Korona virüse karşı aşılama kampanyaları devam ederken, birçok ülkenin aşı çalışmalarını ve tedarikini diplomatik bir araç olarak kullandığı, bunu bir “yumuşak güç” ve etki aracı haline getirdiği düşünülüyor. Küresel düzeyde birbirleriyle yarışan büyük aşı üreticileri Çin, Rusya, Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri’nin konuyla ilgili farklı stratejilere sahip olması ise dikkat çekiyor.
Çin önceliği ihracata verdi
Sinopharm ve SinoVac şirketleri tarafından geliştirilen aşıları Afrika ülkelerine satan ve hibe eden Çinin, aşı diplomasisini kullanan ilk ülke olduğu iddia ediliyor. AB ve Amerika Birleşik Devletleri kendi topraklarında üretilen aşılarla Covid-19’u yönetmeye odaklanırken, Pekin’in aşılarını satmak, etkisini artırmak ve dünya çapında imajını geliştirmek için Afrika kıtasına yönelmesi ilgi uyandırdı.
Çin’de salgın kontrol altına alındığı için, hükümet, önceliği Çin nüfusunu aşılamaya değil ihracata verdi. Geçen Temmuz’da aşılamaya başlamasına rağmen Çin, yalnızca 50 milyon kişiyi aşılayarak nüfusa göre 100 kişi başına uygulanan doz yüzdesinde çok geride kaldı. ABD’de 100 kişi başına uygulanan doz 32,25 iken Çin’de bu sayının 3,75 olduğu belirtildi. Bu hızla, aşı geliştirmede en ön saflarda yer alan Çin, nüfusunu en hızlı aşılayan ülkeler arasına girememesi dikkat çekiyor.
Dünya nüfusunun önemli bir kısmına uygulanacak aşıyı küresel bir kamu malı olarak nitelendiren Çin, aşılarını 20’den fazla ülkeye ihraç etti, 45’ten fazla ülkeye en az 500 milyon doz gönderme sözü verdi.
“Aşı diplomasisi”
Dört Çinli firma tarafından bu yıl en az 2,6 milyar doz aşı üretmesinin planlaması ile dünya nüfusunun önemli bir kısmının etkinlik oranları ile manşetlere çıkan Batı üretimi aşılarla değil geleneksel Çin aşısıyla korunacağı anlamına geliyor. Duke Küresel Sağlık İnovasyon Merkezi’nin kurucusu Krishna Udayakumar, “Çin kendi topraklarında aşı üretip başkalarına sunuyor, kesinlikle gerçek zamanlı bir ‘aşı diplomasisi’ kampanyasına tanık oluyoruz” dedi.
Çin’de Stratejik Araştırma Vakfı araştırmacısı Antoine Bondaz, “Çin aşılarını teslim ederek önemli bir siyasi fırsat yakaladı. Çin dünyaya, salgını yendikten sonra, bugün orada olmayan en gelişmiş ülkelerin aksine, artık Afrika ülkelerine desteğe gelebileceğini göstermek istiyor” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın aşı diplomasisi
4 milyon 483 bin 471 vaka ve 96 bin 219 can kaybı ile salgının henüz kontrol altına alınamadığı Rusya’da, Çin’e oldukça benzer bir strateji uygulanıyor. Aşının 100 kişi başına 5,11 doz uygulandığı Rusya’da hükümet, kendi halkını aşılamaya değil, aşıyı ihracat etmeye öncelik verdi. Rus aşısı 30’dan fazla ülkede onaylanırken Afrika ülkeleri 300 milyon doz Sputnik V aşısı için anlaşma imzaladı. Alman Marshall Fonu’ndan çalışan Michal Baranowski, “Sputnik V’in Rusya için yumuşak bir etki aracı haline geldiği çok açık” ifadelerini kullandı.
AB Sputnik’e karşı bölündü
Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) 4 Mart’ta, Sputnik V’in kayıt dosyasını inceleme prosedürünün başladığını duyurmasının ardından Rus yetkililer, Haziran ayından itibaren 50 milyon kişiye aşı vermeye hazır olduklarını söyledi. Ancak Slovakya, Macaristan, ve Çekya Avrupa İlaç Ajansı’nın görüşünü beklemeden Sputnik V’ye acil kullanım onayı verdi.
