Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bölgemizdeki kardeş kavgasının sona ermesi, etnik ve mezhebi çatışmaların durması için Türkiye ile İran’ın ortak bazı perspektif geliştirmesi büyük önem taşımaktadır. Görüş ayrılıklarımız, farklı kanaatlerimiz olabilir ancak bölgemizin kaderini bölge dışı aktörlere bırakmamalıyız” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tahran’daki temasları kapsamında İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Başbakan Davutoğlu, İran’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu kaydederek, “Bu İran’a başbakanlık görevini aldıktan sonraki ilk ziyaretim. 1 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye’de istikrarlı bir döneme geçiş sağlandı. Önümüzdeki dönemlerde İran’la ilişkilerimiz her zaman olduğu gibi gündemimizin en önceki unsurlarından biri olacak. Bu vesileyle İran’da yapılan seçimler dolayısıyla tebriklerimi sunmak istiyorum” dedi.
İran’da da meclis seçimlerinin neticesinin hayırlı olmasını dileyen Davutoğlu, “Her iki ülkedeki seçimler sonrası bir araya gelmemiz Sayın Cihangiri’nin de vurguladığı gibi yeni bir dönemin başlangıcı mahiyetindedir. Nükleer anlaşmanın gerçekleşmesi sonrasında çok geniş imkanlar önümüze açılmış bulunuyor. Nükleer anlaşma dolayısıyla da tebriklerimi sunuyorum.
Geçmişte Dışişleri Bakanı olarak böyle bir anlaşmanın gerçekleşmesi için çok çaba sarf etmiş biri olarak, bugün İran’ın dünya ekonomisiyle entegrasyonunun önünü açan böyle bir anlaşma için mutluluğumuzu ifade etmek istiyorum. Geçmişte bu konuda çaba sarf ederken İran’ın en zor günlerinde ve yaptırımlar karşısında da en açık ve net tavrı Türkiye göstermiştir. Dostluklar zor günlerde belli olur. Biz geçmişte zor dönemlerde birbirimize dostluklarımızı gösterdiğimize inanıyorum. İran’ın bu yeni dönemde dünyaya açılması, ekonomisi üzerindeki baskıların kalkması, kısıtlamaların ve yaptırımlarının kalkması en fazla Türkiye’yi sevindirmektedir. Geçmişte 30 milyar dolarlık hedefe ulaşmamızın önündeki en önemli engel yaptırımlardır, şimdi bu yaptırımlardan kurtulmuş olmak 30 milyarın daha da ötesine hedefin gececeğimizi gösterir. Bazı konularda farklı görüşlere sahip olabiliriz. Ama tarihimizi ve coğrafyamızı değiştiremeyiz. Bu tarih kadim bir komşuluk tarihidir, coğrafyamızdır, birbirini tamamlayan coğrafyalardır” ifadelerini kullandı.
“TURİZMDE İRAN KEŞFEDİLMEMİŞ BİR HAZİNE”
Görüşmelerde yeni dönemin nasıl şekillendirileceği konusunda önemli adımlar atıldığını ifade eden Davutoğlu, “Ticarette, enerjide, ulaştırmada, turizmde ekonomilerimizin birbirine entegre olması ve en üst düzeyde birlikte bir ortak ekonomik havza oluşturmamız bakımından önemli kararlar aldık. Ulaştırmada İran, Türkiye’nin Asya’ya açılan kapısıdır, Türkiye de İran’ın Avrupa’ya açılan kapısıdır. İki ülke puzzleın parçaları gibi birbirini tamamlıyor. Ticarette iki ülkenin de büyük pazarları ve üretim kapasiteleri var. Enerjide İran büyük bir üretici, Türkiye hem büyük bir tüketici hem de en önemli geçiş ülkesi. Turizmde Türkiye dünyanın en büyük 6. turizm ülkesi, İran ise keşfedilmemiş bir hazine. Türkiye’nin bu alandaki birikimleri ile İran’ın güzellikleri bir araya geldiğinde çok önemli bir çekim alanı oluşacaktır” dedi.
“TÜRKİYE İLE İRAN’IN ORTAK BAZI PERSPEKTİF GELİŞTİRMESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR”
Başbakan Davutoğlu, geniş bir iş adamları heyeti ile İran’a geldiğini kaydederek sözlerini şöyle tamamladı:
“İran’ın doğalgaz kaynakları kadar zengin olan diğer bir hususu da İsfahan, Şiraz, Yezd gibi şehirlerin kültürel zenginliğidir. Bunun dünyaya açılması büyük önem taşımaktadır. Buraya bütün bu sektörleri kapsayan geniş iş adamları heyeti ile geldik. Bu iş adamları heyeti ile sadece ticaret hacminin artması değil karşılıklı yatırımların da yoğunlaşması bakımından özel bir önem veriyoruz. İkili ilişkilerindeki büyük potansiyeli değerlendirirsek, bölgede şuanda söz konusu olan istikrarsızlıkları, terör tehdidini ve kardeş kavgasını engellemek üzere ortak bir zeminde buluşmamız kolaylaşır.
Bölgemizdeki kardeş kavgasının sona ermesi, etnik ve mezhebi çatışmaların durması için Türkiye ile İran’ın ortak bazı perspektif geliştirmesi büyük önem taşımaktadır. Görüş ayrılıklarımız, farklı kanaatlerimiz olabilir ancak bölgemizin kaderini bölge dışı aktörlere bırakmamalıyız. Bölgemizde kalıcı istikrarın, barışın, huzurun olması için de Türkiye ile İran’ın arasındaki ilişkilerinin taşıdığı önemi herkes bilmektedir. Bir kez daha söylüyorum zor günlerinde İran’la birlikteydik, önümüzdeki günlerde de birlikte çalışmamız hem iki ülkenin hem bölgenin yararına olacaktır. İran’ın kaybettiği ilim adamı Ayetullah Tabasi’ye başsağlığı diliyorum. Başta Ayetullah Hameney olmak üzere İran halkına da taziyelerimi iletmek istiyorum.”