• Şenyurt inşaat
GündemHaber Girişi : 08 Ekim 2020 09:39

Erzurum’da defineciler iş makineleri ile kaçak kazı yaptılar

Erzurum’da defineciler iş makineleri ile kaçak kazı yaptılar
Erzurum’u Pasinler ilçesine bağlayan karayolu üzerinde bulunan Asboğa Höyüğü, defineciler tarafından iş makineleriyle kazıldı. Birçok tarihi eseri barındırdığı düşünülen höyük, ağır tahribata uğradı.

Erzurum’un Pasinler İlçesi, Övenler Mahallesi sınırlarında bulunan Asboğa Höyüğü, bir inşaat şirketine bağlı iş makinesi tarafından kazıldı. Altında birçok tarihi eser barındırdığı düşünülen höyük definecilerin ve toprak arayışında olan inşaatçıların hedefi haline geldi. Höyükte kaçak kazı yapılmasına tepki gösteren, Erzurum İli Tanıtma Derneği Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Kızılkaya höyüğün etrafında incelemelerde bulundu. Tarihi eserlerin korunmaya muhtaç olduğunu söyleyen Kızılkaya, “Bir yerde çalışma yapılıyorken o yerde tarihi eser tespit edilirse çalışmaların hemen durdurulup gerekli kurumlara haber verilmesi gerekir. Bu bölgeye baktığımızda ciddi anlamda çalışmalar devam etmiş. Sistematik olarak değişik zamanlarda burada kazılar yapıldığını görüyoruz. Bu da bizim tarihi eserlerimizin ne kadar korunmaya muhtaç olduğunu gösteriyor” İfadelerini kullandı.




“Bu bölgenin höyük olduğu tespit edildi”
Geçen sene bu bölgeye fotoğraf çekmek için geldiklerinde tarihi kalıntılara rastladıklarını belirten Erzurum İli Tanıtma Derneği Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Kızılkaya, “Erzurum’u tanıtmaya yönelik çalışmalar kapsamında fotoğraflar çekiyoruz. Geçen sene bu bölgede kaplıca olduğunu duyduk ve gerek onu incelemek gerekse bölgedeki su yatağında bulunan kuşları fotoğraflamak için buraya geldik. Etrafı gezerken burada tarihi eserlere rastladık. Yerde seramik parçaları bulduk. Bunun sonucunda yetkili kurumları bilgilendirdik. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre bulunan eserler 3 gün içerisinde gerekli kurumlara bildirilmek zorundadır. Eğer bildirilmezse cezai işlemler uygulanıyor. Bu bölgenin incelenmesi gerektiğini düşündüğümüz için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüze haber verdik. Uzmanlarımız buraya gelip incelemelerde bulundu. Bu bölgenin bir höyük kalıntısı olduğunu ve birinci derece arkeolojik sit alanı olduğunu tespit ettiler” dedi.
“Bize inşaat firmasının toprak almak için kazı yaptığı söylendi”



Höyüğün çevresinde yapılan kazılar hakkında savcılığın ve jandarma ekiplerinin soruşturmalarını devam ettirdiğini de kaydeden Kızılkaya, “Olduğumuz alanda kazı yapıldığına dair Çöğender Jandarma Karakolundaki ekipler ihbar almışlar. Kazı yapanlara hemen müdahale etmişler. Buranın önceki halini de bildiğimiz için bilirkişi olarak buraya geldiğimizde bir iş makinesi burada duruyordu. İnşaat firmasının toprak almak için kazı yaptığını söylediler. Daha sonra inşaat yetkilileri de buraya geldi. Jandarma ekipleri ve savcılık da bu konu hakkında soruşturmalarına devam ediyor. Savcılığın yaptığı araştırmalara göre de burası tarihi bir alan, yani sit bölgesi olarak değerlendirildi. Şu anda gerekli işlemler savcılık tarafından yapılıyor.” açıklamalarında bulundu.
“Sistematik olarak değişik zamanlarda burada kazılar yapılmış”
Tüm insanlığın ortak hazinesi olan tarihi eserlerin ise bir an önce koruma altına alınması gerektiğini söyleyen Ömer Faruk Kızılkaya, “Biraz önce bahsettiğim kanuna göre bir yerde çalışma yapılıyorken o yerde tarihi eser tespit edilirse çalışmaların hemen durdurulup gerekli kurumlara haber verilmesi gerekir. Bu bölgeye baktığımızda ciddi anlamda çalışmalar devam etmiş. Sistematik olarak değişik zamanlarda burada kazılar yapıldığını görüyoruz. Bu da bizim tarihi eserlerimizin ne kadar korunmaya muhtaç olduğunu gösteriyor. Buraya 2-3 kilometre yakınlıkta 2 tane daha höyük var. Bunlar Bulamaç ve Sos Höyükleridir. Bu kadar yakın olan bu bölgenin daha önce tespit edilememiş olması da ayrı bir sorundur. Buralarda kazı yapılmasına izin verilmemesi gerekir. Tarihi eserlerimizin korunması gerekiyor. Eserleri çıkarmak için burada kazı çalışmalarının başlaması gerekiyor. Bu konulara dikkat etmeyerek kendi ellerimizle definecilere eserlerimizi bırakmış oluyoruz. Bu tarihi eserler hiçbir millete ait değil. Tarihi eserlerin hepsi tüm insanlığın malıdır. İnsanlığın ortak hazinesi olan tarihi eserlerin bir an önce koruma altına alınması gerekiyor.” diye konuştu.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.