Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun “Kan dökülmeden bu anayasa geçemez” sözleriyle ilgili, “Öncelikle kendi partisindeki milletvekillerinin bu milli iradeye karşı saygısızlık karşısında seslerini yükseltmesini bekliyorum. Kılıçdaroğlu'nu da bir kez daha istifaya davet ediyorum” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TOBB 72. Genel Kurulu’nun ardından Gümrük ve Ticaret Bakanlığında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Laiklikle ilgili anamuhalefet partisini eleştiren Tüfenkci, “Kılıçdaroğlu diyor ki; ‘Türkiye’de laiklik niye tartışılıyor?’ Laikliğin tartışılmasına neden olan kendi uygulamaları. Kendi tarihlerine baksanız, 28 Şubat’taki laiklik uygulamalarına baksanız, daha önceki laiklik uygulamalarına baksanız o zaman Türkiye’de niye laiklik tartışılıyor onu kendisi çok daha iyi bilebilir. Bizim laiklikle sorunumuz yok. Cumhurbaşkanımız laiklikten ne anladığını bütün Türkiye’ye, dünyaya ilan etti; ama burada laikliği anlamayan bir ana muhalefet partisi var” değerlendirmelerinde bulundu.
CHP’nin anayasanın değişmesini istemediğini belirten Tüfenkci, “Darbe anayasasını savunacak kadar tutucu olan bir muhalefet partisi Türkiye’yi nasıl geliştirecek? Gerçekten CHP Genel Başkanı bizi fazla şaşırtmadı. Her zaman kullandığı ve kendine yakışan cümleleri sarf etti. Bu artık bir klasik haline geldi. Dün söylediğini bugün inkar eder hale dönüştü. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu defaatle ifade eden ana muhalefet lideri, bugün şaşırtıcı bir biçimde darbe anayasasını savunur hale geldi” diye konuştu.
“KILIÇDAROĞLU’NU İSTİFAYA DAVET EDİYORUM”
Kılıçdaroğlu’nun TOBB Genel Kurulunda sarf ettiği, “Kansız olarak, son CHP milletvekili kalana kadar, kan dökülmeden bu anayasa geçemez” sözlerine atıfta bulunan Tüfenkci, şöyle konuştu:
“Kullandığı kelimelere bakıldığında, ‘Kansız olarak, son CHP milletvekili kalana kadar, kan dökülmeden bu anayasa geçemez’ cümlesi CHP’nin genlerinde olan darbeci zihniyeti ortaya çıkaran kodların tezahürüdür. Gerçekten parlamentoda yer alan, parlamentoyu savunan ve bu halkın seçtiği bir milletvekili, hele hele ana muhalefet partisi genel başkanı nasıl böyle bir cümle kullanır diye hayretler içinde kaldım. Siz eğer sivil iradeyi savunuyorsanız, milletin istediğinin dışında hiçbir bir şey olmayacağını bilmelisiniz. Anayasa değişikliği yapmanın usulleri zaten bellidir. Netice itibari ile de bu anayasa değişikliği, milletin önüne gidecek. Millet eğer kabul ediyorsa siz ne yapacaksınız? Darbe mi yapacaksınız? Bir ana muhalefet partisine yakışmayan bir durum. Bu durumda ben öncelikle kendi partisindeki milletvekillerinin bu milli iradeye karşı saygısızlık karşısında seslerini yükseltmesini bekliyorum. Kılıçdaroğlu’nu da bir kez daha istifaya davet ediyorum. Orada da ifade ettim. Halkın iradesini hiçe sayan bir anlayışın, mecliste yer alması ve meclisteki iradeyi de yok sayarak bunu kanla bastırmaya çalışması doğrusu her türlü izahtan varestedir. Bu cümleler bana göre demokrasi tarihimize kara bir leke olarak düşmüştür.”