Arjantinli Yazar Alberto Manguel'un Erzurum izlenimlerini anlattığı “Tanpınar'ın İzinde Beş Şehir” isimli kitap Erzurum'da tepkilere neden oldu.
SALİH ÇELEBİ / ERZURUM //YENİGÜN GAZETESİ
Dağ fare doğurdu
Alberto’ya bir tepki de ERVAK’tan
Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı Erdal Güzel, Erzurum’u yanlış ibarelerle tüm dünyaya aksettiren Arjantinli Yazar Alberto Manguel’e tepki gösterdi. Erzurum’u özelliksiz, mangallarla ısınan, sefil bir şehir olarak gösteren Manguel’in hangi Erzurum’a giderek izlenimlerde bulunduğu merak konusu olurken, Başkan Güzel “Dağ fare doğurdu” dedi.
Arjantinli Yazar Alberto Manguel’un Erzurum izlenimlerini anlattığı “Tanpınar’ın İzinde Beş Şehir” isimli kitap Erzurum’da tepkilere neden oldu. Yazar Manguel’in Erzurum’u yalan yanlış ibarelerle dünya kamuoyuna aksettirmesi, pes dedirtti.
Yazar Alberto Manguel, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir” isimli eserinde yer alan Erzurum’u görmek için 2013 yılında şehre gelmişti. Erzurum hakkında kendi izlenimlerini “Tanpınar’ın İzinde Beş Şehir” isimli kitabına aktaran Manguel, yaptığı Erzurum tarifiyle otoriteler tarafından tepkiyle karşılandı. Erzurum’u tamamen ruhsuz, gri ve mangallar ile ısınan bir şehir olarak tüm dünyaya aksettiren Yazar Manguel’in, hangi Erzurum’a giderek izlenimlerde buluduğu ise merak konusu oldu. Dün bir çok sivil toplum örgütü tarafından kınanan Manguel’e bir tepki de Erzurum Kalkınma Vakfı’ndan geldi. ERVAK Başkanı Erdal Güzel, Yazar Manguel’e tekzip niteliğinde bir makale yayımlayarak yanlış izlediği Erzurum’un tüm gerçeklerini gözler önüne serdi.
ERVAK Başkanı Erdal Güzel, Manguel’in Erzurum’ u yanlış yorumladığını belirterek, “Arjantinli yazar Alberto Manguel, etkisinde kaldığı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir” isimli eserinde yer alan Erzurum’u görmek ve kendi bakış açısıyla değerlendirmek için 2013 yılında şehrimize gelmişti.Üç yıl sonra Alberto Manguel’in Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Tanpınar’ın İzinde Beş Şehir” kitabı elimize geçince büyük bir hayal kırıklığına uğradığımızı, daha doğrusu dağın fare doğurduğunu söyleyebilirim. Kitabın Erzurum bölümü , ön yargıdan uzak objektif bir biçimde değerlendirildiğinde şehrin gerçekleriyle örtüşmeyen tespitlerin yanında çok doğru yaklaşımlarında olduğunu görmekteyiz. Alberto’nun şehirde kimlerle temas kurduğu, onaşehir hakkında bilgiler sunanların şehri ne kadar tanıdıkları merak konusudur. Alberto, görünen Erzurum’u özelliksiz ve her şeyi ile gri bir şehir olarak tanımlıyor. Yazarın, evlerin büyük kısmınındoğal gazla ısındığı Erzurum’da vatandaşın evlerini soba ve mangalla ısıttığını söylemesi büyük bir yanılgıdır. Şehrimizde soba ile ısınan evler olmakla beraber mangal ile ısınma şu anda yoktur. Mangalla ısınma Orta Anadolu’ya ait bir kültürdür. Mangal, Erzurum da 70-80 yıl öncesinde bazı evlerde kullanılmıştır. Bilindiği gibi Lalapaşa caminin sağ tarafında padişah IV Mehmet tarafından duvara yazılan 1671 yılına ait ferman bulunmaktadır. Yazarın , fermanı 1662 tarihli göstermesi ve fermandaki metni hüsnü kuruntu olarak ortaya çıkan bir dini efsane olarak yorumlaması tarihi gerçeklerle örtüşmemektedir. Cenaze çıkan evlerin kapısının önüne ölenin ayakkabılarının koyulması Erzurum kültüründe olan bir uygulama değildir. Bugelenek orta ve batı Anadolu da yaşatılır, yazarın böyle bir adeti Erzurum’da görmesi olası değildir. Yazarın, Kadim bir şehir olan Erzurum’da en eski kitapçı dükkanının yetmiş yıllık bir maziye sahip olmasını manidar bulması doğrudur ve bizler açısından izaha muhtaç bir durumdur. Alberto, yemek kültürümüzle ilgili cağ kebabı ve kadayıf dolması ile ilgili yerinde tespitler yaparken “ruzeni” ismindeki bir patlıcan yemeğini şehirle ilgilendirmesi merak edilecek bir durumdur. Zira Erzurum mutfağında böyle bir yemeği bulmak ihtimal dışıdır
ALBERTO’YU ERZURUM’A TEKRAR BEKLERİZ
Yazar Alberto’nun Erzurum izlenimlerini anlattığı kitabın yanlış ifadelerde oluştuğunu belirten Başkan Güzel, Manguel’i Erzurum’da tekrar ağırlamak istediklerini dile getirdi. Bu sefer doğru izlenimlerle daha güzel bir kitap için destek olabileceklerini aktaran Güzel, “Erzurum’u birkaç sayfada anlatmaya çalışan yazarın bu kısa yazıda yanlış tarihler vermesi profesyonellikle hiç bağdaşmamaktadır. Alberto’nun ,Yezidileri Kürt etnik yapısı ile tanımlaması ve başkanlarını Hasan kabilesinden 60 yaşında “Hasan Ağa” diye aktarması yine izaha muhtaç bir durumdur. Yazar’ın,1877 yılında Aziziye Tabyalarında çarpışan ve 1955 yılında Erzurum da ölen Nene Hatun’un Birinci Dünya Savaşı’nda savaştığını ve 1985′ de öldüğünü ifade etmesi vahim bir hatadır. A.Manguel , Abdurrahman Gazi Türbesine gitmediğini ifade ederek Erzurum’a bir daha gelmek niyetinde olduğunu vurgulamak istiyor. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın üç defa geldiği şehrimizde A.Manguel’i bir daha ağırlamak isteriz. Yapacağı bu ziyaret ,yazdıklarını tekrar gözden geçirmesine vesile olabilir ve eksikliklerle dolu bu yazıyı telafi edebilir o zaman Tanpınar’ın izinde yürüdüğünün zevkini yaşayabilir” ifadelerini kullandı.