• Şenyurt inşaat
Kategoriler Haber Girişi : 06 Kasım 2015 11:32

MENOPOZDAKİ ŞİŞMANLIK DİYABETİ TETİKLEYEBİLİYOR!

MENOPOZDAKİ ŞİŞMANLIK DİYABETİ TETİKLEYEBİLİYOR!

Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, yapılan çalışmalarla menopozdaki şişmanlığın tip 2 diyabet oluşumu için de risk faktörü olduğu düşünüldüğünü belirtti. 
Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, yaptığı açıklamada, “Menopoz doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu dönemdir. Bütün kadınlar bu özel dönemi yaşarlar. Şişman kadınlarda daha erken olmakla birlikte menopoz yaşı 48- 55 olarak belirtilmektedir. Bu dönemde organizmada önemli değişiklikler gözlenir; bunların dışında hormonal değişiklikler gelmektedir. Menopoz dönemde sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite yapma ve ek olarak tıbbi tedavi çok önem kazanmaktadır.” Dedi.
Menopoz sonrası kadınlardaki en büyük sorunun hızlı kilo alınması olduğunu ifade eden Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, “Kimi kadınlar yemek yemekten bağımsız olarak yağlandıklarını hissederler. Bu normal fizyolojinin getirdiği bir yağlanmadır. Daha önce kilo sorunu olmayan kadınlarda da şişmanlık gelişebilmektedir. Östrojen düzeyindeki azalma besin alımını etkiler ve bazal metabolik hızda azalmaya neden olur. Kadınlarda fiziksel aktivite düzeyindeki azalma da bu ağırlık kazanımının daha hızlanmasını sağlamaktadır. Yaşamın bu döneminde düzenli fiziksel aktivite önceliklidir. İdeal ağırlığın sürdürülmesi, kalp ve kemik sağlığı için önemlidir. Diyabet, kalp ve damar hastalıkları ve kanserden korunmayı sağlar. Bu nedenle menopozdaki kadınların haftada 4- 5 kere 40- 60 dakika düzenli yürüyüş veya sevdikleri spor aktivitelerini yapmaları gerekmektedir.” Diye konuştu.
“Menopoz dönemindeki şişman kadınlarda, ağırlık kaybı programları planlanırken kemik mineral yoğunluğu osteoporoz riski düşünülerek diyetin süresine, şekline ve fiziksel aktivitenin yoğunluğuna dikkat edilmesi gereklidir” diyen Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, daha sonra şunları kaydetti; “Şişmanlık ve östrajen düzeyindeki azalma, kan yağ düzeylerini olumsuz etkilemektedir. Kötü huylu ( LDL ) kolesterolde ve trigliserit denilen kan yağ düzeyinde artma, iyi huylu ( HDL ) kolesterolde azalma oluşmaktadır. HDL/ LDL kolesterol oranının bozulması, kardiyovasküler hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür. Ayrıca yapılan çalışmalar menopozdaki şişmanlığın tip 2 diyabet oluşumu için de risk faktörü olduğu düşünülmektedir. Halk sağlığı çalışmaların sonuçları menopoz sonrası kadınlarda, beden kitle indeksi ile meme kanseri arasında pozitif ilişkinin varlığını göstermiştir. Bu nedenle menopozdaki kadınların mutlaka vücut ağırlıklarını hedef tartılarında tutmaları önemlidir.
Menopozda östrojen düzeyindeki azalma ile kadınların kemik kaybı hızlanır, böylece kalsiyum gereksinimi artar. Bu dönemde idrarda kalsiyum atımındaki artış, bağırsaklardan kalsiyumun etkin emilmesindeki azalma ve diyet ile yeterli kalsiyumun alınmaması, kemik kaybının nedenlerindendir.
Menopoz sonrası sağlığın korunması ve kaliteli yaşam için, diyet ve yaşam şeklinin önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Araştırmaların sonuçları menopoz sonrası kadınlarda besin gereksinmesinin genç kadınlardan farklı olduğunu göstermektedir. Beslenme programları düzenlenirken kadınlarda bu dönemde oluşabilecek şişmanlık, kalp- damar hastalıkları ve osteoporozu önleyici şekilde diyetlerin hazırlanması gereklidir.”

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.