Bu haftaki röportaj sayfamıza A Haber'in Erzurum Temsilciliği'ni yürüten Mikail Kurban'ı konuk ettik. Erzurum'un tanıtımına ve şehrin ulusal gündemde yer bulmasına katkı sağlayan Kurban, Doğu'da gazeteci olmanın zorluklarını ve yaşadığı ilginç anları anlattı.
SALİH ÇELEBİ / ERZURUM
Bu haftaki röportaj sayfamıza ATV ve A Haber’in Erzurum Temsilciliği’ni yürüten Mikail Kurban’ı konuk ettik. Erzurum’un tanıtımına ve şehrin ulusal gündemde yer bulmasına katkı sağlayan Kurban, Doğu’da gazeteci olmanın zorluklarını ve yaşadığı ilginç anları anlattı.
ATV ve A Haber’in Erzurum Temsilciliği’ni yürüten Kurban, yaptığı özel haberlerle Erzurum’u ülke ve dünya gündemine taşımaya devam ediyor. Hemen hemen hergün şehrin muhtelif yerlerinden farklı konu ve konuklarla canlı yayınlar yapan Kurban’a bir gün boyunca eşlik ettik. Sabah saat 5’te eksi 32 derecede bile yayınlara kesintisiz devam eden Kurban, “Bu meslek herşeyden önce gönül bağlılığı ister” dedi.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Mikail Kurban, 1991 yılında Erzurum’da doğdum. İlkokul ve Liseyi Erzurum’da okudum. Liseden sonra İstanbul üniversitesini kazandım ama gitmedim. Atatürk Üniversitesinde Görsel ve İşitsel Medya Bölümünü okudum bitirdim. Şuanda Atatürk Üniversitesi Gazetecilik Bölümü okumaktayım. 2011 yılından beri gazetecilik yapıyorum.
Mesleğe nasıl başladınız?
Yazmayı seviyordum. Hatta lisede öğretmenlerim benim için ‘Şair’ diye seslenirdi. Bir çok yarışmalarda birincilik almıştım. Tabi o zamanlar sadece şiir yazıyordum. Lise bitince Çalışmak istedim ve Erzurum’un ilk Özel Televizyonu Kanal 25′ e Muhabir alınacağını duydum. Gittim görüştüm 3 gün düşünme süresi verdiler. Daha sonra tekrar çağrıldım ve işe başladım. İşe başladıktan bir gün sonra Kanal 25’te canlı olarak yayınlanan KARBEYAZ Müzik programına konuk olarak katıldım. Ekranlarla tanışmam ilk o gün oldu. Hem işe başlamıştım hem Canlı yayına ilk kez çıkacaktım bu benim için anlatılamaz heyecandı. Canlı yayından sonraki ilgi beni çok etkiledi ve doğru karar verdiğimi düşündüm.
Gazetecilik hayaliniz miydi?
Aslında hayalim Edebiyat öğretmeni olmaktı ama üniversite sınavına 3 yıl üst üste hazırlanmama rağmen bunu başaramadım. Kanal 25 te işe başladıktan sonra yine üniversite sınavına girdim ve Edebiyat bölümü geliyordu ama İşimi çok sevmiştim herkes işle alakalı bir bölüm okumamın doğru olacağını söyledi ve bende Radyo ve Televizyon Programcılığı yani Göresel ve işitsel Medya Bölümünü tercih ettim ve bölüme yerleştim. Hem iş hem okulu birlikte götürüyordum. Ve bu mesleğe başladıktan bu güne kadar hep böyle gitti. Gazetecilik benim hayalim oldu ve hayalimi yaşadım.
Başka Hangi Kurumlarda çalıştınız ?
Mesleğimin büyük bir bölümü Kanal 25 te geçti. Ve İşi Mutfaında öğrendim. Muhabirlik yaptım, canlı yayınlarda Kameramanlık yaptım, canlı olarak Şiir Programı yaptım, haber sundum, radyo’da şiir programı yaptım. Devamlı çalışmak istedim bir şeyler çabaladım. A Haber’den önce yolda giderken kendimce durumlar aktarırdım. Yağmur yağardı yağmuru anlatırdım kar olurdu kar anlatırdım kaza olurdu kazayı anlatırdım. Arkadaşlarım kendi kendime anlattıklarımdan üstüme gülerdi ozaman belki ama şimdi o sanal işi gerçeğe çevirdim ve canlı olarak anlatıyorum.
