Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kartv.net mikrofonlarına özel bir röportaj verdi.
Kartv.net mikrofonlarını Bakan Akdağ’a yönelten Salih Yalçın, Akdağ’a: “Efendim sizin şöyle çocukluk yıllarınıza yönelik bir iki soru sorayım. Çocukken arafalık topladınız mı? Babanız size bayramlık olarak neler alıyordu? Ve en çok sevindiğiniz şeyler nelerdi?” diye sordu.
Bakan Akdağ ise şöyle cevap verdi: “Çocukken arafalık tabi ki topladım. Benim çocukluğum 12 yaşına kadar Yeğen Ağa Mahallesi’nde geçti. Cami Sokağı o zaman bana büyük geliyordu. Şimdi gidip baktığımda görüyorum ki bir tarafından bir tarafına 100 metrelik bir sokaktaymışız. Ama inanılmaz sıcak bir hayatımız vardı. Yani dostluklar, arkadaşlıklar, aileler arasındaki ilişkiler müthişti tabi. Babam bir bayram günü bir çift pabuç almıştı bana. Nerede sakladım onu biliyor musunuz, yastığımın yanında. Ve doğrusu o zaman ben kendimizi Erzurum’un en zengin ailesi olarak zannediyordum. Babam nasıl bunu başarmışsa, oysaki orta halli bir esnaftık. Ama onu bize hissettirmemiş hiç. O bir çift ayakkabı da benim için çok zengin olmanın ölçüsüydü. Bir çift ayakkabı tamamdı, yeterdi.”
Salih Yalçın’ın: “Bayramlarda ne yapıyordunuz?” sorusuna ise Akdağ şöyle cevap verdi: “Kabristana gidip büyüklerimizi ziyaret ederdik. Bayram namazı başlı başına büyük bir heyecandı, gecenin karanlığında kalkıp giderdik. Namazdan sonra en büyük kimse, onun evinde toplanırdık. Yemek olarak çorba, su böreği, dolma olurdu. Biz çocuklar da onları büyük bir hevesle beklerdik. Gelen gidenlere de hizmet ederdik, böyle bir usulümüz vardı biliyorsunuz. Öyle bayramlarda evini terk edip bir yerlere gitmek yoktu. Bayramlar ailenin, dostların bir araya geldiği zamanlar olmalı. Zaten dünya çok hızlı bir hale geldi. İnsanlar birbirlerinden koptular, başka şehirlere gittiler. En azından bayramlarda bir araya gelmenin bir yolunu bulmak lazım. Yüz yüze oturmak, konuşmak, muhabbet etmek, birbirinin derdini ve sevincini paylaşmak dijital veya elektronik yollarla haberleşmeyle kıyaslanamaz. O büyük bir zenginlik.”
Akdağ, sözlerini şöyle bitirdi: “Bütün kardeşlerimin bayramlarını şimdiden tebrik ediyorum. Allah-u Teâla da bayrama kadar Ramazan’ın bereketinden, rahmetinden bizi inşallah müstefid eylesin.”