Erzurum'un Yetiştirdiği Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Bahattin Türetken'' İstanbul da''Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sempozyumu”nun “Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal hayatı ve fikir dünyası” başlıklı oturumunda konuştu.Çok sayıda Bakan ve Davetlinin katıldığı Program sonrası Profesör Bahattin Türetken'e Plaket ve Şilt verildi.
Nato Bağımsız Hakemi ve Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Bahattin Türetken,27 Mart 2016 tarihinde Beyaz Hareket Derneği tarafından Grand Cevahir Otel’de düzenlenen “Recep Tayyip Erdoğan Sempozyumu”nun “Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal hayatı ve fikir dünyası” başlıklı oturumunda yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın 1994’te Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği İstanbul’un birçok sıkıntıları olduğu halde ilk kez yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs programı başlattığını ifade ederek, “Bu çok önemli bir adımdır. Bu bir belediye başkanının yüksek lisans ve doktora öğrencilerine vermiş olduğu bir katkıdır. Kayda değerdir. Bir basirettir ve bende o burslardan yararlanmış bir akademisyenim” dedi.
Uluslararası değerlere bakıldığında bilim ve teknolojinin bir ülkenin geleceği olduğunu dile getiren Türetken, şöyle devam etti: “Türkiye’nin son 15 yılında yapılan teknolojik atılımlarını bizzat yaşayan insanlardanım. 17 yıldır da bu teknolojik atılımlar kapsamında laboratuvarda çalışan, milli projelere katkısı olan bir insanım. Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın farkını yakından izlemiş olarak şunları söylemek istiyorum: Türkiye’de bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu tarafından belirlenir. Bu kurulda çeşitli bakanlıklardan ve kurumlardan üyeler vardır. Bu kurul 1983 yılında kurulmuştur. Yılda iki kez toplanır. Fakat 2004’e kadar bu kurul, 42 kez toplanması gerekirken, sadece 8 defa toplanmış. 2004 yılında o zaman Başbakan olan Cumhurbaşkanımız, kurula başkanlık yapıyor, himayesine alıyor, 10 yılda 18 kez toplanıyor. Türkiye’deki bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri ve seyri öğrenmek için bu kurul kararlarına bakmamız lazım. Bunlara baktığımız zaman kurul kararları alınır ama orada kalır. 10. toplantıdan sonra Cumhurbaşkanımızın himayesine aldığı bu kurul işlevli hale getiriliyor.”
Türetken, Erdoğan’ın 11. toplantıya geldiğinde bir önceki görüşmede alınan kararların durumunu sorduğunu, konuyu bizzat takip ettiğini aktararak, “2004 yılında Ulusal Uzay Araştırmaları Programı başlıyor, 2011 yılında da Türkiye uydusunu yapıyor. Göktürk 2’yi gökyüzüne gönderiyor. Bu 2004’te alınan bir program neticesinde gerçekleşiyor. 14. toplantıda Türkiye artık bazı şeylerini aşmış, NATO’ya cihaz satar hale gelmiş. 15. toplantıda beyin göçü tersine dönüyor. Artık Türkiye’de de araştırma altyapısı kurulmuş oluyor. O kardeşlerimiz gelip Türkiye’de çalışmalarına başlayabiliyor. 16. toplantıda hedef koyuyor. Diyor ki ‘milli uçak, milli tren, milli gemi ve otomobil.’ Bugün Türkiye milli gemisini yapmıştır, milli uçak ve otomobil yapmak üzeredir” şeklinde konuştu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllar önce Bilim ve teknoloji alanında,söylemiş olduğu sözlerinde aslında uzun ufuklu bir projenin belirtisi olduğunu söyleyen Türetken, şöyle devam etti. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘İddiası olmayan bir bilim güç doğuramaz’ ‘Bir hedefe odaklanmayan hiç bir çalışma hiçbir çaba hiç bir program yarar getiremez’ ‘Başarılı toplumların en önemli özelliği bilgiye yaslanmalarıdır’ ‘Milli gücü yüksek olmayan milletler uluslararası rekabette geride kalmak zorundadır. Milli güç ise, insan, askeri, ekonomi ve teknolojidir. Teknoloji hepsini kapsar’ sözleri ile yol göstermiştir. Devletlerin geleceklerini teminat altına almak için çeşitli alanlara yatırım yapmak zorunda olduğunu belirten Türetken nereye yatırım yapma konusunda yine Sayın Cumhurbaşkanın , ‘Tohum verimli toprağa atılır. Bilgiden ve Teknolojiden başka verimli alan bulamayız’ sözüyle yön gösterdiğini hatırlattı..
Kaynak Sakarya’dan Haber