Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ankara Üniversitesi Tandoğan Kampüsü Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nde düzenlenen ‘Türkiye’de Kentsel Dönüşüm Politikaları ve Uygulamalarında Yeni Yaklaşımlar’ adlı programa katıldı. Programda konuşan Bakan Kurum, “Kentsel dönüşüm çok önemli. Kentsel dönüşümü terörle mücadele kadar önemsiyoruz. Bu çerçevede 2012 yılında Türkiye’nin her yerinde kentsel dönüşüm hedefiyle sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’dan Beyoğlu’ndan ‘Kentsel Dönüşüm’ seferberliğini başlattı. Bu çerçevede çok önemli bir süreci de ülkemiz adına ülkemizin geleceği adına başlatmış olduk” dedi.
“İnsanlarımızın rızasını alarak dönüşüm yapmamız önemli”
Deprem riski altındaki yapıların ve alanların dönüşümü, sel ve heyelan riski altındaki alanların dönüşümü, tarihi kent merkezleri ve meydanların dönüşümü, sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümü, tarım köy projeleriyle kırsal dönüşüm ve modern otopark alanları üretimi başlıkları altında Kentsel Dönüşüm projelerinin devam ettiğinden bahseden Bakan Kurum, “ Bu projeleri yaparken hep şunu söylüyoruz. Yerinde dönüşüm, gönüllü dönüşüm, hızlı dönüşüm. Bu 3 prensiple hareket ediyoruz. Neden yerinde dönüşüm diyoruz? Çünkü insanlar birçok dönüşüm projesi için gittik görüştük vatandaşlarımızla istişare ettik. Dönüşümde herkes mevcut yerinde kalmak istiyor. Oradaki komşularıyla, yaşadıklarıyla, hatıralarıyla birlikte yeni evinde sağlam evinde yaşamak istiyor. Gönüllü dönüşüm diyoruz çünkü rızayla yapmadığınız zaman ki biz gönül belediyeciliği anlayışıyla projelerimizi ülkemizin her yerinde yapmaya çalışıyoruz. O yüzden insanlarımızın rızasını alarak onların gönlüne girerek kalbine girerek dönüşüm yapmamız önemli. Hızlı yapmak zorundayız. Vatandaşlarımız bu süreçte maalesef bazı projelerden de kaynaklı mağdur oldular” diye konuştu.
“5 yıl içerisinde 1.5 milyon konutu dönüştüreceğiz”
Toplu Konut İdaresi Başkanlığıyla birlikte 1 milyon sosyal konut üretiminin yapıldığı bilgisini veren Bakan Kurum,”19 yılda hemen hemen her yıl 50, 60 bin konut demek. Bakanlığımız süresince hem 50 bin hem 100 bin toplam yatırım değeri 180 milyar lira olan çok önemli bir yatırımdır. Bu sayede alt gelir grubu vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmelerine imkan sağlamış olduk. Bu işleri de yaparken de sosyal donatılarıyla, okullarıyla, camileriyle, parklarıyla oradaki insanlarımızın yaşam alanı adına ihtiyaç duyduğu her üniteyi de yapmaya gayret gösterdik. Kentsel Dönüşüm projeleri kapsamında 1,5 milyon konutun 2012’den bugüne dönüşümünü sağladık” dedi.
Türkiye’de 9.8 milyon adet bina olduğunu ve 28.6 milyon konut olduğunu söyleyen Bakan Kurum, “Yaklaşık 6.7 milyonu riskli bağımsız bölümden oluşuyor. Bu riskli bağımsız bölümlerin de 1.5 milyonu da acilen dönüşmesi gereken konutlar. Bu konutlara biz 5 yıllık bir vizyon ortaya koyduk. 5 yıl içerisinde her yıl 300 bin konut yapmak üzere 1.5 milyon konutu dönüştüreceğiz” şeklinde konuştu.
“117 bin konutun dönüşüm sürecini başlattık”
Kentsel dönüşüm projelerini İstanbul’un birçok ilçesinde yürüttüklerini kaydeden Bakan Kurum, “Bu kapsamda 117 bin konutun dönüşüm sürecini başlattık. Bu da önemli bir süreç bizim için. 2012 yılından bugüne kadar da 74 bin binayı yani 381 bin bağımsız bölümü İstanbul’da kentsel dönüşüme tabi tuttuk ve yenilenme sürecini başlattık. Şu an sahada devam eden de 117 bin bağımsız bölümden oluşan projelerimiz var. Üsküdar’da Ataşehir’de Bağlıcalar’da Kartal’da Maltepe’de, Gazi Osman Paşa’da önemli bir proje yürütüyoruz. Bu Kartal’da biliyorsunuz Yunus Apartmanı yıkılmış 16 vatandaşımız enkaz altında kalmıştı. Her olaydan sonra Cmuhurbaşkanımızın talimatı ile gittik, yerinde etrafındaki riskli binaları da içerisine almak suretiyle zemin artı 5 katı geçmeyecek şekilde projelerimizi yaptık. Vatandaşımızı bu güvenli alana taşımış olduk. Kağıthane’de kayan bir bina vardı. Hemen etrafında riskli alan ilan ettik ki yapmış olduğumuz düzenlemede bir de 6A maddemiz var.
