Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden duayen tarihçi ve yazar Prof. Dr. Halil İnalcık, Fatih Camiii'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Fatih Camii Haziresi'nde toprağa verildi. İşte Fatih Camii Haziresi'nin önemi ve Osmanlı döneminde başlayan geleneğin tarihi;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve Bakanlar Kurulu kararı ile Prof. Dr. İnalcık’ın defnedildiği Fatih Camii Haziresi’nin tarihi Osmanlı dönemine dayanıyor. smanlı İmparatorluğu döneminde protokol mezarlığı olan Fatih Camii Haziresi’ne defin yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve Bakanlar Kurulu kararı ile Prof. Dr. İnalcık’ın defin işlemleri Fatih Camii Haziresi’ne izinli yapıldı.
Fatih Camii Haziresi’nin tarihi
Fatih Camii’nin kıble tarafında, Çorba kapısı ve Türbe kapısı arasında kalan Nakşidil Sultan Türbesi’ni ve küçük külliyesini de içine alan hazirenin teşekkülü, bu sahaya 1194/1780’den sonra yapılan definlerle başlıyor. Bu saha sonradan duvarlarla çevrilerek kapalı bir alana dönüştürüldü. Hazireye defin için Osmanlı döneminde de saraydan, yani padişahtan izin almak gerekiyordu. XIX. yüzyıla gelinceye kadar camilerin hazirelerine sivil defin yapılmazken, XIX. yüzyıl birçok açıdan değişimlerin yaşandığı dönem olur. Mezarlık kültürü de bu değişimden kendine düşen payı alır. Daha önceleri şehrin muhtelif yerlerinde türbe ve küçük hazirelere rastlanırken XIX. yüzyıl ortalarından itibaren bu anlayış değişerek, cami hazirelerine daha çok defin yapılmaya başlanır. Sadrazamlar, şeyhülislamlar, müşirler ve pek çok ilim adamının mezarlarının burada olması, Osmanlı protokolünün adeta törendeymiş gibi bir arada görülmesine imkân vermektedir.
Kaç adet mezar taşı bulunuyor?
Fatih Camii Haziresi’nde 409 adet mezar taşı bulunmakla beraber, boş mezarlara ait olduğu varsayılan şahidelerin de numaralandırılmasıyla rakam 425’e ulaştı. 47 adet mezarın sahipleri ise tespit edilemedi. Bunlardan 113’ü kadına, 177’si ise erkeğe ait mezar taşlarıdır. Hazirede medfun zevat, mesleklerine göre ilmiye, seyfiye, kalemiye ve tarikat mensupları olmak üzere dört ana grupta değerlendirilip bu grubun dışında kalan sanatkârlar da ayrı bir başlık altında ele alınmış.
Ünlü isimler
Hazirede, Edebiyatçı Ahmed Midhat Efendi (1844-1912), Vezir Ahmed Nazîf Paşa (1841-1905), Edîb Alî Nûsret Bey (1874-1912), Şeyhü’l-islâm Amasyavî Seyyîd Halîl Efendi (1804-1880), Şeyhü’l-islam Dağıstanlı Ömer Hulûsî Efendi (1857- ?), Vali Edîb Paşa (1847-1904), Maârif Nâzırı Emrullah Efendi (1858-1914), Sadrâzam Gazi Ahmed Muhtar Paşa (1839-1918), Mirliva Gazi Mehmed Zekeriyya Paşa (?-1879), Âlim Hacı Mehmed Emin Efendi (? -1901), Ferik Hacı Hüseyin Rıfkî Paşa (?-1911), Müderris Hâfız Ahmed Şâkir Efendi (?-1897), Âlim Hoca İshak Efendi (1803-1891), Nâzır İbrahim Râsih Paşa (1851-1906) Ferik İsmail Hakkî Paşa (1835-1889), Müşir Mahmud Mesud Paşa (1820-1890), Âlim Manastırlı İsmail Hakkî Efendi (1856-1911) Vâli-Adliye Nâzırı Mehmed Âkif Paşa (1822-1893), Dersiâm Mehmed Hamdî Efendi (?-?), Vâli Mehmed İzzet Paşa (1824/25-1890), Mehmed Nazif Paşa (?-1894), Rusûmât Emîni Mehmed Ra’if Paşa (1836-1911), Hâriciye Nâzırı Mehmed Râşid Paşa (1824-1876), Şeyhü’l-islâm Mehmed Refik Efendi (1813-1872), Müşir Mehmed Şâkir Paşa (1847-1905), Vezîr Mehmed Şevket Paşa (1824-1890), Askerî Müfettiş Mehmed Tevfîk Paşa (1855-1915), Matematikçi Sâlih Zeki Bey (1864-1921), Şûra-yı Devlet Âzası Sâmîpaşa-zâde Necîb Paşa (1855-1883), Meşâyıhdan Hasan Hamdi Efendi (?-1904), Şehbenderzâde Ahmed Hilmi Efendi (?-1913), Harbiye Nâzırı Şevket Turgut Paşa (?-1924), Topçu Ali Rıza Paşa (1854-1921), Vezîr Velîyüddîn Paşa (?-1891) gibi isimler medfun.
1954’te vefat eden Meşâyıhdan Ahmed Tâhir Memiş Marâşî Efendi, 1964 yılında vefat eden asker ve siyasetçi General Pertev Demirhan, 2012 tarihinde İstanbul’da vefat eden vaiz İbrahim Subaşı, Bakanlar Kurulu kararıyla Fatih Camii Haziresine defnedilmişti.