• Şenyurt inşaat
KategorilerHaber Girişi : 18 Nisan 2016 19:42

Demirtaş: 'Kellemizden vazgeçeriz'

Demirtaş: 'Kellemizden vazgeçeriz'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Biz parlamentonun deri koltuklarına sevdalı değiliz. Biz o koltuk için tırnağımızdan vazgeçmeyiz ama halkımız için kellemizden vazgeçeriz” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin il kongresine katılmak amacıyla Bingöl’e geldi. Bir düğün salonunda düzenlenen kongreye katılan Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, parlamentonun deri koltuklarına sevdalı olmadıklarını belirterek, “Biz sizler gibi oraya tutkun değiliz. Biz sizler gibi o parlamentonun kürsülerine tutkalla yapışmış gibi değiliz. Biz halkımıza bağlıyız, siz koltuk için her şeyinizden vazgeçmişsiniz, kusura bakmayın biz o koltuk için tırnağımızdan vazgeçmeyiz ama halkımız için kellemizden vazgeçeriz. Bunlar şimdi bizleri tehdit ediyor, bütün hemşehrilerimin içi rahat olsun. Bunlar sadece kuru gürültü çıkarıyor. Bizler öyle zulme boyun eğmiş bir parti değiliz, tarihimizde yok. Bugünlerde geçecek, haklı olan, davası meşru olan ayakta kalır geri kalanların hepsi yıkılacak. Bedel ödeteceklermiş, kendileri bilir. Fiziken her şeyi yapabilirsiniz, parmak sayınız yetiyor üç tane savaş partisi birleşir, dokunulmazlıklarımızı kaldırırsınız. Bizler parlamentoda doğmadık ki orada yok olalım. Zindanlarda doğduk, oralarda büyüdük halk olarak hep böyle mücadele ettik. Bu mücadelede asla geri attıramazlar bizlere, burada ölçü parmak sayısı değildir, davanın haklı olup olmamasıdır. Parlamentoda sayımız diğer partilerden az olabilir ama biz doğru yerde duruyoruz” diye konuştu.

“DAHA ÖRGÜTLÜ, DAHA GÜÇLÜYÜZ”

HDP’nin eskiye nazaran daha örgütlü ve güçlü olduğunu anlatan Demirtaş, şunları kaydetti: “Biz eski biz değiliz, daha örgütlü daha güçlüyüz. Biz burada göçebe bir halk değiliz, öyle olsak da saygınız, göçebenin de hakkı hukuku var ama bizler yerleşik bir halkız, binlerce yıldır bu topraklardayız. Tarihimizle, geçmişimizle, dilimizle, kültürümüzle kadim bir halkız kimse gelip burada bizlere patronluk taslamasın. Kardeşlik ancak yapabilir kimse bizlere düşmanlık yapmasın. Bizim yüreğimiz, kardeşliğe, eşitliğe, özgürlüğe açıktır ama bizlere düşmanlık yapıp ‘Senin boynunu bükeceğim, ya baş eğeceksin ya baş vereceksin’ dediklerinde bizim de başımızı dik tutmamız lazım. İki seçenek de kötüdür, ‘Ya baş eğeceksin ya baş vereceksin’ diyor, üçüncü onurlu bir seçecek bırakmıyor. ‘Ya kelleni keserim ya baş eğeceksin’ diyor. 1920’lerde de bunlar söylendi. Şeyh Sait’e de bunları yaptılar, ondan 13 yıl sonra Dersim’de Seyit Rıza’ya da aynısını yaptılar. Ağrı’da, Zilan’da, Sivas bölgesi ve daha onlarca yerlerde aynısını yaptılar. 90 kusur yıl geçti, kimse sana başını eğmedi. Evet çok baş kestiniz, ama eğilmiş bir baş yok karşınızda. Halende başımız dik, dimdik de karşınızdayız. Barış bizim için kutsaldır, her can bizim için kutsaldır. Bunun için barış demekten bıkmayacağız, usanmayacağız.”

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.