Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türk Patent ve Marka Kurumunda düzenlenen “Patentle Türkiye – 2. Ulusal Üniversiteler Patent Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı. Bakan Varank, törende yaptığı konuşmada patent konusunun stratejik bir öneme sahip olduğunu, bir ürünün patentinin alındığında o ürünle ilgili her türlü hakkın sadece kişiye ait olduğunu söyledi. Bakan Varank, bu sayede ürünün başkaları tarafından üretiminin, kullanımının, satılmasının veya taklit edilmesinin engellendiğini anlattı. Bir buluşun patentlendiği zaman tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 20 yıl süreyle koruma altına alındığını anımsatan Varank, “Yani aslında her bir patent başvurusu en az 20 yıllık bir hedefe ve vizyona sahip. Patentli bir buluşunuz varsa 20 yıl boyunca değer üreten bir ürüne sahip olmanın yanında, koruma süresi dolduktan sonra da topluma mal olabilecek bir ürünü geliştirmenin gurunu da yaşıyorsunuz” diye konuştu.
“Uluslararası patent başvurularımız 2019’da yüzde 47 arttı”
Türkiye’nin 18 senede sınai mülkiyet alanında önemli başarılara imza attığına dikkat çeken Varank, şunları kaydetti:
“Yıllık patent başvuru sayısı 20 kat, yerli patent tescil sayısı da 27 kat arttı. Marka başvurularında 2011 yılından beri Avrupa’da birinci sıradayız. Salgın sürecine rağmen bu yılın ilk 8 ayında patent, marka ve tasarım başvuruları geçen senenin üzerinde seyrediyor. Çok daha dikkat çekici bir veriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Uluslararası patent başvurularımız 2019’da yüzde 47 arttı. Bu artış, ülkemizdeki makine, ilaç, kimya, bilgisayar ve elektrik-elektronik gibi yüksek teknoloji alanlarındaki yeni buluşlardan kaynaklandı. Böylece ilk defa dünyada 13’üncü sıraya yükselmiş olduk. Hindistan, İsrail, Avustralya ve Finlandiya gibi ülkeleri geride bıraktık. Küresel patent başvurularında üst basamaklara çıktığınızda aslında bir anlamda patentin devler ligine girmiş oluyorsunuz. Ülkenizde uluslararası standartlarda inovasyon yapma kabiliyetinin ne denli geliştiğini tüm dünyaya göstermiş oluyorsunuz. Sınai mülkiyetin bütün alanlarında her zaman ilk 10 ülke içinde yer almayı hedefliyoruz. Son yıllarda gösterdiğimiz başarılar, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesinde ne denli iddialı olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. İşte Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla bu iddiamızı daha da güçlendireceğiz.”
Patentle Türkiye Yarışması kapsamında 98 farklı üniversiteden 584 patent başvurusu aldıklarını bildiren Varank, “Gençlerimizin başvuruları temelde elektrik-elektronik, makine, otomotiv, biyomedikal, kimya ve inşaat alanlarında. Bu başvuruların tamamı şimdiden Türkiye’nin patent siciline de girmiş oldu. Yani aradan 100 yıl geçse dahi gençlerimizin isimleri patent başvurusu yapmış kişi olarak kurumumuzun listelerinde yer alacak. Üniversitelerimizin Türkiye’nin toplam patent portföyü içerisindeki oranı yüzde 15 seviyesinde. Ülke olarak bu oranı daha yukarılara taşımak mecburiyetindeyiz. Buradan hareketle üniversitelerimiz tarafından yapılan patent başvurularının araştırma ve inceleme raporları ücretlerinde yüzde 50 teşvik indirimi uyguluyoruz. Sayılarla konuşacak olursak üniversitelerin 1 yıl içinde yapacakları 100 başvuruya kadar bu ücretler sadece 350 lira. Bakınız uluslararası alana baktığımızda bu ücretler gerçekten çok yüksek. Fakat biz patent başvurularını teşvik etmek için araştırma ve inceleme rapor ücretlerini düşük tutuyoruz” şeklinde konuştu.
“Patentle Türkiye Yarışması bundan sonra lise öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek”
Varank, “Bugün buradan bir müjde vermek istiyorum. Patentle Türkiye Yarışması, bundan sonra sadece üniversiteleri değil lise öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığımızla işbirliği yapıyoruz. Ayrıca yarışmaya faydalı model bileşenini de ekliyoruz. Böylece öğrencilerimiz, yenilik içeren küçük buluşlarıyla da yarışmaya katılabilecek. 1 Kasım 2020’de Patentle Türkiye’nin üniversite ve lise öğrencileri için yeni başvurularını almaya başlayacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin çok erken yaşlarda patent farkındalığına sahip olmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız da özellikle son dönemde bu alanda çok kıymetli çalışmalar yürüttü. 2019-2020 eğitim öğretim yılının temasını ‘patent, faydalı model ve tasarım’ olarak belirleyip, bir seferberlik başlattı. Başvuru sayılarına ilişkin hedefler koydu. Bu sene MEB’e bağlı okullar tarafından şu ana kadar 151 patent ve faydalı model, 209 marka ve 94 tasarım başvurusu yapıldı. Patentle Türkiye yarışmasıyla ile birlikte bu başvuru sayılarında belirgin bir artış olmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Varank’ın konuşmasının ardından dereceye girenlere ödülleri verildi.