Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “darbeyi örtbas etmek istiyorlar” iddialarıyla ilgili, “Sen danışıklı dövüş ile oradan kaçıp gittin. Şu anda cezaevlerinde binlerce kişi var. Bunları yürütme organı olarak içeri alan sen misin. Biz aldık. Bunlar yargılanıyorlar. Akıbetleri ne olacak. Yargı kararını verecek” dedi.
Milli İrade Platformu tarafından organize edilen “15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gaziler Programı” Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleşti. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 15 Temmuz gazileri, şehit yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dininde şehitliğin önemine değinerek, “Kuru kuruya toprak vatan olmaz, o arazidir. Eğer o arazi şehit kanları ile yoğrulmuşsa o vatandır. Bu toprakları bize yurt yapan şühedadır. Yüzyıllardır Anadolu şehit kanları ile yoğrula yoğrula vatan olmuştur. Şehitlerimiz aynı zamanda istiklalimizin de ebedi sembolleridir. Bizler sadece ülke içinde değil, dünyanın 34 ülkesinde 78 şehitliği olan milletiz. Dünyada bu kadar şehitliğe sahip olan başka bir ülke yok. Malta’dan Hindistan’a, Bosna Hersek’ten Yemen’e kadar 3 kıtada şehitliklerimiz var. Nerede zulüm varsa ecdadımız oraya gitmiş. Donanma göndermiş. Sadece bir zulüm için. Şimdi birileri diyor ya ne işimiz var Suriye’de. Biz her bir şehitliğimizi o topraklara vurulmuş mühürlerimiz olarak görüyoruz. Onların aziz hatırlarına sahip çıkıyoruz. Gözlerini kırpmadan canlarını ortaya koyan yiğitlerimiz için ne yapsak azdır. Her şeyin bir karşılığı vardır ama can borcunun bir bedeli olamaz. Canın sahibi hazreti Allah’tır. Karşılığını verebilecek yegane mekan da oradadır” ifadelerini kullandı.
Büyük milletlerin imtihanının da çetin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ciddi kararlar, büyük bedeller ödemeyi gerektirir. Biz 1071’de büyük bir karar verdik. Aynı şekilde 1453 yılında İstanbul’u fethettiğimizde yine böyle bir karar verdik. Birileri 1453 yılında İstanbul’u kaybetmenin acısını yüzyıllardır unutamadı. Birileri Balkanlara, Kuzey Afrika’ya, Akdeniz’e, Karadeniz’e damgamızı vurmamızın kızgınlığından kurtulamadı. Asırlardın bu cennet toprakları kaybetmenin üzüntüsü ile yaşıyorlar. Bunun bedelini de milletimize ödetmek istiyorlar. Zayıf anımızı kollamalarının sebebi budur. Elbette böyle bir coğrafyayı vatanlaştırmanın bedeli vardır. Bizler bu toprakları kendimize yurt edindiğimiz 1071’den beri bunun bedelini ödüyoruz. Çanakkale bu mücadelenin ete küreğe bürünmüş halidir. Sevr bu saldırıların diplomasideki yansımasıdır. Kurtuluş savaşı bu bin yıllık mücadelenin zirvesidir. Yüzyıllardır saldırın yöntemi, aktörü değişse de hedefi gayesi değişmemiştir. Bu hedef Türkiye’dir. Bu milletin temsil ettiği kadim değerlerdir. Bu hedef Konstantiniye’yi İstanbul yapan inançtır. Bu hedef Anadolu’yu bir nakkaş titizliğiyle camiler, medreseler, vakıflar ile süsleyen medeniyet birikimidir” şeklinde konuştu.