• Şenyurt inşaat
GündemHaber Girişi : 22 Şubat 2023 18:20

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay’da Habertürk’ün Sorularını Cevapladı

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay’da Habertürk’ün Sorularını Cevapladı

https://www.youtube.com/watch?v=oblulUfBrU8&feature=emb_imp_woyt

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay’da Habertük’ün sorularını cevaplandırarak deprem bölgesindeki çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Akar özetle şunları söyledi:

BÜYÜK MESAFELER KATEDİLDİ

"Hepimizin bildiği gibi maalesef 6 Şubat’ta büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. O günden beri de büyük bir fedakârlıkla, büyük bir azimle bütün milletimiz, bütün devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ayağa kalktı ve devlet, millet iş birliği içinde, el birliği içinde omuz omuza bu yaraları sarmak için gayret gösteriyoruz. Gerçekten burada şu anda gördüğünüz mahal dâhil AFAD, MÜSİAD, Silahlı Kuvvetler personeli herkes omuz omuza elinden geldiğince bu yaraların bir an önce sarılması için gayret gösteriyorlar.

Tabi ilk günden bugüne kadar da gerçekten büyük mesafeler katedildi, bunu da görmemiz lazım. Hayatını kaybedenler var, onlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılarımız var, onlara acil şifalar diliyorum ve bu konuda bize yardımcı olan Türkiye’nin dört bir tarafından hatta yurt dışından çeşitli şekillerde bize ulaşıp yardım sağlayan, buradaki acının dinmesi için gayret gösteren herkesi ben kutluyorum, herkese teşekkür ediyorum sağ olsunlar, var olsunlar. Yani bunlar önemli husus, gerçekten milletimizin ne kadar asil olduğunu, ne kadar hamiyetperver olduğu, yardımsever olduğunu biz burada bir kez daha gördük. Zaten millet demek, hepimizin bildiğin gibi kederde ve kıvançta bir olan insan topluluğu demek. Bu da bizim kederde ve kıvançta bir olduğumuzun, kederde ne kadar bir olduğumuzun nasıl birbirimize sarıldığımızın da çok tipik, çok başarılı bir örneği olarak söylenebilir. Şu ana kadar gerçekten büyük bir mesafe katedildi ve yaraları sardık, sarmaya devam ediyoruz. Temennimiz, dileğimiz hep birlikte omuz omuza çalışmak suretiyle bu yaraları bir an önce sarıp, en kısa zamanda sarıp bunun üstesinden geleceğiz. Buna bütün kalbimizle inanıyoruz."

ARTÇILAR OLABİLİR DİYE İKAZ ETTİK

"Şimdi zaten buraya geldiğimizden beri, 6 Şubat’tan beri deprem atmosferi içinde konuşuyoruz, görüşüyoruz, çalışıyoruz. Dolayısıyla zaten bilim insanlarının da söyledikleri ve ikaz ettikleri gibi her an yeni depremler olabilir, artçı olabilir, bağımsız olabilir. Bunlara karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini zaten defaten tekrar tekrar ikaz ettiler, biz de ettik hem personelimize, hem çevreye. Bu manada bu düşüncelerle, bu duygularla biz işte o gün akşamdan bu koordinasyon toplantısı hazırlıklarımız sürdürürken, onun hazırlıkları sürerken arkadaşlarımızla beraber son hazırlıklarımızı kontrol ederken böyle çok ciddi bir sarsıntıyla karşılaştık ve ciddi bir sarsıntı oldu. Bu duvarlardan sesler geldi, yürümek dahi zordu. Fakat oradaki arkadaşlarımız bu konuda oldukça bilgili, deneyimli insanlar oldukları için usulüne uygun şekilde yol ve yöntemlerle biz binayı hemen boşalttık. Boşaltır boşaltmaz karşıdaki bizim mobil koordinasyon merkezi aracımız var, o araca ben intikal ettim. Oradaki arkadaşlarla beraber bakan arkadaşlarımızla, valilerimizle beraber süratle duruma vaziyet ettik ve gelen ihbarları valilerimiz çok etkili şekilde değerlendirdiler, tedbirler aldılar ve çok şükür olayın olabildiğince zararını, ziyanını kontrol altına aldılar.