Doğu’da gazeteci olmak sizce nasıl bir his?
Aslında olaya Doğu olarak bakmayalımda Gazeteci olmak farklı bir duygu. Herkesin baktığı yöne bakarsın ama farklı görürsün. Görmek zorundasın. İnsanlar sizden hep bir haber bekler. Gittiğin oturduğun çay içtiğin bir mekandan olayları yorumlamanız istenir. Erzurum bulunduğu konumu iklim bakımı açısından zor bir şehir. Mesleğimiz gereği günün 12 saati dışardayız. Gerek soğuk hava gerekse halkın kamera çekimserliği bizleri zorlasada işini severek yaptın mı her zorluğun üstesinden gelirsiniz.
Şuan A haber’de bölge müdürü olarak görev yapıyorsunuz. İşinizde ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Habere gittiğiniz zaman karşılaştığınız komik yada ilginç anlar oldu mu? Anlatabilir misiniz?
Evet yaklaşık 5 yıllık Kanal 25 serüvenim sonrası. Turkuvaz Medya gurubu yani Atv A Haber Erzurum Bölge müdürlüğü görevine başladım. Görev diyorum çünkü hizmet için varız. Ozamanlar Kanal 25’te Muhabirlik ve aynı zamanda Ana Haber Spikerliği yapıyordum. Erzurum’da şuan bulunduğum işi benim çok sevdiğim ve değer verdiğim yine Erzurum’un önemli değerlerinden Tahir İnan yapıyordu. Onu hayranlıkla takip ediyordum. Başarısı Erzurumla kalmadı ve Allah nasip etti Ankara’ya çağrıldı. Gittiğimiz bir haberde karşılaştık ve bana ilk olarak sakallarını keser misin dedi. Aslında en hassas noktamdan girmişti olaya. Sakalsız ben düşünülemezdi. Herkes beni sakallarımdan tanırdı. Neyse neden diye sormuştum ve bana olan durumu anlatmıştı ben Ankara’ya çağrıldım ve benim yerime seni düşünüyorum demişti. Benim için güzel bir haberdi. Ama işin içinde sakal ve Kanal 25 vardı. 5 yıl emek verdiğim ve beni yetiştiren kurumdan ayrılmam gerekiyordu. Ama geleceğim için iyi bir fırsattı. Düşünmek için zaman istemiştim. Ailem ve iş yerinden Müdürüm Naci Ergen’le görüşüp kararımı vermiştim. Zaman sonra Şimdiki Müdürüm A Haber Yurt Haberler Müdürü Kerim Ulak ile görüştüm. Ve kendisi bana destek olacağını bana güvendiğini söyledi. Bende bu destek ve güvenle bu yola çıktım. Allah’ın izni ile Erzurum için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. İşimizde karşılaştığımız zorluklara gelirsek en büyük mücadelemizi soğukla veriyoruz. Gerek ben gerekse Kameraman’ım Adem Kotan öyle gün oluyor ki kardan dolayı ıslanıyoruz ve aynı gün soğuktan kurulanıyoruz. Tabi bu meslek aşkımızdan. Komik yada ilginç anımıza değinirsek. A Habere ilk başladığım gün ilk canlı yayınımı yapmamı istediler. Ve bu yayın Atv’ye olacak.Kurban bayramıydı.Hayvan pazarından hayvan fiyatlarını canlı olarak aktaracaktım. Birde konuğum vardı Besiciler Odası Başkanı Selahattin Bingöl. Neyse yayın saati geldi ben ilk kez yayına çıkacağım heyecan dozu yüksek bende. Tabi öncesinde Müdürüm Kerim Ulak ve Değerli Abim Tahir inan bana talimatlar verdi ama yinede canlı yayın. Kendimi hazırladım ve yayın zamanımın gelmesini bekliyorum. Hayvan pazarında Atv mikrofonunu gören ve canlı yayını duyan herkes etrafımıza toplandı. Neyse yayına girdik Kahvaltı Haberleri Sunucusu Melih Altınok bana Mikail Meraba dedi. Bende o anlık heyecanla o sesi duyar duymaz merabalar diye cevap verdim. Meğersem O merabasından sonra direk konuya girmek lazımmış. Neyse Allah’tan spikerimiz tecrübeliydi toparladı.B ize oradaki durumu aktarır mısın dedi. Bende başladım anlatmaya. Süremiz 3 dakika. Besiciler Odası Başkanı Sebahattin Bingöl’e Mikrofon uzattı. Meğer başkan çok doluymuş. Başladı dert yanmaya. Bu kez bana kulaklıktan uyarı geliyor. Süremiz doldu kes röportajı diye. Başkana bakıyorum hala konuşuyor. Başkanı susturamadım ve konuşurken noktaladığı bir yerde başkanım kesmek zorundayım süremiz kısıtlı dedim ve çektim mikrofonu. Çektim ama başkan hala yanımda anlatıyor. Neyse ben aktaracaklarımız bu kadar dedim ve İlk yayınımı öyle atlatmış oldum.
