Japonya ve Çin ziyareti öncesinde Ankara Esenboğa Havaalanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 gündemine ilişkin bilgi verdi, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
“Sayın Trump ile yaptığım görüşmelerde bu izlenimleri almadım”
Amerika ile yaşanan S-400 gerginliğine ilişkin sorulan soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “S-400 ile ilgili bugüne kadar birçok kez gerek şahsım gerek ilgili arkadaşlarım işin bittiğini, işin teslim süreci içinde olduğunu ifade ettik. Nedense bizim söylediklerimize inanılmıyor, bizim dışımızda söylenenler itibar görüyor. Türkiye bir NATO ülkesidir. Amerika’da bir NATO ülkesidir. NATO ülkeleri birbirlerine yaptırım uygulamaya başladıysa doğrusu bunu bilmiyorum. Bizim Amerika ile münasebetlerimiz stratejik ortaklık çerçevesinde yürümektedir.
Bugüne kadar Sayın Trump ile yaptığım görüşmelerde bu izlenimleri almadım. Alt kademelerde birileri bunları dillendiriyor. Bu seyahatte Sayın Trump ile bu konuyu ela alma fırsatımız olacak. Ancak B planı, C planı böyle daha doğmamış çocuğa don biçme yoluna gitmeyelim, o bizde saklı kalsın, adeta çeyiz sandığında kalsın, zamanı gelince onu meydana çıkartırız” diye konuştu.
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu ifadesi ile hareket edecek değiliz”
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında dile getirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin referandum açıklamasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu kendi söylüyor kendi dinliyor. Yeni yönetim sistemine biz parlamento kararı ile mi girdik, yoksa AK Parti kendi verdiği kararla mı girdi, yoksa millete mi gittik? Bunun kararını millet vermedi mi? Millet kararını verdi, bu iş bitmiştir. 1 yılı geride bıraktık, eksiği ile artısı ile her şey ortaya çıkıyor.
Bundan sonraki süreçte de nerelerde ne gibi aksamalar varsa bunlarda giderilerek yolumuza devam ederiz. Akşam yat sabah kalk bir referandum, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Başkanlık sistemi ülkemizde ilk defa bizimle deneniyor. Ondan önce parlamenter sistemin bizi nerelere getirdiğini biliyorsunuz. Çok bedeller ödedik, aynı bedeller ödemek istiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu ifadesi ile hareket edecek değiliz. Şuanda yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de hangi kurum, hangi şartlar altında çalışacak bu yasalarla bellidir”
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’a bir akademisyenin yaptığı ziyarete ilişkin soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de hangi kurum, hangi şartlar altında çalışacak bu yasalarla bellidir. Cezaevinde yatanlara hangi kurum ziyaret için müsaade eder, hangi şartlar altında müsaade eder bellidir. Hangi kurum bu, Adalet Bakanlığıdır. Müracaat yapılmıştır, bunun üzerine böyle bir adım atılmıştır. Bununla ilgili olarak bakanlığımız, hatta daha da ileriye gidiyorum MİT bu çalışmaları yaparken kime, nasıl izin vereceğini yasalara kayıtlı olarak bu adımları atar ve ona göre değerlendirmesini yapar. Onun için kalkıp ‘muhalefetten şöyle böyle ses geliyor’ buna bakmaz. Bakanlık bununla ilgili adımı atmıştır. Bununla birlikte bu kararı vermiştir” ifadelerini kullandı.
“Osman Öcalan’ın kırmızı bülten ile arandığını bilmiyorum”
Osman Öcalan’ın TRT Kürdi’de çıkan röportajının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Doğrusu ben Osman Öcalan’ın kırmızı bülten ile arandığını bilmiyorum. TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kürdi’de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler. Ben o kurumdaki arkadaşlarımın da bu hassasiyet içinde adım attıklarına inanıyorum, bu konularda kendilerine güveniyorum. TRT Kürdi’yi kurarken kimse bize ‘niçin TRT Kürdi’yi kurdunuz?’ demedi. Burada TRT’yi yönetenler bütün hassasiyetleri göz önünde bulunarak bütün adımları atarlar, Kürdi’nin reytingini yükseltmeyi de düşünür, ülkeye neyin nasıl faydalı olacağını düşünür, buna göre adımını atar” açıklamasında bulundu.
