Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleştirilen son Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamasında aşama aşama yeni normallere geçileceğini açıkladı.
Sağlık Bakanlığı Korona virüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yeni normallere geçiş sürecinin nasıl olacağını değerlendirdi. Prof. Dr. İlhan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bazı bölgelerimiz daha riskli gibi görünüyor. Özellikle Karadeniz bölgemiz. Bunun ötesinde ülkemizin büyük bir bölümü açıkçası, sarı ve turuncu olarak adlandırdığımız düşük riskli ya da riskli gruplar içerisinde yer alıyor. Bu illerimize göre de alınacak önlemler belirlenmiş durumda. Mavi olan illerimiz var. Türkiye’nin her yedinde mavi illerimiz var. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde biraz kümelenme görünse de örneğin baktığımızda, Uşak mavi renkli gibi düşünebiliriz. Bunların tamamı açıkçası, vatandaşların bir an önce günlük hayatlarına dönmelerini sağlamak. Ama bu süreç dahilinde de vatandaşların risklerle karşılaşmamalarını sağlamak. Yani riskin düşük olduğu yerlerde normal hayata bir adım daha yaklaşırken, riskin yüksek olduğu yerlerde kısıtlamaların devam etmesi. Bu algoritmayı da şöyle düşünmek gerekiyor. Bu algoritma kuşkusuz sadece normalleşmeye yönelik bir algoritma değil. Bu algoritmaya göre iller 2 haftada bir denetlenecek. Bugün mavi olan illerimiz, eğer kurallara uymazlarsa, ‘benim ilimde işler yolunda’ diyerek maske takmaz, fiziksel mesafeye uymaz, el hijyeni, vücut hijyeni gibi pek çok bileşene dikkat etmezlerse; o illerdin hemen sarıya, oradan turuncuya hatta kırmızıya doğru yönlenmeleri de söz konusu olabilir. Aynı zamanda illerimiz dahilinde, ister kırmızı illerimiz olsun, ister mavi illerimizde olsun. İl Hıfzıssıhha Kurulları gerekli gördüğü kısıtlamaları alabilir farklı uygulamaları devreye sokabilirler” ifadelerini kullandı.
“‘Benim komşu ilim maviymiş, ben oraya gideyim biraz dolaşayım’ yaklaşımında bulunulmamalı”
Kısıtlamaların kaldırılması için sadece yüz binde vaka sayısına değil, yoğun bakım doluluk oranı gibi birçok farklı faktörün incelendiğini belirten Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Burada iller arası geçişkenliğin de çok önemli olduğunu söylememiz gerekiyor. Baktığımız zaman genel olarak birbirine komşu illerin benzer risk grubunda yer aldığını gözlemliyoruz. O zaman vatandaşlarımız bu süreçte iller arası geçişkenliği bir parça kısıtlamalı. Hatta ‘benim komşu ilim maviymiş, ben oraya gideyim biraz dolaşayım’ yaklaşımında bulunulmamalı. Çünkü buraya giderlerse o ilimiz de kırmızı olacak. Virüs tekrar ülke genelinde yayılacak. Bu yaklaşımlardan vazgeçmek gerekiyor. Yine aynı şekilde, renkleri koyu olan illerimiz de riskli olduklarını kendileri de biliyorlar. İl Hıfzıssıhha Kurulları, valiler, il sağlık müdürleri gibi o ilin yöneticilerinin katılacağı toplantılarla hem kendi illerinde hem de komşu illerinde beraber karar alabilecekler. Örneğin renkleri koyu olan illerimiz bir araya gelip, acaba bu bölgede iller arası geçişkenlik mi fazla, vaka neden bu kadar fazla, bunun kararını verebilir. Ya da bir ilimizin diğer iller arasında rengi daha açık renkli ise acaba bu başarıyı nasıl sağlamış, nasıl gidiyor, diğer illere nasıl örnek olabilir? Bunlara da bakılabilir” diye konuştu.
“İller arası geçişleri vatandaşlarımız çok yapmazlarsa 15 gün sonra kırmızı il sayısının azalacağını düşünüyorum”
İller arası geçişin ve hareketliliğin normalleşmede hat safhada önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, “Eğer illerimiz hareketliliği kısıtlayabilirlerse, iller arası geçişleri vatandaşlarımız çok yapmazlarsa 15 gün sonra kırmızı il sayısının azalacağını düşünüyorum ben. Giderek daha alt gruba doğru yönelme söz konusu olabilir. Kırmızılar turuncuya, turuncular sarıya, sarılar da maviye doğru yönelebilir. Çok çalışan illerimiz, turuncudan da maviye geçebilirler. O yüzden hepimize ‘ha gayret’ demek gerekiyor” açıklamasında bulundu.