Sizi gecenin bir vakti canlı yayında görüyoruz. Hem gündüz hem gece çalışmak zor olmuyor mu?
Gazetecinin mesai saati olmaz. Haber hangi saatteyse o saat değerlidir. Kanalımızın isteği doğrultusunda sabah bülteni için belirli günlerde 5 yayınları yapıyoruz. Erzurum’un en soğuk saatlerinde yayınımızı yapsakta haber aşkımız bizleri ısıtıyor.
Erzurum’u temsil ediyorsunuz. İlk tepkiler nasıldı?
Hiçte kolay olmayan bir görevin içerisinde olduğumun farkındayım. Erzurum zor bir şehir. Ama insanı sahiplendimi evladı gibi sever. İlk tepkiler olumluydu. Ekrana yakıştığım söyleniyordu. Şimdide öyle. Zaten Türkiye’nin en çok izlenen kanalında çalışıyorum ve Erzurum’da da iyi bir izleyici kitlesi var. Gittiğim oturduğum her yerde tanınmak güzel ve güzel tanınmak çok güzel. Hatta insanlar eskiden Erzurumdan bu kadar haber varmıydı diyor. Bunu duyunca gururlanıyorum dahada çalışmak istiyorum. Tabi Kanalımızın Erzurum’a olan ilgisinide unutmamamız lazım. Sevdız Erzurum işimiz gücümüz Erzurum.
Gazeteci olmak isteyenlere neler tavsiye edeceksiniz?
Bu mesleği yapacak insanların sevmesi gerekiyor. Çünkü bu meslek devlet memurluğu değil. Sabah 8, akşam 5 gibi bir saat düşüncesi olmaması gerekiyor. Mesai bitiyor diye bir olayımız yok. Ayrıca bu mesleğin kızı erkeği olmaz. Bu mesleğin tatili de yok. İzne çıkabilirsiniz ama izinde de çalışırsınız. Yolda karşılaştığınız bir olayı hemen haber yaparsınız. Bence bütün arkadaşlarımız iletişim mezunu olsun. Mezun arkadaşlarımızın hepsi İstanbul’a gitmek istiyor. Yerel gazeteler televizyonlar küçümseniyor. İnanın yerel gazetelerde televizyonlarda daha da uzmanlaşacaksınız. Doğru ve ilkeli bir haber anlayışına sahip olsunlar.Hiç bir zorlukta yılmasınlar.
Son olarak söylemek istediğiniz bir mesaj var mı?
Gerçekleri hayatları pahasına yazıp çizen, ülkesinin geleceğini cüzdanının üstünde tutan ve nesli giderek tükenmeye başlayan gerçek gazetecilere sahip çıksınlar. Bize zaman ayırdığınız İçin çok teşekkür ediyoruz.
A Haber Erzurum İl Temsilciliğinde kameraman olarak görev yapan Adem Kotan’a da röportajımızda yer verdik. Kar kış demeden her türlü arazide görüntüleri ekrana yansıtan Kameraman Kotan, sırtındaki 30 kilogramlık 3G cihazı ile Erzurum’un tanıtımına büyük katkı sağlıyor.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Adem Kotan. 23 yaşındayım. Meslek hayatıma kanal 25 de kurgu montaj işleriyle uğraşarak başşladım. Hep Mikail’in görüntülerini düzeltmek oldu işim. Gel geç zaman Mikail kameramanlık teklifi sundu ve hiç tereddütsüz kabul ettim teklifini. Ne var çekerim basittir diye düşündüm. Hani derler ya her işin kendine göre bir zorluğu vardır diye. Aynen öyle oldu. Kameramanlık gerçekten çok zor bir meslek.
