Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar TRT World Forum’a katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan Türkiye – NATO ilişkilerini anlattı. Dünyadan değişen güvenlik tehditlerine vurgu yapan Akar, teknolojik gelişmelerle birlikte tehditlerin de değiştiğini söyledi.
Dünyada uluslararası terörizmin yükselişe geçtiğini belirten Akar, terörist grupları sosyal medyayı da kullanarak hassas durumdaki insanları kandırdıklarını vurguladı.
Terörist grupların saldırılarında droneları kullandığına dikkat çeken Akar, “DAEŞ droneları kullanıyor. Dronelarla izleme gerçekleştirdiği gibi hedefleri de vurmaya çalışıyordu. PKK da Türkiye karşı sadırılarında drone kullanıyor. Benzer drone saldırılarının son dönemde dünyada da yaşandığını gördük. Yaşananlar bize gösteriyor ki bu tür saldırılara karşı ileri seviye önlemler alınması gerekli” ifadelerini kullandı.
“NATO ortak çıkarlar için savaşmalı”
Akar NATO’nun ortak bir düşmana karşı savaşması gerektiğine vurgu yaparak, “NATO’nun gelecek için ortak bir vizyona ihtiyacı var. Tüm ülkelerin ortak bir düşmana karşı birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bu mücadelenin kolektif bir fayda içermesi gerekiyor. Ortak çıkar için savaşılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Operasyonlarımız NATO operasyonlarını tamamlamaktadır”
Türk Deniz Kuvvetleri’nin Doğu Akdeniz’de ve Karadeniz’de faaliyetlerine devam ettiğine dikatt çeken Akar, “Bu operasyon aynı zamanda NATO operasyonlarını da tamamlamaktadır. Özellikle Akdeniz hidrokarbon kaynakları burada bulunduğu için bölgesel olarak uluslararası aktörlerin ilgileri de arttı. Türkiye kendi kanuni haklarını ve çıkarlarını ve kıta sahanlığını koruyacaktır. Aynı zamanda garantör ülke olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti haklarını da koruyacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti buradaki enerji denkleminin dışarısında tutulamaz” şeklinde konuştu.
“Bazı müttefiklerimiz YPG’yi desteklemeye başladılar”
Türkiye’nin uzun yıllardır teröre karşı mücadele verdiğini anlatan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun zamandır ilgili dostlarımıza bununla ilgili uyarılarda bulunuyoruz. PYD-YPG organizasyonunun silahlarla desteklenmesinin ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyoruz. Bazı müttefiklerimiz YPG’yi desteklemeye başladılar ki bu bizim için PKK ile aynıdır. Burada riske bakacak olursak bir terörist tehdidi öldürmeye çalışıyorsan, bir diğerini de yok etmeniz gerekir. PKK çoğunluk tarafından terörist grup tanınmıştır. Şu anda müttefiklerimiz arasında YPG’nın sınıflandırılması konusunda ikilemler olduğun görüyoruz ve bu dönemde YPG çok fazla maddi destek alıyor. YPG’ye verilen her bir silah, bize doğrultuluyor. Aynı zamanda bölgede zorunlu göç oluşuyor. Şu anda Türkiye’ye doğru kitlesel bir göç var. Bunların bir kısmı YPG ve PYD’den kaçıyor”
“Tek hedefimiz sınırlarımızı korumak, terörist grupların ortadan kaldırılmasıdır”
Türkiye’nin Barış Pınarı harekatıyla Suriye’deki tehdidi ortadan kaldırmayı amaçladığını söyleyen Akar, “Amacımız burada güvenli bölge oluşturmak. Buradaki tehdit YPG-PYD tarafından gelmektedir. Tek hedefimiz sınırlarımızı korumaktır. Ayın zamanda DEAŞ, PKK, YPG tüm terörist grupların ortadan kaldırılmasıdır. Bu sayede 2 milyon Suriyelinin gönüllü olarak kendi topraklarına dönmesini sağlamak istiyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Anlaşmaya uyulmazsa kendi çalışmalarımıza devam edeceğiz”
Barış Pınarı harekatına verilen 120 saatlik arayı da değerlendiren Akar, “Türkiye ile ABD harekata 120 saat vara verilmesi konusunda anlaştı. Bazı şartlar üzerinde mutabık kaldık. YPG ve PKK bu noktada güvenli bölgeden çekilecekti. YPG ve PKK ellerindeki ağır silahları teslim etmeleri gerekiyor. Bu anlaşmanın uygulamaya konulması kritik ve önemli. Biz de yakından takip ediyoruz durumu. Bu şartlar uygulanırsa Barış Pınarı harekatı sonlandırılacaktır. Aksi halde biz kendi çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Akar operasyonlar sırasında 200 civarında DEAŞ militanının gözaltına alındığını, toplamda 300’den fazla DEAŞ’lı teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtti.