Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 50 milyon kişinin kimlik bilgilerinin çalınmasına ilişkin olarak konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
19. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Yıldırım, yaklaşık 50 milyon kişinin kişisel verilerinin çalınmasına ilişkin olarak, “2010 yılında bir şekilde elde edilen kimlik bilgileri, şimdi sanki sisteme sızılarak elde edilmiş gibi servis yapılıyor. Bu paralel yapının yeni bir algı operasyonudur. Nereden elde edilmiş onu da söyleyelim. 2009 yılı ya da daha sonraki seçimlerde seçime girecek partiler yasa gereği bütün seçmenlerin adlarını, adreslerini, TC kimliklerini içeren bilgileri vermek zorundasınız. Yaklaşık 50 milyon seçmen var. Dikkat ederseniz yayınlananlarda 18 yaş altı yok. Çünkü onlar seçmen değil. Bu bilgileri bir şekilde alanlar bilemiyoruz ki kiminle paylaştılar. Olay bundan ibaret. Seçimler öncesi yasa gereği YSK’nın bütün partilere vermek zorunda olduğu seçmen bilgileri bugün sanki MERNİS sistemine sızılarak elde edilmiş gibi servis yapılıyor. Bu bir problem” diye konuştu.
“BU BİLGİLERE ERİŞENLERE CİDDİ HAPİS CEZALARI GELİYOR”
TBMM’nin kişisel verilerin korunmasına ilişkin yeni bir kanun çıkardığın hatırlatan Bakan Yıldırım, “Bu kanunla her türlü kişisel veriye erişim güvence altına alınıyor. Ama her şeye rağmen erişildiği zaman da buna erişenlere ciddi hapis cezaları geliyor. Bu ve bu yola tevessül eden kötü niyetli kişilerin bunu kulaklarına iyice yer etmesini istiyorum. Bundan sonra buna benzer yapacakları işlerin hesabını verecekler. Önceden yasal düzenleme yoktu yeni yapıldı. Bunu yapmanın bir bedeli var. Bu yasa olmadan önce bu ahlaki bir şey değil. Bu hakka hukuka uyan bir şey değil. Bu bilgiler bilgi havuzundan siber ortamdaki bilgi havuzundan elde edilmiş bilgiler değil. YSK’nın vermekle zorunlu olduğu bilgilerden ibaret olduğunu görüyoruz. Bun rağmen bu bize bir şey gösterdi. Demek ki seçim kanununda da bir düzenleme yapmak lazım. Bu bilgileri ya vermemek, ya da belirli kısıtlamalarla vermek. Artık bilişim gelişti. Sandıklardaki seçmen listelerine erişim problem değil. Dolayısıyla seçim zamanı bu bilgiler belirli bir kısıtlama ile verilir. Onun dışında partilere bu bilgiler paylaşılmaz. Çünkü bir kişi ile paylaştığınız şey sır değildir. Kişisel bilgiler sırdır. Ama yasal bir zorunluluktan seçim kurulu vermiştir. Bu şartlarda hem yasal düzenleme yapılır, hem de idari ve adli soruşturma başlatılmış durumda” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞLAR ‘BEN VAR MIYIM’ DİYE SİSTEME GİRME YARIŞINDA OLMASIN”
Vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Bakan Yıldırım, “Ben vatandaşlara şunu tavsiye ediyorum. ‘Ben de var mıyım’ diye merak edip sisteme girme yarışında olmasınlar. Siz kendinize ait bilgileri zaten biliyorsunuz. Oraya girmek bir tuzak. Sizin girmenizi istiyorlar, girdiğiniz anda size ait başka bilgilere ulaşmak istiyorlar. Kontrol etmek bu kötü niyetlilerin daha sonraki emellerine hizmet etmek anlamına gelir. Biz hükümet olarak meselenin farkındayız. Hem bilişim altyapısı anlamında çalışmalar devam ediyor hem de soruşturmalar devam ediyor. Bu bir sisteme sızma yoluyla elde edilmiş bilgi değil. Geçmiş dönemde seçim münasebetiyle partilere verilmiş disketlerden bu biri ele geçirmiş. Şimdi kafa karıştırmak, kötü amaçlı kullanmak için malum örgüt bunu kullanıyor. Maalesef bunu aleni yapamıyor, başka bir ülkeden başka bir kayıtla yapmaya çalışıyor. Dolayısıyla vatandaşlar buna rağbet etmesinler. Asıl bilgileri sağlamdır, MERNİS sisteminde muhafaza edilmektedir” diye konuştu.
Bakan Yıldırım, vatandaşların TC kimlik numaralarını değiştirmesi şeklindeki bir tedbire gerek olmadığını da sözlerine ekledi.
BİNALİ YILDIRIM: “HER ÜLKENİN TOPRAKLARINI KORUMA ADINA SONUNA KADAR SAVAŞMA HAKKI VARDIR”
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, “Azeri kardeşlerimiz, Azerbaycan haklıdır. Onlar kaybettikleri toprakların geri alınması için hem diplomatik, hem askeri her türlü tedbiri alma hakları mevcuttur. Her ülkenin topraklarını korumak, topraklarını koruma adına da sonuna kadar savaşma hakkı vardır” dedi.
Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan çatışmaların sorulması üzerine Bakan Binali Yıldırım, şunları söyledi: “O sahadaki durumu bizim buradan tahlil etmemiz zor. Ama bir şeyin tahlili çok kolay. Hepimiz biliyoruz ki geçtiğimiz 90’lı yıllarda Ermenistan haksız bir yere, birden bire Azerbaycan’ın yukarı Karabağ bölgesini işgal etti, 1 milyonun üzerinde Azeri kaçgın var. Azeriler kaçgın diyor, yani yerlerinden, yurtlarından olan insanlar. Bunlar merkeze doğru gittiler. Aynen Suriyelilerin memleketlerini terk etmesi gibi şimdi vatanlarından, topraklarından uzak yerde yaşamak zorunda kaldılar. Uzun yıllar devam eden bir anlaşmazlık, bu anlaşmazlık zaman zaman ihmal ediyor.”
“TÜRKİYE-AZERBAYCAN BARIŞTA DA, SEFERDE DE KARDEŞTİR”
Her ülkenin kendi topraklarını savunma hakkı olduğunu belirten Bakan Yıldırım, “Son günlerde çatışma tırmanış gözüküyor. Bütün dünya biliyor. Biz de biliyoruz ki bu konuda Azeri kardeşlerimiz, Azerbaycan haklıdır. Onlar kaybettikleri toprakların geri alınması için hem diplomatik, hem askeri her türlü tedbiri alma hakları mevcuttur. Ama gönül arzu eder ki savaş olmasın bu iller barışla hal olsun. Bu işler barışla, diplomasiyle hallolsun. Ancak her ülkenin topraklarını korumak, topraklarını koruma adına da sonuna kadar savaşma hakkı vardır. Hayatını kaybeden askerlere ve Azeri sivillere rahmet diliyoruz. İki devlet bir millet olan Türkiye ve Azerbaycan barışta da, seferde de hep kardeştir. Bu kardeşliğin gereğini bugüne kadar yaptığımız gibi bugüne kadar da yapmaya devam edeceğiz. Ümit ediyoruz ki olaylar büyümeden hak yerini bulur. 1 milyondan fazla Azeri kaçgın, yurtlarına, topraklarına geri dönmüş olur” dedi.
Gazetecilerin “Köprü ve otoyollarının özelleştirilmesi konusunda bu yıl bir çalışma yapılacak mı?” sorusuna ise Bakan Yıldırım, “Hayır şuanda böyle bir gündemimiz yok” şeklinde cevap verdi.