Arama-kurtarma ekiplerini sevk ettiler bu yangın vesaire olabilir diye onun tedbirlerini aldılar. Bu sağlık bakımından hastanede herhangi bir ilave bir durum söz konusu olursa, herhangi bir sıkıntı yaşamayalım diye tahliye çalışmalarına başladılar. Araçlarımız, helikopterlerimiz hepsi seferber edildi ve çok şükür orada en az zayiatla bu sıkıntı da atlatıldı. 6 vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralılarımız var. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Bundan sonra da devam edebileceği fikriyle, düşüncesiyle, varsayımıyla hazırlıklarımızı en üst düzeyde sürdürmeye devam ediyoruz, tedbirlerimizi."

100 SİLAH VE MESAİ ARKADAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ

"Biz sabah 04.20’de deprem olduktan sonra birliklerimize gerekli ikazları yaptıktan, haberleri aldıktan sonra burada bir binamızın yıkıldığını Hatay Serinyol’da 3 askerimizin de şehit olduğu haberini aldık. Buna istinaden biz buraya gelmeyi Cumhurbaşkanı’na teklif ettik, uygun buldular biz buraya geldik. Buraya geldiğimizde tabi diğer yerlerde de meydana gelen olayları dikkate aldığımızda toplam bizim 100 silah ve mesai arkadaşımızın hayatını kaybettiğini üzülerek öğrendik. 66 yaralımız var bunlardan birçoğu da taburcu olmuş durumda. Fakat şu anda bir üsteğmen ve bir astsubayımıza ulaşılamadı. Buna ulaşma gayreti içindeyiz. Bu DNA testleri dâhil akrabaları ile olan görüşmeler teamüller, görüşmeler, işbirliği dâhil çalışmak suretiyle de bu iki silah arkadaşımıza da ulaşmanın gayreti içindeyiz.

Yaralılarımızı yakından takip ediyoruz, onların durumunda da kritik olan yok. Onlara da desteklerimiz tam ve inşallah onlarda bir an önce sağlıklarına kavuşacaklar bunu değerlendiriyoruz. Buradaki tabi acı çok büyük olduğu için hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı çok olduğu için bizim gerçekten acılarımız karıştı. Dolayısıyla biz bir taraftan bu silah arkadaşlarımızın durumuyla ilgilenirken, daha da çok burada üzerimize düşen görevler vardı. Arkadaşlarımız gerçekten büyük bir özveriyle, büyük bir sabırla acılarını bir tarafa bırakıp, ailesinden kayıp olanlar dahi bu arama-kurtarma faaliyetlerinde kendi acılarını bir tarafa bırakıp vatandaşımıza yardımcı olabilmek için gerçekten son derece saygıdeğer faaliyetlerde bulundular."

