Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Kabine Toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. S-400 hava savunma sistemlerinin teslimatının yakın bir zamanda gerçekleşeceği bilgisini veren Kalın, “S-400 ülkemizin hava savunma sistemi ihtiyacını karşılamak için ortaya çıkmış bir projedir. Yakın bir zamanda teslimatı başlayacak. Aktif bir şekilde kullanılacak. Bazı teoriler ortaya atılıyor, getirilecek ama kullanılmayacak gibi. Ülkemizin hava sistemi güvenliği ihtiyaçları çerçevesinde hayata geçirilen bir projedir ve aktif olarak kullanılacaktır. Ülkemizin savunma sistemini karşılamak amacıyla getirilen bir sistemdir. Nereye konuşlandırılacağı ile ilgili çalışmaları MSB, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarımız ile birlikte yürütüyorlar. Nihayete erdiği zaman bunu da kamuoyu ile paylaşırız. Çok yakın bir zamanda, günler içerisinde bu sistem gelecek Türkiye’de konuşlandırılacak ve kullanılacaktır” ifadelerini kullandı.
“İhtiyaçlara göre revizyonlar yapılması gayet normaldir”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 1 yıllık değerlendirilmesine yönelik Kalın, şunları söyledi:
“Yeni ihtiyaçlar meydana çıktıkça, yeni sınamalar ortaya çıktıkça buna göre sistemin güncellenmesi, yeni adımların atılması, yeni unsurların ilave edilmesi normaldir. Ana yapısı itibariyle sistem şu anda uygulanan, kabul edilmiş olan, halkın oyuyla hayata geçirilmiş olan bir sistemdir. Bunun değişik unsurları var. Kabine bunun bir ayağıdır. Başkanlıklar olarak ifade ettiğimiz kurumlar bunun başka bir ayağıdır. Ayrıca politika kurulları bu sistemin önemli unsurlarındandır. Kurulan ofisler de önemli ayaklarından birisini teşkil etmektedir. Bu kurumlar her biri kendi alanlarında yoğun bir şekilde çalışmakta ve aynı zamanda diğer kurumlarla eşgüdüm halinde hareket etmektedir. Bütün bunlar Cumhurbaşkanlığı makamına arz edilmekte, önemli konularda Cumhurbaşkanımızın talimat ve onaylarıyla iş yapmaktadır. Performansta buna göre ölçülmektedir. Önümüze koyduğumuz hedeflere ne kadar sürede ne kadar ulaşabildik. Bu konuda elimizde objektif kriterlere dayalı güzel bir sistem var. Bununla ilgili her bir kurumun değerlendirilmesi yapılmakta, daha önce yüz günlük eylem planları açıklamıştık. Bunların hayata geçirilmesi sürecinde de millete hizmet doğrudan daha etkin ve hızlı bir şekilde götürülebiliyor mu, götürülen hizmetin maliyeti düşürülüyor mu? 9 tane politika kurulu var ve her bir kurulda sağlıktan milli eğitime, dış politika ve güvenlikten diğer alanlara kadar yeni sistemin politika üretme süreçlerine doğrudan katkı sağlayacak görüşler bir araya getiriliyor, uzmanlardan görüşler alınıyor, ilgili bakanlıklardan brifingler alınıyor ve bu politika kurulları toplanan bu bilgiler çerçevesinde bir perspektif geliştirerek önerilerini Cumhurbaşkanlığı makamına sunuyor. Diğer kurullarımızda aynı hedef çerçevesinde bir çalışma yapmaktadır. Bütün kurullarımız düzenli bir şekilde toplanıyor. Toplantılarında ilgili kurumlardan bilgi, belge almak suretiyle büyük fotoğrafın içerisinde yeni politikalar nasıl oluşturulur bunun çalışmasını yapıyor. Burada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hedefleri açısından bakıldığında büyük bir çabanın, başarının ve gayretin olduğunu görüyoruz. Türkiye gibi dinamik, ihtiyaçları sürekli yenilenen bir ülkenin ihtiyaçlara göre belli değerlendirmeler yapması gayet normaldir, revizyonlar yapması gayet normaldir. Cumhurbaşkanımızda bizzat icranın başı olarak elbette bütün bu süreçleri birebir takip etmekte, bunlar kabine toplantılarında değerlendirilmekte, kendisine rapor olarak verilmektedir. Bu sistemin nihai amacı millete hizmetin en etkin ve kolay bir şekilde, kaliteli bir şekilde ulaştırmaktır.”
