Yapılan toplantının bir AK Parti geleneği olduğunu vurgulayan Çelik, “Bu toplantıya Marmara bölgesi 9 ilin milletvekillerimiz katıldı. Kış dönemi çalışmaları biterken milletvekillerimizle bir araya gelip daha küçük gruplar halinde geçmişte yaptığımız gibi bu çalışmayı gerçekleştiriyoruz. Çarşamba ve Perşembe son grupları yaparak tüm milletvekillerimizle görüşeceğiz. Sonbahara doğru Kızılcahamam kampımızı gerçekleştireceğiz. Toplantıda sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz dönemle ilgili, seçim konuları ile ilgili iç politika ve dış politika ile ilgili kısa bir değerlendirme yapıyor. Daha çok milletvekillerimize zaman ayırmak istiyor. Daha sonra milletvekillerimiz illeri sorunları olabilir, iç ve dış politikaya ilişkin değerlendirmeleri olabilir bunları paylaşıyorlar. Bunların içinde değerlendirme olduğu gibi sorular da olabiliyor. Bunlar değerlendirildikten sonra her milletvekilimize belli bir süre ayrılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız toplantı sonunda kendisine yöneltilen sorulara cevap veriyorlar” şeklinde konuştu.
“Toplantı ile ilgili çıkan haberlerin yüzde 90’a yakının burada konuşulmayan şeyler olduğun söyleyebilirim”
Milletvekilleriyle yapılan toplantılarla ilgili basında çıkan haberlere tepki gösteren Çelik, “Toplantı ile ilgili çıkan haberlerin yüzde 90’a yakının burada konuşulmayan şeyler olduğun söyleyebilirim. Bu toplantıya MYK ve MKYK üyelerimiz bulunmuyor. Bunun sebebi de Sayın Cumhurbaşkanımız zaten bu üyelerle düzenli olarak bir raya geliyorlar. Burada sadece milletvekillerimizin görüşü alınıyor” diye konuştu.
Toplantı sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa bir ara vererek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini söyleyen Çelik, “Telefon görüşmesinde Libya ile ilgili konular ele alındı. Rus denizaltısında hayatını kaybeden mürettebat ile ilgili sayın Cumhurbaşkanımız baş sağlığı diledi” ifadelerini kullandı.
Çelik bir gazetecinin “Toplantıda Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin birinci yılı değerlendirildi mi” şeklinde sorusuna, “Son grup toplantısında sayın Cumhurbaşkanımız bu sistemin birinci yılında ölçülmesi ile ilgili olarak talimat verdiklerini söyledi. Bunu muhalefet partileri sanki Cumhurbaşkanı hükumet sisteminin kendisi gözden geçiriliyormuş gibi algılıyor. Buna arkadaşlarımız cevap verdiler. Hayatın icabı gereği bu. Yeni bir sistem hayata geçti. Bürokraside çeşitli noktalarda uyum sorunu var ise bu tespit edilecek. Bunların hepsi masaya yatırılıp bunun bir röntgeni çekilecek. Önemli olan sistemin hızlı ilerlemesi. İlk iktidara geldiğimizde de önümüze bir karne koymuştuk. ‘Şu işleri şu zaman gerçekleştireceğiz’ diye. Sistemin birinci yılına geldiğimiz çeşitli noktalarda tıkanıklık, yavaş işleyen noktalar varsa bunlara nasıl müdahale edilir ile ilgili bir çalışma yapılacak” diye yanıt verdi.
“Milli iradeye saygı duyanların, bu sistem değişikliğini de saygıyla karşılaması gerekir”
Muhalefetin bir verimlilik çalışmasını sistem tartışmasına çevirmeye çalıştığını söyleyen Çelik, “Bu sistem milletin kararıyla hayata geçmiştir. Sistemin tartışması rejim tartışma ilgisi yoktur. Milletin onay verdiği bir değişikliğe herkesin saygı durması gerekir. Çok partili hayata geçişimizden beri neredeyse tüm partiler zaman zaman bunu dile getirmişlerdir. Biz de sıkıntılarını yaşadık. Yıllarca tek parti hükumeti olmamıza rağmen çok sıkıntı çektik. Sistemi daha verimli hale getirecek bir değişikliği millet huzuruna gitmiştir. Onay alınmıştı. Milletin onayı alındıktan sonra bunun ikide bir tekrar test edilmesine gerek yok. Milli iradeye saygı duyanların, bu sistem değişikliğini de saygıyla karşılaması gerekir” dedi.
“Türkiye bu sistemi almışsa, parasını ödemişse bunu kullanacaktır”
Muhalefetin S-400 konusundaki eleştirilerine de yanıt veren Çelik, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti egemen bir devlettir. Dışarıdaki yorumları muhalefet partileri içeriye tercüme ederek, orijinal bir fikir gibi sunuyor. Biz dışarıda bir basın yayın organında okuduğumuz, bize iyi niyetli görünmeyen bir takım tavsiyelerin bir müddet sonra gerçekmiş gibi kabul edilip muhalefet tarafından bir eleştiriye dönüştürüldüğünü düşünüyoruz. Türkiye’nin ciddi bir şekilde güvenlik ile ilgili herhangi bir açığının olmaması gerekir. Hava savunma sistemimiz güçlendirilmesi milli güvenliğimizin gereğidir. Türkiye bu sistem almışsa bunu kullanacaktır. Bunun parasını ödemişse kullanacaktır. Suriye ve Irak kaynaklı tehditler, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler bunu gerektiriyor. Batıl müttefiklerimizin de şuna dikkat etmesi gerekir. Türkiye’nin sınırları aynı zamanda Avrupa Birliği ve NATO’nun sınırlarıdır. Türkiye sınırlarının korunması demek aynı zamanda Avrupa Birliği ve NATO sınırlarının da korunması demektir. Bu müttefiklerimizin bize destek vermesi gereken bir konudur” açıklamalarında bulundu.
“Türkiye’nin ihtiyacını maksimum şekilde karşılayacak şekilde konuşlandırılacak”
Çelik S-400’lerin teslimatının ne zaman gerçekleşeceğiyle ilgili bir soruya ise, “Çok kısa günler haftalar sayılı. Açıklamalar Temmuz diye yapılıyordu. Yer konusu değerlendiriliyor. En uygun yer neresi olur. Milli Savunma Bakanlığımızın bir arzları vardı sayın Cumhurbaşkanımıza Bu değerlendirme yapıldıktan sonra Türkiye’nin ihtiyacını maksimum şeklide karşılayacak şekilde konuşlandırılacaktır” diye yanıt verdi.