Bu 6A maddesinde Bakanlığımız re’sen uygulama yapabiliyor. Kağıthane’de, Kartal’da yaptığımız uygulamalarda ki başka örnekleri de var, bu kapsamda yapılmaktadır. Bu da vatandaşımızın bu noktada hakikaten riskli binalarda oturtulmamasını temin etmek adına önemlidir. Şunu da söylemek gerekir; vatandaşımız riskli binada oturuyor mu oturmuyor mu? Bu çok basit bir şekilde tespit edilebiliyor. Bizim yetkilendirilmiş kuruluşlarımıza başvurdukları zaman binaların riskli olup olmadığını, tespit edebilirler. Peki riskli bina olduğu tespit etti, sonra ne olacak? Eğer binanız riskli ise biz tapuya şart koyuyoruz ve bir ay içerisinde bu binanın yıkılması gerekiyor. Kanunen süreç bu şekilde ilerliyor. Peki bina yıkıldı, vatandaşımız çaresiz mi kaldı? Hayır. Bu süreçte kentsel dönüşüm kanunu kapsamında vatandaşımız biz başvurduğu zaman gerek kira yardımı gerek taşınma yardımı gerekse kamulaştırma yardımı ki bugüne kadar 15,5 milyar lira para ödendi bu kapsamda” dedi.
“7 ay sonra İzmir’in konutlarını teslim etmeye başlayacağız”
Binaları altında otopark olan ve Türk medeniyetini yansıtan, günümüz şartlarıyla modernize edilmiş şekilde yapmaya çalıştıklarını belirten Kurum, “Kış şartlarına ve salgın şartlarına rağmen bir yıl içerisinde Elazığ ve Malatya’da 10 bin konutun teslimini yaptık ki 6. Aydan itibaren bu konutları vatandaşlarımıza teslim etmeye başladık. İşte o deprem anındaki acıyı üzüntüyü konut tesliminde onların mutluluğuna şahit olmak da en önemli gurur. O gururu da hamdolsun yaşamış olduk. Bu kapsamda İzmir’e de 5 bin konut üretiyoruz. Şu tespitleri de gördük; Elazığ, Malatya, İzmir ve diğer şehirlerimizdeki riskli binalara baktığımızda bu riskli binaların yüzde 90’ı 1999 öncesi yapılmış yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Maalesef orada yapı denetim hizmeti ve mühendislik-mimarlık hizmeti almamış yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Yine İzmir Bayraklı’da zemin ile ilgili ciddi problemleri gördük. Zeminden kaynaklı, sıvılaşmadan kaynaklı problemler sebebiyle de problemler sebebiyle de binaların rijit olarak sehim yaptırdığını görmüş olduk. Yine temellerdeki hareketliliği ve bu hareketlilik sonucunda taşıyıcı sistemin dayanamaması ve yıkılmasına şahit olduk. Bu kapsamda Elazığ ve Malatya’da yaptığımız yerinde dönüşümü İzmir’de de yapıyoruz. Bu çerçevede 2 bin 500’ü yaklaşık yerinde olmak üzere önemli bir dönüşüm projesini yapacağız. 7 ay sonra da İzmir’in konutlarını teslim etmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.
“Yeni mezun olmuş arkadaşları çalıştırma zorunluluğunu şartnamelere yazacağız”
Bakan Kurum yürüttükleri projelerde genç istihdam şartı getirdiklerine dikkati çekerek, “Bu çok önemsediğimiz bir proje. Bundan sonra yayınlayacağımız genelge çerçevesinde gerek belediyelerimiz gerek bakanlığımızın yapacağı projelerde TOKİ, Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz, gayrimenkul sektörüne ilişkin genç istihdam şartını getiriyoruz. Yeni mezun olmuş arkadaşları çalıştırma zorunluluğunu şartnamelere yazacağız. Bu sayede okuldan mezun olmuş arkadaşlarımızı projelerimizde istihdam edecek bir düzenlemeyi de yapmış olacağız. Buna ilişkin bir genelgeyi de inşallah önümüzdeki hafta yayımlayıp belediyelerimizin yine gayrimenkul sektörümüzün bu anlamda şartnamelerde zorunlu hale getirilmesini isteyeceğimiz bir düzenlemeyi de yapıyor olacağız” duyurusunu yaptı.