70 yaşındaki emekli Recep Ayıkan, bakırcılık ve sedefçilik sanatını öğrenmek için 2 yıl önce Gaziantep'e gelerek, bakırcılık kursuna başladı.
İzmir’de oturan Gaziantep’ten birçok şehre ve yurt dışına gönderilen el emeği bakır hediyelik eşyalar, birçok şehre örnek teşkil ediyor. Birçok yerde kaybolmaya yüz tutan bakırcılık mesleği, Gaziantep’te ise önemli bir geçim kaynağı haline geldi. El emeği bakır hediyelik eşyalara Osmanlı tarihini ve Türk kültürünü simgeleyen motifler çiziliyor. Bu iş Gaziantep’teki ustalar tarafından çok iyi yapılıyor. Gaziantep’in bu ününü duyan bazı insanlar, başarıyı kendi şehrinde de uygulamak için, Gaziantep’e gelerek bakırcılık mesleğini öğreniyor.
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde sedef ve bakır kursu açmak için, iki yıl önce Gaziantep’e gelen 70 yaşındaki emekli Recep Ayıkan, Gaziantep’te özel bir otelde kalarak bakır ve sedefçilik kursuna gidiyor. Bakırı İzmirlilere öğreteceğini belirten Recep Ayıkan, “İzmir’de oturuyorum, kısmetse bu Gaziantep el işi olan sedef ve bakırı İzmirlilere öğretmek istiyorum. 2 senedir Gaziantep’teyim, bu işi öğrenmek için geldim. Özel bir otelde kalıyorum. Ben Osmanlı sanatlarını çok seviyorum ve ilgileniyorum Ebru, Çini gibi sanat dalları gibi. Önümüzdeki dönem Karşıyaka halk eğitimde sedef ve bakırın kursunu açmayı düşünüyoruz. Halk eğitim müdürüyle beraber konuştuk kabul etti. Açılırsa kursumuz Gaziantep el işini orada tanıtmak istiyorum” dedi.
“BİZ BATILILAR DOĞUYA BİRAZ ÖN YARGILIYIZ”
Ayıkan, “Biz Karadeniz ve batıda yaşadığımız için Doğu ve Güneydoğu halkına oradan gelen kişiler kötü intiba bıraktı, kötü biliyorlar. Ben buraya geldiğimde bu insanların ne kadar şeker ve tatlı insanlar olduğunu gördüm. Buraya bağlandım, gitmek de istemiyorum. Her sene de Gaziantep’e gelip, bu güzel insanların arasında yaşayacağım” şeklinde konuştu.