TSK İNSANİ YARDIM TUGAYI 07.30’DA HAZIRDI

"Bizim şimdi bu arama-kurtarma konusundaki en engin birliğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı bünyesinde bulunan Doğal Afet Arama Kurtarma timlerimiz var. Bu timlerimizle birlikte diğer taraftan yine çeşitli amaçlarla hazırladığımız diğer Gelibolu dâhil, Ankara dâhil, İstanbul da dâhil, İzmir de dâhil çeşitli birliklerimizde istihkâm birliklerimiz var ki bunlar arama-kurtarma yapabilecek kapasitede birlikler. Bunların hepsini seferber ettik. Şöyle söyleyeyim ben depremin olduğu gün saat 04.17’de deprem olduktan sonra bizim nöbetçi heyetimiz buradaki arkadaşlarımız saat 04.30’da Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayını ikaz ettiler hazır olun diye ve saat 07.00’da, 07.30’da bu tugay intikale hazır olarak havaalanına geldiler. Dolayısıyla bunlarla beraber arama-kurtarma faaliyetlerini başlattık daha sonra diğer birlikler, diğer arama-kurtarma unsurları da, timleri de peyderpey devreye girdiler ve bu depremde geçmiştekilerden farklı olarak biz fabrikalarımızdaki bazı teknik personel işçilerimizi de seferber ettik. Onlar da buradaki arama-kurtarma faaliyetleri ve diğer ihtiyaç duyulan faaliyetlere destek sağlamak üzere buradaki çalışmalara katıldılar ve dolayısıyla Silahlı Kuvvetlerdeki bütün unsurlar seferber oldu. Bu çalışmalar sırasında köpekleriyle beraber geldiler, onların profesyonel köpekleri var ve -onlar da ciddi sayıda 30-35 sayısında- vatandaşımıza ulaşabildiler, onları tespit edebildi bizim köpeklerimiz. Bu çalışmaların sonunda 2554 kişiye ulaşıldı ve bunlardan 304’ünün çok şükür sağlam olarak, yaralı olarak enkazdan çıkaran arkadaşlarımız yardımcı oldular. Maalesef 2250 vatandaşımızın da cenazelerine ulaşma durumunda oldular. Bu çalışmaları büyük bir fedakârlıkla, büyük bir azimle, istekli bir şekilde bir an önce ulaşma kararlılığı içinde çalışmalarını sürdürdüler ve böyle bir sonuç ortaya çıktı."

04.30’DA “HAZIR OL” EMRİ VERİLDİ

"Burada değişik yaklaşımlar, değişik anlayışlar herkesin kendine göre bir ajandası var. Tabi bilemeyiz onların maksadı nedir, niyeti nedir ama biraz önceki birimlerden anlayacağınız gibi saat 04.30’da Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı ikaz edildi, hazır ol emri verildi. Bu arada gemilerimize seyri hazır olmaları emredildi, bizim uçağımız saat 07.00’da pist başındaydı, saat 08.00’da Kayseri’de bizim A-400M’lerimiz hazır hâle geldiler. 3 uçak Ankara, İzmir ve İstanbul’a gidip oradaki AFAD ekiplerinin personelini ve malzemesini almak üzere dolayısıyla buradaki bizim Silahlı Kuvvetlerimiz ilk andan itibaren vatandaşımızla beraber oldu, vatandaşımızın yanında oldu. Depremle mücadeleye katıldığını herkesin görmesi lazım, herkesin bilmesi lazım, herkesin anlaması lazım, fakat bazıları nedense bir şekilde kendi ajandalarına, kendi gündemlerine uydurmak için bazı gerçekleri görmezlikten geliyorlar. Bunun çok örnekleri var yazıldı, çizildi gerçekten biz bu konuda çok önemli katkılar sağladık, Mehmetçik katkılar sağladı. Bu manada biz sadece bu personel katkısı arama-kurtarma meselesi değil aynı zamanda bizim o büyük gemilerimizle Bayraktar, Sancaktar ve İskenderun gemileriyle seyre hazır ol talimatı vermekle batıdan İskenderun’a doğru çok ciddi sayıda büyük iş makinalarını ve teknik personelin gelmesi mümkün oldu. Aynı zamanda bunlarla birlikte bu gemilerle de geriye doğru özellikle ilk günlerde buradaki hastanelerin sıkıntısından dolayı, sağlık hizmetlerinin sıkıntısından dolayı bunların büyük bir bölümünü süratle Mersin’e tahliye etmek mümkün oldu Sağlık Bakanlığımızın koordinasyonunda. Ayrıca hava koridorunu kurmak suretiyle toplam 65 uçakla, 70 helikopterle ve istenildiği zaman ihtiyaca göre de İHA’ları, TİHA’ları uçurmak suretiyle resmi görmek bakımından burada faaliyetlerimizi yoğunlaştırdık. Biraz önce bahsettiğim gibi ilk andan itibaren Hava Kuvvetlerimiz hazırdı aynı zamanda hiç olmadığı şekilde tanker uçaklarımızı da yük ve personel taşımakta kullandık. HİK uçaklarımızı kaldırmak suretiyle hava trafiğini havadan yönetme imkânı ve fırsatı bulduk. Yani yoğun bir gayret içinde olduğumuzu herkes tarafından görülmesini bekliyoruz. Dolayısıyla şu ana kadar bu hava filosu gerçekten çok önemli ve şu ana kadar da 5 bin 294 yani 5 bin 300 diyebiliriz sorti yardım faaliyeti yapıldı ve bu helikopterlerimizin bir de yurt dışından bazı dost ve müttefik ülkelerin sağladığı destekleri de kullanmak suretiyle bütün illere, bütün ilçelere uçak uçakla, helikopterle başlangıçta bildiğiniz gibi hava şartlarından dolayı ve Hatay Havaalanı’ndaki pistteki sıkıntıdan dolayı uçakları pek kullanamadık, inilemedi. Fakat hemen akabinde bütün yerlere şu an uçaklarımızla inmemiz mümkün, uygun uçakla inmemiz mümkün. Helikopterleri kullanıyoruz dağ köyleri dâhil, dolayısıyla şu anda yoğun bir faaliyet içinde herkes görevinin başında. Dolayısıyla burada hani geç geldi, erken gitti meselesi gerçekten emeğe saygısızlık en azından her zaman konuştuğumuz konu 11 ilin her tarafında, 11 ile 32 ilçede, 247 köye şu ana kadar malzeme ve personel götürdük. Oradan gelmek isteyen vatandaşlarımızı da oradan almak suretiyle uygun noktalara taşımak suretiyle onların ihtiyaçlarını karşılamak için görev yaptı arkadaşlarımız. Yani burada şu ana kadar batıya doğru deprem bölgesinden batıya doğru, diğer merkezlere doğru 19-20 bin civarında vatandaşımızı tahliye etme durumumuz oldu bu çalışmaların yanında."