İlk kameramanlık deneyiminizde neler yaşadınız?
Benden once kameraman Murat Dadaş’ta. Ben işi kavrayana kadar kadar Murat kardeşimiz bana yardımcı oluyordu. Hiç unutmam ilk kar yağmıştı bizim evin önüne Mikail çağırdı beni geldi anons çekeceğiz dedi. Kameranın başına geçtim hiç aklımdan çıkmaz 1 saatte çekebildim. Mikail’e dedim yapamam ben. O da dedi yok yapacaksın. Zaman geçti ve kendimi iyice alıştırdım. Kameraya olaylara hakim olmayı öğrendim. Derken öğlen saatlerinde hava durumu için canlı yayın istediler. Murat’da yok mecbur bana kaldı. Detay vermemi istediler tabi Mikail’de bana böyle çek şöyle yap dedikçe ben strese giriyorum. 40 saniye dedim ayaklarımın feri kesildi. Havada soğuk tabi titremeye başladım. Titrememi durduramıyorum. Heyecanlıyım bide. Başarıyla geçti o yayın. Öyle kendimi kasmışım ki ertesi gün ayaklarımın ağırısından duramadım. Ertesi gün köy yolları kapanmış Murat yine yok. Gittik bir köye kar tipi nasıl ama. Göz gözü görmüyor resmen. Kameranın merceğini anında kar kaplıyor. Ben devamlı siliyorum. Tabi tecrübesizlik olduğu için tipiyi arkama almayı tahmin edemiyorum. Kac gövde boyu yayına girdik. Ekran kar doldu yine ne çektiğimi kendim bile göremiyorum. Siliyim mi silmeyiyim mi diye kendime söylenirken yayın bitti ve emeklerimiz hep boşa gitti. Merkezden aradılar epey bir fırça yedik. Bende olmayacak dedim bu şekilde bırakıyorum dedim. Ama elinde sonunda Mikail’in destekleriyle bu işi tamamladım. Mikail bana olmuyor diye birşey yok olacak Adem dedi. Bir daha duymak istemiyorum dedi. Böylece en zor günlerimi geride bırakmış oldum.
Zorlanıyor musunuz peki?
Bu mesleğin tamda bana göre bir meslek olduğunu her geçen gün daha onaylıyorum. Geziyorum farklı insanlar tanıyorum. Hiç görmediğim yerlere gidiyoruz. Eğlenceli benim için. Tabi mesleğin bazı zorlukları var. Mesela canlı yayın her zaman zordur hep strestir. Çünkü milyolanlar senin çektiğin görüntüler izler iyi çekersen kimse seni tebrik etmek. Kötü çekersen büyük gözker seni arar. Kameramanlar için gizli kahramanlar diyebiliriz. Biz devamlı soğuk havalarda çalıştığımız için bazen ellerimizi hissetmiyorum. Bu da ayrı bir nokta tabi ki.
Batıda bu işi yapmak istemez miydiniz?
Açıkçası istemezdim. Erzurum çok farklı benim için çünkü. Havasından mı suyunda mı insanından mı bilinmez ama ben Erzurum’u seviyorum. Mesela geçtiğimiz haftalarda köy yolları kapanmış bizde köy yollar kanapdı diye haber yapmaya gideceğiz. Belediyee ekibiyle çıkyık yola. O köyde diyaliz hastası varmış. Onu da haber yapalım derken önümüzdeki greyderde kara saplandı. Aşkale’den ekipler hastayla birlikte bizide kurtarmaya geldiler. Yani o gün elimizde baya bir haber konusu birikti. Anons röportajlar derken yolları aça aça köye ulaştık. Kar kalınlığı 3 metre. Eskimi tipinde tüneller yapmışlar. Yani haber üstüne haber çıktı diyebiliriz.
Kameramanlığı tavsiye ediyor musunuz?
Kameraman olacak olan kişilere tavsiye işinizi severseniz katlanamayacağınız zorluk yoktur. Sabah saat 4’de en derin uykunuzuda bölecek olan şey meslek aşkınız olsun. Yani ekmek parası diyik ekmek yemesek gideceğimiz yok gibisinden sözler olmasın. Mesleğinizi herşeyden önce sevin. Kameraman olmak her an herşey olacakmış gibi tetikte olmayı gerektirir. Ufkunuzu baya bir geniş tutmak ve hayal gücünüzü çok iyi kullanmanız gerekiyor.