARINDAN OKUMADIM.
İki saniye sonrasına garantisi olamayan dünyada fırıldak olamaya ne gerek var. Ben fırıldak istemem.’’
Diyordu koca reis.
Sen rahat uyu Koca Reis.
Fırıldaklara, riyakârlara, namertlere, vatan hainlerine üç beş çapulcunun ağızlarındaki salyalara rağmen bu büyük Türk Milleti ve bu büyük Türk Devleti ilelebet var olacaktır.
Sen ve senin gibi vatan evlatlarının ektiği tohumlar sayesinde biz bir ölüp bin dirilmeye devam edeceğiz.
Sen rahat uyu Koca reis; Ne pahasına olursa olsun bu Al Bayrak gök kubbeden inmeyecek, Minareler de Ezan sesi susmayacaktır.
Rahmetle yâd ediyoruz.
Kabrin Nur,
Mekânın Cennet,
Ruhun şad,
Suyun Kevser,
Komşun Peygamber olsun.
Koca Reis.