20 BİNDEN FAZLA SURİYELİ GÖNÜLLÜ OLARAK ÜLKESİNE DÖNDÜ

"Biz şimdi bu depremle ilgili, depremle mücadele konusunda yaptığımız bütün faaliyetlerin yanı sıra hiçbir şekilde aksatmadan, eksiltmeden terörle mücadelemizi devam ettiriyoruz, hudut güvenliğini devam ettiriyoruz. Herhangi bir şekilde bir boşluk asla söz konusu olmaz, olamaz. Dolayısıyla bu deprem ve sonrasında da herhangi bir şekilde hudutlarda zafiyet söz konusu değil. Bunu daha önce deprem önceki zamanlarda da tekrar tekrar ifade ettik; hudut bizim namusumuzdur, hudut konusunda hiçbir taviz söz konusu değildir. Hudutlar hiçbir zaman istenildiği şekilde gelip, geçilebilen yerler değildir. Hudutlarda, sınırlarımızda Mehmetçik yoğun bir şekilde görev yapıyor ve aynı şekilde buradan geçilmesine asla müsaade etmedi, etmeyecek. Burada mesele şu biz bunun üzerine yine arkadaşlarımızla beraber hudutlardaki birliklerimizi ziyaret ettik geçtiğimiz günlerde ve oradaki mülki amirlerle konuştuk. Muhtarlar, kaymakamlar ve yetkililerle konuştuk, hudut kapılarıyla oradaki arkadaşlarla konuştuk. Sonuç olarak durumun gerçeği şu; şu ana kadar 20 binden fazla Suriyeli kardeşimiz, Suriye vatandaşı bu deprem sırasında kayıplarından dolayı annesini, babasını, ailesini kaybetmekten dolayı, yalnız kalmaktan dolayı, evini kaybetmekten dolayı bir şekilde gönüllü olarak ve güvenli bir şekilde hudut kapılarından geçmek suretiyle kendi memleketlerine Suriye’ye geçtiklerini biliyoruz. Gelen resmî rapor bu, resmî durum bu, bunun dışındakilerin hiçbiri gerçekleri yansıtmıyor. Giriş asla söz konusu değil. Sadece ve sadece Türkiye’den Suriye’ye bir geçiş söz konusu dediğim sebeplerden dolayı."