CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde kendisine destek olacağını belirterek, “Beni yardımcısı yaparsa olurum. Benim hiç öyle bir kompleksim yok” dedi.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Trabzon’da bir otelde sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelerek soruları yanıtladı. “Meral Akşener ikinci tura kalacağına dair çok iddialı, şayet Meral Hanım ikinci tura kalırsa ne düşünürsünüz? Siyaseti bırakır mısınız ?” sorusuna İnce, “Beni yardımcısı yaparsa olurum. Benim hiç öyle bir kompleksim yok. Hiç düşünmeden beni yardımcısı yaparsa olurum. Otobüsün üstüne binerim. Karış karış ülkeyi gezerim. Biz memleket derdindeyiz, Muharrem İnce’ye koltuk aramıyoruz. Şundan emin olun; ben öyle bir kadro ile öyle bir ekiple, öyle bir liyakat sahibi insanlarla yöneteceğim ki bu ülkeyi demokrasi gelecek. Mesela hayal ettiğim şeylerden birisi, o yüksek yargı toplantılarına gittiğimde o yargıçlar ben cumhurbaşkanı olarak girdiğimde ayağa kalkmayan yargıçlar olacak. Önce buradan başlayacağız. ’Tayyip Erdoğan’ı yargılayacak mısın?’ diye soruyorlar. Ben de hayır diyorum, benim öyle bir görevim yok ki. Yargının görevi. Ben bağımsız, tarafsız, adil yargı düzenini hep birlikte kurarız. Beni de yargılayabilir, Erdoğan’ı da yargılayabilir, sizi de yargılayabilir. ’Siz şu anda bu ülkenin mahkemelerine güveniyor musunuz?’ Ben de güvenmiyorum. Bizim kuracağımız bu düzende Erdoğan da rahat edecek. Gelecek Rize’ye orada yazlığı da var. Çayını, kahvesini içecek. Bir dönem çıraklık dönemiydi, ikinci dönem kalfalık dönemi, üçüncü dönem ustalık dönemi. Bir de emeklilik dönemi yaşasın” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN GÖSTERGELERE BAKTIĞIMIZDA EKONOMİMİZ ALARM VERİYOR”
İnce, “Edirne’den Hakkari’ye, Hakkari’den Trabzon’a, buradan da Rize’ye ve akşam Antalya’ya Türkiye’nin dört bir yanını kucaklayacağız” diyerek sürdürdüğü konuşmasında, “Öyle büyük bir heyecan var ki, öyle büyük bir değişim istiyorlar ki müthiş bir şey. Bu iş oldu tamam, tamam galiba. Bazılarına göre ekonomi iyi gidiyor. İyi gidiyor da döviz niye yükseliyor sürekli. Borsa niye düşüyor? Gelişmekte olan ülkelerde enflasyon yüzde 3 iken, Türkiye’de niye yüzde 11. Sadece Nisan ayı enflasyonu niye yüzde 1,87’di, işsizlik neden yüzde 11 o zaman? Genç işsizlerde işsizlik oranı neden yüzde 20’nin üzerine çıktı? Bütün bu göstergelere baktığımızda ekonomimiz bizim alarm veriyor. Göstergelere baktığımızda işler çok kötü. Bu bana Kemal Sunal filmlerini hatırlatıyor. Hani hastaneye gidiyor, iki hastanın tahlil sonuçları birbirine karışmış, ölüm döşeğinde olana yüzde yüz sağlamsın, yüzde yüz sağlam olana ölüm döşeğindesin. Raporlar karışmış birbirine, Türkiye’nin de bu tahlilleri ve göstergeleri başka bir ülkeninkiyle karışmış. Bu mümkün değil. Ülkeyi yönetenlerin söyledikleri doğru olsa bunlar olmaz. KOBİ’ler kan ağlıyor. Büyük holdingler borçlarını yeniden yapılandırıyor. Tansiyonu ve kolestrolü yükselmiş bir ülkede doktor tedavi edemiyor. 16 senedir aynı doktor, yapılacak bir tane iş var. Bu doktoru değiştireceğiz, yoksa hasta ölecek. Ekonomi düzgünse, eğer işler iye gidiyorsa çocuklarımızın iş bulması gerekmez mi? İnsanların daha rahat geçinmesi gerekmez mi? Bunların ne yazık ki hiçbiri olmuyor. Ama bir bakıyorsun 2017 yılında büyüme 7.4, 2012’de 2.1 büyümüşüz. 2013’de 4.2 büyümüşüz. 2014’te 2.9 büyümüşüz. 2015’de 4 büyümüşüz. 2016’da yüzde 2.9 büyümüşüz. 2012’den bu yana yüzde 2’ler, 4’ler arasındaki büyüme ne oldu da 2017’de 7.4’e çıktı. Buna bakmamız lazım. Neden böyle oldu? Bir tek sebebi var, ekonomiye doping yapıldı. Doğal olmayan bir şey yapıldı. Bir ata doping yaptığınızda o atın yarışı iptal edilir. Bir futbolcuya, bir sporcuya doping yaptığında o yarışı kazansa dahi yarış iptal edilir. Doping zararlıdır. Yan etkileri vardır. Bir an için sizi başarıya götürüyor gibi yapsa da doping sağlığınızı bozar. Ağır yük kaldırırım diye ilaç alırsın, ciğerlerini kaybedersin. Türkiye ekonomisi de bu. Doktor hastaya ilaçlarını verdi, hızlı koştu ama kalp krizi kapıda bekliyor. Ekonomimizi de ekonomik kriz kapıda bekliyor. Böyle bir ülke yönetimi olmaz. Bu ülkeyi çağdaş ülkelerde olduğu gibi yöneteceğiz” şeklinde konuştu.
