Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, partililer ve avukatlar katıldı. FETÖ üyeliği suçundan hükümlü olan sanık Dursun Özmen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Hakim, sanık Dursun Özmen’e savunma yapması için söz hakkı verdi. Savunmasında mahkeme heyetine “Vicdanınıza göre karar verin” diyen sanık Özmen, “Ben bir günah keçisi seçildim ama benim üzerimden failler ya da tetikçilere ulaşılacaksa bana ceza verin. Masum olduğuma vicdanen inanıyorum. Benim arama kurtarmayı sekteye uğratmam, yanlış yönlendirmem yoktur. Bu durumlar tanık beyanları, bilirkişiler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Herhangi bir suç işlemedim. Kastım da yoktur, beraatımı talep ederim. Aksi kanaatteyseniz lehime olan tüm hükümlerin uygulanmasını ve hükmün geriye bırakılmasını talep ederim ve vicdanınıza göre karar vermenizi bekliyorum” dedi.
Mahkeme, sanık Dursun Özmen’e “görevi kötüye kullanma” suçundan üst sınırdan 2 yıl hapis cezası verdi. Sanığın kişiliği, suç işleyiş şekli, olayla ilgili pişmanlığının bulunmayışı, cezaların caydırıcılığı ve adalete güven ilkesi gibi hususları göz önünde bulundurarak cezada indirim yapılmasına yer olmadığına hükmeden mahkeme, verilen hapis cezasının sanığın yargılama sürecinde pişmanlık göstermemesi, kişilik özellikleri, tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak ertelenmemesini de kararlaştırdı.
Mahkeme çıkışı gazetecilere açıklamada bulunan Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, “Bugün itibarıyla Muhsin Yazıcıoğlu suikastıyla ilgili yürütülen soruşturmalarda Kayseri Valiliği’ne sahte ihbar notunu sonradan gönderen Dursun Özmen hakkında görevi kötüye kullanmadan dava açılmıştı. Yaklaşık 6 yıldır süren yargılama bugün sona erdi. Görevi kötüye kullanmadan sanık Dursun Özmen 2 yıl ceza almış durumda. Cezasında erteleme ve paraya çevirme gibi hususlar yok. 2 ile sınırlı kalmış durumda. Elbette bu karar bizi sevindirmedi. İlk karar olması nedeniyle tabii ki önemsiyoruz. Yargının geçte olsa 12 yıllık zaman aşımı dolmak üzereyken işlemiş olması tabii ki kısmen de olsa bunu iyi karşılıyoruz ama asla yeterli değil. Birincisi zaman aşımı dolmak üzereyken oldu ve daha bunun istinaftan geçme süresi var. O bakımdan belki zaman aşımı dolmadan istinaf süresi de tamamlanmayacak. Ama her şeye rağmen verilmiş bir karar var” dedi.
Dosyaların tek bir dosyada birleştirilmesi gerektiğini yineleyen Yavuz, “Biz, Muhsin Yazıcıoğlu’nun örgütlü bir yapı tarafından suikasta uğratıldığını, arkadaşlarıyla birlikte helikopter düşürülmek suretiyle hayatına son verildiğini düşünüyor ve inanıyoruz. Bunun da ana soruşturma dosyasında dava açmak için yeterli delilleri mevcuttur. Uçakların, askeri jetlerin oluşturduğu türbülans ile helikopterin düşürüldüğü, pilotun da yüksek düzeyde karbonmonoksite maruz bırakıldığı anlaşılmış durumdadır. Biz, eylemin ana soruşturma dosyasındaki davanın açılması, Dursun Özmen’in 29’unda yargılanacak olan asker kişilerin, sivil bürokratların ve yine 22 Mart’ta yargılanacak olan esas itibarıyla ve yine ana dosyada soruşturması devam eden şüphelilerin tamamıyla ilgili bir davanın birlikte açılması, birlikte yürütülmesi ve örgütlü bir suikast davasının olmasını beklemiştik ama bu olmadı. Olan şey, Dursun Özmen’e iki yıl ceza vermekten ibaret. Tabii ki bununla yetinecek değiliz. Diğer yargılamalar da devam ediyor. Ama bir gün gelecek ana dosyadaki dava açılacak ve dava örgütlü suikasttan açılacak. Dosyanın her yerinden FETÖ fışkırıyor. GPS cihazlarının sökülmesi, sahte bilgi notu göndererek arama kurtarmayı akamete uğratmaktan tutun da tüm alanlarda FETÖ unsurlarının varlığını görüyoruz. Askeri jetlerin pilotunun irtibatları sebebiyle FETÖ’nün hava kuvvetleri imamıyla açık net bir irtibatının olmuş olması da gözetilerek örgütlü yapının her noktada varlığı sabit olmasına rağmen, bu güne kadar henüz toplu bizi tatmin eden örgütlü bir suç soruşturması ve bu soruşturmaya bağlı açılmış bir suikast davası maalesef yoktur. Bu bizim yüreğimizi yaralamaktadır” dedi.