Yavaş Şehir Seferihisar, Kardeş Yavaş Şehir Tortum/Uzundere için seferberlik başlattı. Ege Erzurumlular Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeleri Başkanları Muzaffer Okumuş ile Yavaş Şehir Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'i ziyaret etti.
Ege Erzurumlular Dernekleri Federasyonundan Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Okumuş, Halim Bütün, Haşim Işık, Harun Cici, Eşref Ertaş, Cemal Kalkan, Okan Sağıroğlu, Zekai Kılıç, Oktay Sağıroğlu, Ünal Bulut, Gökmen Aykan ile Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret ederek, Yavaş Şehir Uzundere için gösterdikleri çaba için teşekkür plaketi sundular. Seferihisar Belediye Başkanı Tuç Soyer yaptığı konuşmada “eğer bu dünyada cennet var ise, işte o cennet “Uzunder”dir diye konuşarak binlerce yıldan beri oluşan bu doğa harikası çok kısa süreli HES projelerine kurban edilmemesi gerektiğini, özellikle Erzurumluların bu konunun arkasında durarak Yavaş Şehir seçilen Uzundereye mutlaka sahip çıkılması gerektiğini, elbirliğiyle bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapılmasını, bu konuda Ege Federasyonunun güçlü ilişkileri içinde bu konuda yardım istenmesinin uygun olacağını dile getirdi. 2 Mayıs 2016 da Sakin Şehir Ünvanını ve Bayrağını teslim etmek üzere Uzundere’ye götüreceğini söyleyen Tunç Soyer bundan büyük onur duyduklarını belirtti.
Söz alan Harun Cici, özellikle Uzundereli olan Prof. Dr. Faris Karahan’ın özverili çalışmalarıyla ve Uzundere’nin sayın Başkan Tunç Soyer’in katkılarıyla yavaş şehir seçildiğini ve bu projelerin EXPO-2016 Antalya “Erzurum Bahçesi” sayesinde bütün dünyaca bilinirliğinin artıracağını kurum ve kuluşları bu konuda Seferihisar Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer gibi desteklemeye davet etti. Üç yıldır zaten Köye Dönüş projesiyle diğer adıyla sılai rahim / akraba turizminin hem doğaya hemde bu kadim topraklara önemli katkılara sağlayacağını, birçok projeyi boünyesinde toplayan Erzurum’un bu konuda diğer illerdan daha şanslı ayrı bir kent kimliğine büründüğünü sözlerine ekledi.
Kent Kültürüne ayrı katkısı olan “Yavaş Şehir ünvanı” Avrupa’da başta İtalya olmak üzere Avusturya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya, İsveç ve İngiltere ile Güney Kore ve Avustralya gibi 25 ülkeden 150 küçük nüfuslu kentin üyesi olduğu ‘Sakin Şehirler’ örgütlenmesine Türkiye’den ilk katılan, İzmir’in Seferihisar ilçesi olmuştu.
İzmir’in Seferihisar İlçesi ile başlayan ‘Cittaslow’ (sakin şehir) akımının son üyesi Erzurum’un Uzundere İlçesi oldu. Almanya, İtalya ve Tayvan’dan yeni katılan kentlerle birlikte Türkiye’den de Uzundere’nin üyeliğe kabul edilmesi alkışlarla karşılandı. Uzundere, Artvin- Şavşat’tan sonra Türkiye’nin 11. sakin şehri oldu.
Üyelik sertifikasını, Uzundere Kaymakam Hacı Arslan Uzan ve Uzundere Belediye Başkanı M. Halis Özsoy adına alan Cittaslow Genel Başkan Yardımcısı ve Seferihisar Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer, üyeliğin alınmasında katkı veren gönüllüleri kutlayarak Uzundere’ye hayırlı olmasını diledi. Başkan Soyer, ‘Cittaslow Dostu İşletme’ konusuna da değinerek, “Türkiye için bir ilk gerçekleşti.
Türkiye’nin ilk Cittaslow’u olan Seferihisar, genel merkezde Türkiye’nin başkenti olarak kabul ediliyor. Türkiye’den Cittaslow olmak isteyen kentler, başvurularını Seferihisar’a yapıyor, buradaki incelemenin ardından talepleri İtalya’daki birliğe götürülüyor.
CİTTASLOW NEDİR?
İtalyanca citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow “sakin şehir” anlamında kullanılmaktadır. Cittaslow ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliğidir. Küreselleşmenin yarattığı homojen mekanlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir birliktir. Şehirlerin hangi alanlarda önemli ve özel olduklarını düşünmeleri ve bu özelliklerini korumak için strateji geliştirmeleridir. Şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikayesinin uyum içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşanmasıdır. Yerel zanaatları, tatları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavramlar olmaktan çıkarmak için bunları çocuklarla ve misafirlerle paylaşmaktır. İnsanların kendi sağlıklarını ön planda tutmalarıdır. Bunu gerçekleştirmek için, hava, gürültü, ışık ve elektromanyetik kirliliklerin sürekli kontrol edilmesi ve sağlığı tehdit etmeyecek boyutta tutulmasıdır. Çöp toplama saatlerinden ilaçlamaya kadar birçok konuda önlem almak ve uygulamaktır. Çevreye ve insana zararlı olmayan alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesidir. Belki de en önemlisi bir şehrin, dünyada binlerce birbirinin aynı şehirden kendini farklılaştırmasıdır.
İtalyanca citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow “sakin şehir” anlamında kullanılmaktadır. Cittaslow ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliğidir. Küreselleşmenin yarattığı homojen mekanlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir birliktir. Şehirlerin hangi alanlarda önemli ve özel olduklarını düşünmeleri ve bu özelliklerini korumak için strateji geliştirmeleridir. Şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikayesinin uyum içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşanmasıdır. Yerel zanaatları, tatları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavramlar olmaktan çıkarmak için bunları çocuklarla ve misafirlerle paylaşmaktır. İnsanların kendi sağlıklarını ön planda tutmalarıdır. Bunu gerçekleştirmek için, hava, gürültü, ışık ve elektromanyetik kirliliklerin sürekli kontrol edilmesi ve sağlığı tehdit etmeyecek boyutta tutulmasıdır. Çöp toplama saatlerinden ilaçlamaya kadar birçok konuda önlem almak ve uygulamaktır. Çevreye ve insana zararlı olmayan alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesidir. Belki de en önemlisi bir şehrin, dünyada binlerce birbirinin aynı şehirden kendini farklılaştırmasıdır.
kaynak //EGE METREPOL