• Şenyurt inşaat
Köşe YazılarıHaber Girişi : 11 Kasım 2021 19:09

Erzurumspor sevdası…

Erzurumspor sevdası…

Erzurumspor  tesislerine gitmeyeli, aylar hatta yıllar olmuştu.
Bir zamanlar Korona virüs yüzünden bırakın maça gitmeyi, sokağa bile çıkamaz olmuştuk.
Yeri gelmişken bir gözlemimi aktarmak istiyorum.
Korona belasına her gün bir uçak dolusu insanımızı kurban veriyoruz ama hala aşı olmamaya inat edenler, maske, mesafe, temizlik kurallarına uymayanlar var.
Neyse dönelim konumuza.
Geçtiğimiz 8 Kasım Pazartesi günü Erzurumspor Sportif Direktörü Muzaffer Bilazer’i ziyarete gittim.
Alışkanlıktan olacak, girişteki ilk tesisin önüne arabayı park ettim ve merdivenlere yöneldim.
Kapı önünde olanlara Muzaffer Hocanın yerini sordum.
Eski tesisin alt yapıya ait, profesyonel kadronun ise yeni yapılan tesislerde olduğunu söylediler.
Uzatmayalım, Futbol Federasyonun yaptırdığı tesisin önünde Muzaffer Hoca ile buluştuk.
Görmeyeli, gitmeyeli Erzurumspor Tesisleri, - Zafer Aynalı’nın emeği çoktur- önemli değişikliklere uğramış.
Giriş kapısından itibaren tesisin duvarları Erzurumspor posterleri ile donatılmış.
Resimlerde olanların çoğu tanıdık isimler.
Mavi- beyazlı renklere ‘can’ veren eski futbolcular ile takımların posterleri beni etkiledi ve geçmişe götürdü.
Hatırlıyorum Muzaffer’i, Teknik Direktör Sadi Tekelioğlu’nun isteği üzerine Gençler Birliğinden büyük umutla transfer ettiğimizi.
Erzurumspor’da oynadığı ilk sezon takım, Türkiye Birinci Liginde şampiyon olmuştu. (1997- 98)
Muzaffer, iki yıl da süper ligde top koşturmuştu.
Sonra maddi sıkıntı yüzünden başlamıştı yaprak dökümü.
Coşkun Birdal’ın Konya’ya, ardından Muzaffer’in Denizli’ye milyon dolarlarla satılması, Erzurumspor’u mali açıdan rahatlattı.
Ancak takımdaki yıldızların satılması, mavi- beyazlı takımı kapanmaya kadar götürdü.
Biz Muzaffer’le işte o çok başarılı olduğu Erzurumspor  günlerinde tanıştık ve iletişimiz yirmi küsur yıldır hiç kesilmedi.
BB Erzurumspor’da kısa bir süre teknik direktörlük de yapan Muzaffer, şimdi sportif direktör olarak yine o çok sevdiği renklere hizmet veriyor.
Muzaffer kardeşimle, “kırk yıl hatırı olsun” diye kahve içtik ve sohbeti koyulaştırdık.
Odasındaki Şampiyonluk Kupaları ve özenle seçilmiş fotoğraflar, bizim geçmişle kolayca buluşmamızı sağladı.
İz bırakan başkanlardan, teknik direktörlerden, futbolculardan konuştuk…
Kapısına kilit vurulan taş binaya – sonradan bu bina yıkıldı, oysa müze olabilirdi – ‘Ciğerim Fuat’ ile gitmiştik.
“Anam teneşirde olsa bile ben Erzurumspor’un maçına giderim” diyen rahmetli Ciğerim Fuat, yaptığımız röportaj sırasında göz yaşlarını tutamamıştı.
Elbette kapanmaya sebep olanları unutmadık.  

 

MUZAFFER HOCA MÜJDE VERDİ

Muzaffer Hoca, bu sezon yapılan transferleri, bir ekip olarak yaptıklarını ve uyumlu bir kadro kurmayı hedeflediklerini bildirdi.
Futbolculara kaptanlık, liderlik ve ağabeylik yapması için Mustafa Yumlu’yu transfer ettiklerini anımsatan Bilazer,  yeni kurulan bir kadro ile şimdiye kadar iyi sonuçlar aldıklarını söyledi.
Takım ruhunun oluştuğuna işaret eden Muzaffer Hoca, Erkan Sözeri ile takım arkadaşlığı olduğunu belirtti.
Erzurumspor’un sezona mali sorunlarla girmesine rağmen yönetimin çok özverili davrandığını ifade den Muzaffer Bilazer, şu müjdeyi verdi:
“Yönetim futbolculara olan transfer, maaş, prim borçlarının tümünü bu hafta içinde ödedi. Artık rahatız ve yolumuz aydınlık.”
Müjdenin ardından sohbeti tadında kesmek ve programını aksatmamak için izin istedim.
Başarılı olmasını gönülden istediğim Muzaffer Hocaya  ‘Az Gittik, Uzun Gittik’ kitabımı imzalı olarak verdim.
O da bana Erzurumspor’un kar taneli formasından hediye etti.
Vedalaşırken Erzurumspor’un üzerindeki kara bulutları dağıtan Başkan Ömer Düzgün ile Asbaşkan Ahmet Dal’a da uğradık, Yardımcı Antrenörler Uğur  Bayarslan ve Serkan Zaimoğlu ile de ayak üstü sohbet ettik.


Kadir SABUNCUOĞLU