Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Erdoğan-Obama görüşmesine yönelik açıklamasında “Gideceğimiz yerde ikili ziyaretimiz yok” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika ziyaretinde ABD Başkanı Obama ile olası görüşmesine ilişkin, “Ziyaret bir ikili ziyaret değil, çok uluslu, çok katılımlı bir zirve ziyaretidir. Sayın Obama ile de böyle bir görüşmenin olması üzerinde şuanda çalışılıyor. Böyle çeşitli spekülasyonlar yapılıyor yine bir tür algı operasyonu, görüşmüyorlar gibi. Sürekli bu ilişkinin mahiyeti üzerine yapılan bu tür spekülasyonları kenara koyup resmi açıklamaları esas almakta fayda var. Zaten bu zirve boyunca da Sayın Cumhurbaşkanımız, Obama dahil bütün liderlerle de beraber olacaklar” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinde ABD Başkanı Barack Obama ile özel bir görüşme yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Kalın, şunları kaydetti:
”Cumhurbaşkanımızın Washington’a yaptığı ziyaret bir ikili ziyaret değil, çok uluslu çok katılımlı bir zirve ziyaretidir. Bu tür zirvelerde program el verdiği ölçüde ikili görüşmeler yapılır. Bizim de planladığımız bizden talep edilen bizimde talep ettiğimiz ikili görüşmeler olacak. Sayın Obama ile de böyle bir görüşmenin olması üzerinde şuanda çalışılıyor. Program oldukça yoğun. Şunun da altını çizeyim, böyle çeşitli spekülasyonlar yapılıyor yine bir tür algı operasyonu görüşmüyorlar gibi. Biz en son Sayın Obama ile Paris’te görüştük. Ondan sonra telefon görüşmelerimiz oldu. Her düzeyde bu ilişkiler devam ediyor. Burada sürekli bu ilişkinin mahiyeti üzerine yapılan bu tür spekülasyonları kenara koyup resmi açıklamaları esas almakta fayda var. Zaten bu zirve boyunca da Sayın Cumhurbaşkanımız Obama dahil bütün liderlerle de beraber olacaklar. Bu konuları nükleer güvenlik meselesinden, terörle mücadeleye kadar birçok konuyu konuşacaklar. Bunlar aynı zamanda bizim ikili ilişkilerimizi de ilgilendiren konular. Terör meselesi olsun diğer konular olsun.”
“BİZE İNTİKAL EDEN DOĞRUDAN HERHANGİ BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika ziyareti öncesinde iş adamı Reza Zarrab’ın Amerika’da tutuklandığı hatırlatılarak, bu olayın ardından Türkiye’de bazı medya gruplarında hükümeti ve Cumhurbaşkanını hedef alan bir algı operasyonu başlatıldığının belirtilmesi üzerine Kalın, “Amerika’da bir yargıcın verdiği karardır. Yürüyen bir süreçtir. Şuanda bizim onunla ilgili farklı bir şey söylememiz uygun olmaz. Ne olacağını, hukuki bir süreç olması itibariyle bizde buradan takip ediyoruz. Bize intikal eden doğrudan herhangi bir şey söz konusu değil” değerlendirmesinde bulundu.
“YARGIYI ETKİLEME AMAÇLI GÖRÜNEBİLECEK VE İÇİŞLERİNE KARIŞILIYOR İZLENİMİ YARATABİLECEK DAVRANIŞLARDAN KAÇINMALARI ESASTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşmalarına katılan konsolosları eleştirdiği hatırlatılarak, bir gazetede yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da kendisiyle ilgili yargı sürecinde bir konsolosla görüştüğü yönündeki haberin sorulması üzerine Kalın, “Bu konu diplomatik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi’nin 41’inci maddesinin 1’inci fıkrası ve konsolosluk ilişkileri hakkında Viyana Sözleşmesi’nin 55’inci maddesinin 1’inci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre de diplomatik temsilcilikler, konsolosluklar faaliyetlerine bu ilkeler çerçevesinde herhangi bir kısıtlama olmaksızın devam etmektedirler. Ancak söz konusu sözleşmeler uyarınca diplomatik ve konsüler temsilcilik mensuplarının Türkiye’deki kanunlara riayet etmeleri ve İçişlerine karışıyor görüntüsü vermekten kaçınmaları da esastır. Viyana Anlaşması’nın açık bir şekilde ifade ettiği konulardan birisidir bu. Bu çerçevede diplomatik ve konsüller temsilcilik mensuplarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve halkının hassasiyetlerine özen göstermeleri yargıyı etkileme amaçlı görünebilecek ve içişlerine karışılıyor izlenimi yaratabilecek davranışlardan kaçınmaları esastır. Nitekim Cumhurbaşkanımızda Başbakanımızda bu konuya dikkat çektiler. Dolayısıyla burada takip edilecek yol ve yöntemin gene bu esaslar çerçevesinde olması elbette daha doğru olur” ifadelerini kullandı.