Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele noktasında devam eden operasyonlara ilişkin, ''Bunların inlerine kadar girecek ve mücadeleye devam edeceğiz. Kimse paçavraları bize bayrak diye dayatmasın. Bu ülke tek vatandır, kimse operasyona yeltenmesin, yeltenirse bedelini ağır öder.'' dedi.
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen Atatürk’ü anma töreni, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Ankara Devle Klasik Türk Müziği Korusu tarafından seslendirilen Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan dinleti ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, korunun söylediği şarkılara eşlik etti.
Konuşmasında Türkiye’de eskiden beri hep bir Atatürk ve Atatürkçülük tartışması yaşandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle tek parti CHP’si döneminde tarihimizin bu önemli kurucu liderinin ismi öylesine istismar edilmiştir ki, milletimizin gönlündeki Atatürk ile sonradan kavramsallaştırılan Atatürkçülük arasında büyük fark ortaya çıkmıştır. Milletimizin Gazi’ye saygısı sonsuzdur, milletimizin Mustafa’ya saygısında en küçük bir tereddüt yoktur, milletimizin Kemal ile de en küçük bir sorunu bulunmuyor. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz. Buna rağmen niçin böyle bir tartışma hep süregelmiştir. Bunun cevabı darbecilerin, cuntacıların, vesayet odaklarının ülkenin tarihine, milletin değerlerine düşmanlık eden kesimlerin kendilerini Atatürkçülük kılıfı altında gizlemeye çalışmış olmasıdır. Bugün hala Atatürk’ün mirasçısı olduğu iddiasındaki CHP’nin Atatürk ile zaten çok daha önceden zayıflamaya başlamış olan ilişkisi 10 Kasım 1938’de tamamen kesilmiştir. Burada çok açık bir ispatı ortaya koymak zorundayım, Atatürk ebediyete irtihal ettikten sonra o ana kadar Türk lirası üzerinde Atatürk’ün resmi vardı, Atatürk’ün irtihalinden sonra o resim paranın üzerinden kaldırılmış ve yerine İnönü’nün resmi konulmuştur. Bunu yapan o zamanki CHP zihniyetinin ta kendisidir. Bugün Merkez Bankasındaki para serilerine baktığınız zaman bunu görürsünüz. Bu tarihten sonraki CHP, önce İsmet İnönü’nün, daha sonra da başına geçen diğer genel başkanların CHP’si olmuştur. Bugünkü CHP de malum şimdiki başında bulunan zatın CHP’sidir. Böyle bir parti ile Atatürk arasında ilişki kurmak Gazi’ye yönelik en büyük bühtandır” diye konuştu.
“Atatürk’ün özellikle bunların o zihinsel fetişizmine kurban edilmesine rıza göstermeyeceğiz”
Kurtuluş Savaşı başladığında ülkenin dört bir yanında kurulan 130’a yakın Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin yarıya yakınının başında müftüler veya imamlar bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Çünkü milletimiz Anadolu’nun işgalini sadece topraklarına değil, dinine, inancına, namusuna, tüm kutsallarına yönelik saldırılar olarak görmüş ve bu refleksle mücadeleye başlamıştır. Bunun içindir ki Kurtuluş Savaşımız askeri ile idarecisi ile din adamı ile her kesimden halkı ile milletimizin topyekun kıyamının adıdır. Böyle bir mücadeleye liderlik eden kişinin milletin gönlünde en kıymetli yere sahip olması kadar tabii bir şey yoktur. Geçtiğimiz yüzyılın o sıkıntılı döneminde her ülkenin kendine göre bir lider ortaya çıkardığını ve kurtuluşu onun öncülüğünde aradığını görüyoruz. Bu liderlerden pek azı ülkesini arzu edilen zaferlerle tanıştırabilmiş, istenilen başarılara ulaştırabilmiştir. Atatürk işte bu liderlerden birisidir. Burada sorun, bir zihniyetin milletimizin istiklalinin sembolü olan Gazi Mustafa Kemal’i kendi ideolojik amaçlarının malzemesi haline dönüştürmeye çalışmış olmasıdır. İşte bu zihniyete gösterilen tepkinin Atatürk’e de yöneltilerek zaman zaman yanlış ifadelerle, zaman zaman yanlış anlaşılmalarla ortaya konduğu bir gerçektir. Elbette herkes gibi Atatürk te eleştirilebilir. Yüce Allah dışında hiçbir güç layüsel değildir. Ancak eleştirmek başkadır, hakkı teslim etmek başkadır. Bizim saygı sınırları içindeki eleştirilere diyecek bir sözümüz yoktur. Bununla birlikte Atatürk’ün ailesini de hedef alacak şekilde ve hakaretamiz bir tarzda ortaya konan ifadeleri doğru bulmadığımızı da belirtmek istiyorum. Biz, Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, cumhuriyetimizin banisi olarak kendisinin hakkını milletimizin huzurunda teslim etmeyi bir görev telakki ediyoruz. ‘En büyük eserim’ dediği cumhuriyetimize, en büyük hedef olarak gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma mirasına sahip çıkarak aslında Atatürk’ü ve hatırasını bu istismarcıların zulmünden de kurtarıyoruz, kurtarmak zorundayız. Birileri çıkmış biz Atatürk’e ‘Atatürk’ dedik diye kendilerine göre bir sürü senaryo yazıyor. Cumhuriyetimizin kurucusunun adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha tabii ne olabilir. Ülkemizin ve milletimizin bu önemli değerini darbecilerin, vesayetçilerin, ruhu faşist, söylemi Marksist ve marjinal çevrelerin tekeline mi bırakacağız? CHP gibi amorf bir partinin Atatürk’ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz, bu da böyle biline. Hele hele Atatürk’ün özellikle bunların o zihinsel fetişizmine kurban edilmesine rıza göstermeyeceğiz. Onu Kurtuluş Savaşımızın gazisi, milletimizin Mustafa Kemal’i ve cumhuriyetimizin Atatürk’ü olarak tüm yönleri ile anlayacak ve anlatacağız. Bundan kimsenin rahatsız olmaması, tam tersine ülkemizin bu olgunluğa ulaşmasından dolayı herkesin memnuniyet duyması gerekir” diye konuştu.
Anma törenine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna katıldı.