Erzurumspor ve Amedspor arasındaki maç, yalnızca bir futbol karşılaşması olmaktan öte, iki güzide şehrin ve kültürlerin buluşması anlamını taşıyor. Ülkemizin zor günlerden geçtiği bu dönemde, sporun birleştirici gücünü ön plana çıkarmak büyük bir sorumluluk haline gelmiştir. Güneydoğu Anadolu'nun gözbebeği Diyarbakır’ın 1. Lig'deki tek temsilcisi Amedspor, bu zorlu süreçte ligde kalma mücadelesi verirken, Erzurum’un mavi-beyaz sevdalıları da aynı coşkuyla takımlarını desteklemektedir. Ancak, her iki takımın taraftarları da, bu buluşmanın manevi sorumluluğunu taşımalıdır. Çünkü bu karşılaşmanın yalnızca sportif değil, toplumsal bir önemi de bulunmaktadır.
Provokasyon peşinde olan, ayrımcılık tohumları ekmeye çalışan kişi ya da gruplar, bu tarz kritik anları kullanmak isteyebilir. Tam da bu noktada, her iki takımın taraftarlarına büyük bir sorumluluk düşüyor. Özellikle Erzurumspor’un Dadaşları, tarihi boyunca taşıdıkları misafirperverlik kültürünü bir kez daha sergileme fırsatına sahip. Amedspor taraftarlarını sıcak bir şekilde karşılayarak, Erzurum’un kültürünü ve hoşgörüsünü göstermeliyiz. Cağ kebabından Erzurum’un tarihi çarşılarına kadar Diyarbakır’dan gelen misafirlerimize şehrimizi tanıtmalı, onların burada kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamalıyız. Bu misafirperverlik, yalnızca Erzurum’a değil, ülkemizin her köşesine örnek olacaktır.
Diyarbakır ve Erzurum, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, hoşgörüyü ve zengin kültürel miraslarını yüzyıllardır korumuş şehirlerdir. İki dost şehrin, sporda rekabet ederken, dostlukta birleşmesi büyük bir anlam taşımaktadır. Maçın sonucu ne olursa olsun, sahada gösterilecek centilmenlik ve tribünlerdeki dostça atmosfer, gelecek kuşaklara örnek teşkil edecektir. Diyarbakır'dan Erzurum’a gelecek tüm Amedspor taraftarlarına hoş geldiniz diyor, bu güzel karşılaşmanın kazananının dostluk olmasını temenni ediyorum.
Salih YALÇIN