“Bu konuda bizim muhatabımız Rusya’dır”
Suriye’deki gelişmeler kapsamında rejimin ateşkes ihlalleri üzerine soruya cevap veren Erdoğan, Suriye’de bu zamana kadar yaşanan süreç hakkında bilgi verdi. G-20 Zirvesi’nde Suriye konusu gündeme geldiğinde ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile bu konuyu konuşacağını söyleyen Erdoğan, “Mümbiç’te işin takipçisiyiz, verilen sözü tutmaları gerekiyor. Mümbiç yüzde 90’a yakın Araplara aittir, Kürtlerin orada hiçbir hakkı yoktur. Kürtlerden kastım terör örgütü. Bizim isteğimiz Mümbiç’te şuanda işgalciler var, bu işgalcilerin süratle Fırat’ın doğusuna çekilmesidir. Onlar da bize bu sözü veriyorlar, hatta daha ileriye gittiler Amerikan askerlerinin tamamen bölgeyi terk etmesi gündeme geldi ama söz yerine getirilemedi. Bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konu ise İdlib’te meydana gelen olaylardır.
İdlib’te Rejim acımasız davranıyor. Bizim orada 12 gözlem kulemiz var, zaman zaman tacize uğruyor. Herhangi bir sıkıntı büyük ölçüde yaşamadık. Gereken noktada, zamanda onlara gereken cevabı en güzel şekilde verdik. Biz bu noktaya iş gelsin istemiyoruz. Planlanan neyse, verilen sözler neyse o istikamette bunu götürelim istiyoruz. Bu konuda bizim muhatabımız Rusya’dır. Rusya ile gerek Savunma, gerek Dışişleri, gerek MİT muhatapları ile bu konuları görüşmek suretiyle süreci çalıştırıyorlar. İnanıyorum ki, İdlib’de çok büyük vahşetler olabilirdi, belli bir yerde durdurulmuş vaziyette” dedi.
“Son zamanlarda senatonun önüne ne gelirse bunların kararını alıyor”
ABD Senatosunun Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasa Tasarısını onaylamasına ilişkin soruya cevap veren ve Trump ile bu konuyu görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Gündeme gelirse görüşürüz, o ayrı mesele. Ama bu bölgede Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ın hakları var. Adı geçen ülkelerin nereye kadar hakkı var? Hele hele Amerika’nın orada ne hakkı var? Amerika’nın senatosu böyle bir kararı nasıl alıyor? Bunların hepsi soru işaretidir. Bakıyoruz son zamanlarda senatonun önüne ne gelirse bunların kararını alıyor. Bizim burada garantörlük hakkımız var.
Biz Kuzey Kıbrıs’a karşı yapılacak herhangi bir saldırıda garantörüz. Hep söylüyorum, Yunanistan konuşur, İngiltere konuşur, bunlar garantör ülkelerdir. Burada zaten konuşabilecek 3 ülke var. Olay oradaki denizler noktasına gelince burada da biz diyoruz ki bu denizlerden çıkabilecek nema neyse Kıbrıs’ta yaşayanların orada eşit hakkı vardır. ‘Bunu Güney Kıbrıs’ın kontrolünde yapacağız’ derseniz biz buna ‘evet’ diyemeyiz. Birlikte masaya otururlar, heyetler oluşturulur, ne çıktıysa onlar karar verir. Şuana kadar bir şey çıkmış yok zaten. Bizim sondaj gemilerimiz devreye girdi, baktılar Türkler ciddi gidiyor, tabi ciddi gidiyoruz, bunu bekleyecek halimiz yok. Bir şey varsa biz de görelim, biz paylaşmasını da biliriz. Eşit miktarda dağıtmasını, paylaşmasını biliriz. Karşı taraftakiler de bize aynı adaletle davranması lazım” diye konuştu.
“Ne zaman, nerede, kimi, nasıl değerlendireceğimizi biz gayet iyi biliyoruz”
Binali Yıldırım’ın kabineye girme ihtimalinin sorulması üzerine Erdoğan “Yeni yönetim sistemine göre oluşmuş bir yapımız var. Bunlar özellikle partimiz içinde bir fitnenin çıkartılmasına yönelik atılmış adımlardır, söylemlerdir. Bu tür söylemlere kimsenin kulak asmaması gerekir. Ne zaman, nerede, kimi, nasıl değerlendireceğimizi biz gayet iyi biliyoruz. Dıştan ahkam kesilmesini prim vermeyiz, bundan sonra da vermeyeceğiz. AK Parti dışarıdan kumanda edilen parti değildir” şeklinde konuştu.