Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fıratın Doğusunda tesis edilecek güvenli bölgeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Aksoy açıklamasında, “Suriye’den kaynaklanan her türlü terör tehdidine karşı milli güvenliğimizin gerektirdiği tedbirleri almak, uluslararası hukuka dayanan en temel hakkımızdır.
Bugüne kadar anılan tedbirleri başta ABD olmak üzere Müttefiklerimizle ortaklaşa hayata geçirmek için azami gayret sarfettik. Suriye’nin kuzeyinde teşkil edilecek bir güvenli bölge vasıtasıyla meşru güvenlik çıkarlarımızın korunması ve yerinden edilmiş yüzbinlerce Suriyelinin evlerine güvenli ve gönüllü geri dönüşlerinin önünün açılması amacıyla yapıcı ve iyi niyetli çabalar yürüttük” ifadelerini kullandı.
“ABD vaatlerini yerine getirmedi”
Fıratın Doğusu ile ilgili ABD ile yapılan görüşmelerin sonucunda verilen vaatlerin yerine getirilmediğini belirten Aksoy, “Gelinen aşamada, ABD askeri makamlarının vaatleri yerine getirilmemiştir. Süreç içinde ABD güvenlik bürokrasisi, Fırat’ın doğusunu işgali altında tutan PYD/YPG terör örgütüyle angajmanına son vermek bir yana, bunu artırmış ve ülkemizle mevcut Müttefik ilişkisine aykırı bir yaklaşım sergilemiştir.
Türkiye, uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak, terörün her türlüsüyle mücadele konusunda kararlıdır. Sınırlarımıza mücavir Suriye topraklarında, DEAŞ’ın ruh ikizi olan ve ülkemiz ve insanlarımızın yanısıra, Suriye halkına yönelik insanlığa karşı suçlarla müsemma PYD/YPG/PKK terör örgütünün palazlanmasına ve oldubittiler oluşturulmasına seyirci kalınamaz.
Türkiye, Fırat’ın doğusunu teröristlerden temizleyerek kendi bekasını ve güvenliğini korumak, ayrıca, Suriye’nin huzur, barış ve istikrarını sağlamak amacıyla güvenli bölgeyi hayata geçirmekte kararlıdır. Bu suretle, bölgede Suriye’nin toprak bütünlüğü ile birliğine dönük ciddi bir tehdit de ortadan kaldırılacak ve gelecekte DEAŞ ve benzeri bir sorunun nüksetmemesi için güçlü bir zemin tesis edilecektir.
Tüm bu hususlar, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ABD Başkanı Trump’a 6 Ekim tarihinde yapılan telefon görüşmesinde bir kez daha vurgulanmıştır” dedi.