Yüksek İstişare Kurulu
Yüksek İstişare Kuruluna yönelik eleştirileri değerlendiren Kalın, “Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçiş sürecinde gündeme gelmiş bir konuydu. Burada Cumhurbaşkanımızın istişare kurulundan muradı, devlet hizmetinden büyük tecrübeler elde etmiş kişilerin ki ağırlıklı olarak bunlar eski meclis başkanlarımızdan oluşuyor, bu tecrübelerini bugün ki ihtiyaçlar çerçevesinde değerlendirmektir. Bu kurulun üyeleri atanmış durumda ama Cumhurbaşkanımızın tasarrufunda olduğu için buraya ilaveler olabilir. Bugün itibariyle istişare kurulunun üyeleri; eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, İsmail Kahraman, Cemil Çiçek, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin ve Sayın Yıldırım Akbulut. Onların yıllar içerisinde devlet hizmetinde elde ettikleri birikimi, tecrübeyi bugün ki ihtiyaçlar çerçevesinde Cumhurbaşkanımıza sunmak amacıyla oluşturulmuş bir istişare kuruludur. Kurul, ilk toplantısını yaptı fakat çalışma esas ve usulleriyle ilgili çalışma şu anda devam ediyor. Bu ilgili birimlerimiz tarafından tamamlandığı zaman Cumhurbaşkanımıza arz edilecek ve onaylandığı zaman Resmi Gazete’de de yayınlanacak. O zaman tablo biraz daha net bir şekilde ortaya çıkacak. Belli periyotlarla toplanacak. Diğer politika kurullarında olduğu gibi Yüksek İstişare Kurulu, uzmanlardan, devletin değişik kurumlarından brifingler alabilecek, raporlar hazırlayıp Cumhurbaşkanımıza arz edecek. Cumhurbaşkanımızın uygun gördüğü periyotta da belki bir kısmı kamuoyuyla da paylaşılabilir” açıklamasında bulundu.
“Kabine değişikliği Cumhurbaşkanımızın tasarrufundadır”
Bir basın mensubunun, “Kabine revizyonu gündemde mi?” sorusuna Kalın, şu cevabı verdi:
“Bu Cumhurbaşkanımızın kendi tasarrufunda olan bir konudur. Cumhurbaşkanımız toplumun nabzını en iyi tutan siyasi lider olarak bu süreçlerden defalarca geçmiş, tecrübesi olan bir liderdir. Bunun ne zaman, ne şekilde yapılacağını da kendisi değerlendirir. Kamuoyunun konuştuğu mevzular tabi ki dikkate alınır. Bunun kendi tabiriyle sipariş usulüyle olmayacağı, bir takım kampanyalar ile olmayacağı da aşikardır. Bu konuda kendisi değerlendirmelerini yapar ama bugün itibariyle böyle bir şey gündemimizde yoktur.”
“Cumhurbaşkanımız Ali Babacan ile görüşmüştür”
23 Haziran İstanbul seçimlerinden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ali Babacan ile görüştüğü iddialarına yönelik ise Kalın, “Cumhurbaşkanımızın Ali Babacan ile bir görüşmesi olmuştur. İçeriği ile ilgili bir takım iddialar var. Bununla ilgili size bir bilgi vermem uygun olmaz. Bunu Cumhurbaşkanımız uygun görürse ne olduysa o şekliyle kendileri paylaşırlar. Dile getirilen diğer konular iddia olmaktan öte bir şey ifade etmemektedir” dedi.
“Endişe duyuyoruz”
Kalın, Libya’da yaşanan hadiselerden büyük bir endişe duyulduğuna dikkat çekerek, “Hafter ve ona yakın kuvvetlerin dün bir mülteci kampını bombalamış olması ve burada 50’nin üzerinde insanın hayatını kaybetmiş olması büyük bir faciadır, bunu en şiddetli bir şekilde kınıyoruz” ifadelerini kullandı.