Avrupa’nın muhtelif ülkelerinde son günlerde yeniden yükselişe geçen ırkçılık ve İslam karşıtlığı hakkında İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, başını Fransa’nın çektiği İslam ve Türk düşmanlığına dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Avrupa’da birkaç yıldan bu yana önemli ölçüde ivme kazanan aşırı sağ siyasetin bir sonucu olarak yükselişe geçen ırkçı, faşist, Müslüman ve yabancı düşmanlığına dayalı anlayış, son haftalarda adeta zirveye çıkmıştır. Camilere yapılan polis baskınları, İslam dininin tüm değerlerine yönelik organize saldırılar, üst düzey siyasilerin ve organizasyonlarının Müslümanlara yönelik hakaretamiz ve dışlayıcı tutumları, tüm dünya Müslümanlarını hem derinden üzmekte hem de öfkelendirmektedir. Başını Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Geert Wilders adlı Hollandalı siyasetçinin çektiği bir güruh, ifade özgürlüğü, demokrasi, çoğulculuk gibi değerlerin arkasına saklanarak İslam’a, Müslümanlara, Türkiye’ye, Türk milletine ve tüm değerlerimize mütemadiyen hakaret etmekte ve iftira atmakta, bu şekilde tüm İslam dünyasını akıl almaz bir şekilde provoke etmektedir. Son olarak Charlie Hebdo adlı sözde basın kuruluşunun bugün yeni bir provokasyon ve hakaret operasyonu olarak dijital mecralarda yayınladığı sözde karikatür, bu güruhun yegane amacının hakaretin dozunu gün geçtikçe artırarak gerginliği tırmandırmak olduğunu açıkça gözler önüne sermiştir. Charlie Hebdo’nun yayınladığı, Avrupa’nın her gün biraz daha battığı ‘Türk ve İslam düşmanlığı’ adlı kirli bataklıktan başka hiçbir şeyi temsil edemeyecek olan rezil karikatürü ve yapılan tüm kışkırtıcı hareketleri şiddetle kınıyoruz. Söz konusu karikatür karşısında gereken hukuki ve diplomatik adımların atılacağından milletimizin şüphesi olmasın. Bu seviyesiz, kötü niyetli ve hakaretamiz adımlar karşısında mücadelemiz, aklıselim ancak kararlı bir şekilde sonuna kadar devam edecektir. Voltaire’in yüzyıllar önce kutsal Roma İmparatorluğu hakkında söylediği ‘Ne kutsaldır ne Roma’dır ne de imparatorluktur’ sözünden hareketle Avrupa’yı pençeleri arasına almış bu hastalıklı zihniyetin özellikle Fransa’da iyiden iyiye hortlamasına sessiz kalınması tüm dünyaya göstermektedir ki Fransa’nın ne eşitliği eşitliktir, ne kardeşliği kardeşliktir ne de özgürlüğü özgürlüktür. Başta Fransa olmak üzere tüm ülkeleri ve yöneticileri son haftalarda yaşanan provokatif saldırılara karşı sorumlu ve hakkaniyetli bir tavırla gereken adımları atmaya, tüm değerleri ayaklar altına alan bu anlayışa ve destekleyicilerine karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”