“TERÖR VE YOLSUZLUKLARLA AMANSIZCA MÜCADELE EDECEĞİZ”
“İki konu var, onları açarsam nasıl bir cumhurbaşkanı olacağımı anlayacaksınız” diyen İnce, “Birincisi, PKK, FETÖ ve IŞİD fark etmez. Terör nereden gelirse gelsin amansız bir şekilde mücadele edeceğiz. Asla taviz vermeden ve bunların dış bağlantılarıyla, Avrupa’daki uzantılarıyla mücadele edeceğiz. İkinci kısım ise yolsuzluklar, burada da çok sert çıkmalıyız. Dün Hakkari’den, Türkiye’nin en yoksul ilinden mal varlığımı açıkladım. Benim buyum var kardeşim, orada yazıyor. Önce sen zenginleşeceksin, sonra ben. Senden önce zenginleşirsem hesap sor. Her yıl mal varlığımı açıklayacağım. Siyasetçi bunu yapmalı. Siyasetçilere utanma duygusunu yeniden hatırlatacağız” dedi.
İnce, Türkiye’de AK Parti’nin iki şeyi çok kötü yaptığını belirterek, “Biri eğitim, biri de dış politika. Bunları en kısa zamanda rayına oturtacağız hiç kuşkunuz olmasın. Öğretmen arkadaşlarımdan istediğim bir avuç pirinç istiyorum. Meslektaşlarımdan bir avuç pirinç, sonra onlara bir kazan pilav yapacağım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı olması halinde yardımcıları konusunda kafasından geçen isimlerin bulunduğunu belirten İnce, “Cumhurbaşkanına öyle devasa hak verilmiş ki. Ben zaten bu yetkilerin bazılarını kullanmayacağım. Kullanamam, korkarım, günahı var, vebali var. Tek bir adam, tek başına 81 milyonun bütçesini yapabilir mi. Ben cumhurbaşkanı olduğumda ne yaparım biliyor musunuz. Anayasa’nın vermiş olduğu hak, ben otururum hanımla beraber, yaz bakalım derim karayollarına şu kadar, Trabzon Valiliğine bu kadar, ya bizim komşu vardı, Trabzonlu bize iyi davranmıyordu düşür onunkini, böyle vergi olur mu? Böyle bütçe olur mu? Referandumda ’evet’ diyerek bu millet o kişiye yetkiyi verdi. ’Vermeyin, yapmayın’ dedik ama verdi. Ben cumhurbaşkanı olduğumda bütçe hakkını tek başıma kullanamam, günah bu günah. Bunu TBMM ile birlikte yapacağım. 600 milletvekiliyle birlikte yapacağım. Bu doğru değil. Tayyip Erdoğan da tek başına yapmamalı, ben de yapmamalıyım. Herkes zannediyor ki bizim Türklerin tarihinde hep Kanuni Sultan Süleyman var, hep Fatih Sultan Mehmet var. Deli İbrahim de varmış. Hep Fatih yok ya, böyle bir yetki verilmez. Allah’ın izniyle cumhurbaşkanı olduğumda bu tür yetkileri milletime anlatacağım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kafama göre tek başıma yapamam. Getirilen sistem doğru değildir. Ama seçilince bu yetkiyi elinde bulacaksın. Yardımcılarımı toplumu kucaklayacak şekilde yapacağız. Kimseyi ayırt etmeden herkesi kucaklamak istiyorum. İzmir Marşı’yla, Türk bayraklarıyla Hakkari’de miting yaptım. Selahattin Demirtaş’ı da ziyaret ettim. Kardeşim var mı itirazı olan? Tayyip Erdoğan’ı da ziyaret ettim. Birileri yazmış, ’sana tezek’ dedi ’şunu, bunu’ dedi. Sen de gidip onunla sohbet ettin. Ne yapsaydım. Memleket meselesi bu, küsüp otursa mıydım. Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksın, sen bana böyle laflar edeceksin semtine uğramam senin. Ama ben bu ülkeyi yönetmeye talibim. AK Partililer de benim vatandaşım. Onlara kızacak mıyız. 16 sene bizi yönettiniz, şimdi sıra bizde, bunlardan intikam mı alacağız. Yok böyle bir şey, onları da kucaklayacağız. Muhafazakar kardeşlerimi korkutuyorlar. Muharrem İnce cumhurbaşkanı olursa başörtülerine el uzatır. Ya benim kız kardeşim 40 yıldır başörtülü. İnsan kız kardeşinin başörtüsüne el uzatır mı? İster sokakta tak, ister devlette tak, ister evinde tak. Nerede takıyorsan tak, siyasetin konusu değildir bu. Bu konu kapanmıştır” açıklamalarında bulundu.
İnce, açıklamalarının ardından Rize programı için Rize’ye hareket etti.