Slovakya Başbakanı İgor Matoviç, Sputnik V’nin teslimatına övgüde bulunup “Covid-19 jeopolitik bir konu değil” derken, ülkenin Dışişleri Bakanı Ivan Korçok, aşıyı “Bir savaş aracı” olarak tanımladı. Analist Jiri Pehe, “Sputnik V’nin Çekya’da potansiyel kullanımı tamamen siyasi bir silah haline geldi” ifadeleriyle aşıyı bir “siyasi mücadele ve propaganda aracı” olarak nitelendirdi.
AB Rus aşısına karşı şüpheli
Avrupa Birliği, Moskova ve Pekin’in AB’de etkilerini genişletmek için aşıyı bir araç olarak kullanmaya çalışmasından endişe ediyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, “Genel olarak şunu söylemeliyim ki, kendi nüfusunu aşılama konusunda yeterince ilerleme kaydedemediği halde neden Rusya milyonlarca doz sözü veriyor diye merak ediyoruz” açıklamasında bulundu. Prag merkezli Uluslararası İlişkiler Derneği analisti Pavel Havlicek, “Rusya’nın aşı diplomasisi açıkça Avrupa’da karşılıklı güveni ve uyumu baltalamayı amaçlıyor” açıklamasında bulundu.
AB’de fikir ayrılığı
Avrupa Birliği, aşıyı bir kamu malı olarak sunarak etki aracı şeklinde kullanmayacağını ifade etse de Birliğin tüm ülkelerinin aynı fikre sahip olmadığı ortaya çıktı. Birçok ülke Afrika başta olmak üzere meydanı Çin ve Rusya’ya bırakmak istemediğini belirtti. Son Avrupa Birliği zirvesinde, Fransa ve Portekiz de dahil olmak üzere birçok üye devlet, sağlık personelini aşılamak için Afrika kıtasına 13 milyon doz aşı göndermeyi önerdi. Ancak İtalya, Avrupa’da ciddi bir aşı kıtlığı varken, kamuoyu karşısında asıyı başka ülkelere göndermenin zor olduğunu söyleyerek öneriyi reddetti.
“Moskova ve Pekin “etki savaşı” yapıyor”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşı ihracatı hakkında Moskova ve Pekin’nin “etki savaşı” yaptığını belirterek bundan kaçınmak için, AB ülkelerinin sahip oldukları dozların yüzde 4 ila 5’ini Afrika ülkelerine göndermelerini önerdi. Macron, “Biz Avrupalılar ve Amerikalılar 13 milyon dozu olabildiğince çabuk gönderirsek bizim inandırıcılığımızı artırır. Bugün milyarlarca dolar sözü verip sonra altı ayda veya bir yılda gönderirsek, Afrikalı dostlarımız gidip Çinlilerden, Ruslardan doz alır. Şu an doz bağışlama mekanizması Ruslara ve Çinlilere açık. Çin, aşı diplomasisi mantığıyla ikili bir yaklaşım sergiliyor” ifadesini kullandı.
ABD’nin önceliği kendi halkı
Amerika Birleşik Devletleri’nde, Çin’in tam tersinde bir strateji uygulaması göze çarptı. Ülkede salgın kontrol altında olmadığı için, hükümetin önceliği Amerikan nüfusunu aşılamak oldu. Toplam 700 milyon doz sipariş eden ABD Başkanı Joe Biden, “Her Amerikalı aşılanana kadar yurtdışında hiçbir aşı verilmeyecektir” açıklamasında bulundu. Bu stratejiyle, dünya genelinde en çok Covid-19 aşısı yapan ülke Amerika Birleşik Devletleri oldu. ABD’de 30 milyon 636 bin 534 vaka kaydedilirken, ülke genelinde 121 milyon 441 bin 497 aşı dozu uygulandı. Beyaz Saray’ın Covid-19 Danışmanı Anthony Fauci, ABD nüfusunun yüzde 70 ila yüzde 85’inin aşılanması halinde normale dönülebileceğini söyledi. ABD’de günde ortalama 2 milyon 383 bin 932 doz aşı uygulandığı belirtilen Fauci, bu hızla devam edildiği takdirde toplam nüfusun yüzde 75’inin aşılanmasının yaklaşık 5 ay sürmesinin beklendiği ifade edildi.
Dünya genelinde salgının başlangıcından bu yana 124 milyon 858 bin 281 Covid-19 vakası kaydedilirken, salgınla mücadele kapsamında 122 ülkede 400 milyona yakın aşı dozu uygulandı.