Dünya’daki 16 sondaj gemisi arasında bulunan Türkiye’nin ikinci sondaj gemisi Yavuz’un, Dilovası’nda bulunan limandan yeni görevine uğurlanma töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Hidrokarbon arayan ve bu alanda dünyada parmakla gösterilen bir ülke olacağız. Hedefimiz, gayemiz ve kızıl elmamız bu” dedi.
Dünya’daki 16 sondaj gemisi arasında bulan Türkiye’nin ikinci sondaj gemisi Yavuz, Dilovası’nda bulunan limandan yeni görevine uğurlandı. Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini sürdüren Fatih’in yanında görev yapacak Yavuz gemisinin uğurlanma törenine Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doc. Dr. Tahir Büyükakın, TPAO Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanı Melihhan Bilgin, bürokratlar ve çok sayıda davetli katıldı.Törende konuşan Bakanı Fatih Dönmez, “Hidrokarbon arayan ve bu alanda dünyada parmakla gösterilen bir ülke olacağız. Hedefimiz, gayemiz ve kızıl elmamız bu” dedi.
“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığını sorgulayanlar hem tarih hem de hukuktan bihaberler”
Yavuz’un, 12 bin 200 metre derinliğe kadar yüksek basınc altında dahi sondaj yapabildiğini aktaran Bakan Dönmez, “Bugün, dikkatli ve ayrıntılı bir çalışma ve ileri teknolojiyle millileştirdiğimiz, ikinci Ultra Derin Deniz Sondaj Gemimiz Yavuz’u, Akdeniz’e göreve uğurlamanın gururunu ve mutluğunu yaşıyoruz. Bugün gururluyuz. Çünkü Fatih’in ardından Yavuz’u da Doğu Akdeniz’e uğurluyoruz. Tarihimizde ilk defa kendi sondaj gemimizle, Fatih’le bir ilke imza atarak biz de artık bu oyunda varız dedik. Bugün Yavuz’un da sahneye çıkışıyla birlikte; bu hamlemizin ayakları yere sağlam basan, planlı ve stratejik bir adım olduğunu bir kez daha ortaya koyuyoruz. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığını sorgulayanlar hem tarih hem de hukuktan bihaberler. Biz dün de buradaydık, bugün de buradayız, yarın da yine burada olacağız. Hiçbir güç bu tarihi gerçeği değiştiremez” dedi.
“Denizlerimizde petrol ve doğal gaz neredeyse Fatih ve Yavuz orada olacak”
Meşru hakları korumak adına çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Bakan Dönmez, “Hem kendi kıta sahanlığımızda hem de KKTC’nin Türkiye Petrolleri’ne verdiği ruhsat alanlarında çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Kıta sahanlığımızla ilgili tutumuzu açık bir şekilde ortaya koyduk ve Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirdik. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin bölge ülkeleriyle yaptığı tek yanlı, Türkiye ve KKTC’nin haklarını gasp etmeye çalışan anlaşmaların da hukuken hiçbir geçerliliği olmadığını ilettik. Bir kez daha ifade edelim ki Güney Kıbrıs Rum Kesimi adanın tamamını ilgilendiren hiçbir konuda karar alamaz, hatta söz sahibi bile olamaz. Ayrıca bölge dışı aktörlerin de kendilerini uluslararası mahkeme ya da karar verici merci yerine koyarak bölgenin sınırlarını belirleme çalışmalarını da hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin meşru haklarını sonuna kadar savunacağız. Kendi meşru haklarımızdan kaynaklanan sondaj faaliyetlerimize aralıksız devam edeceğiz. Yavuz da milletimizin bu kararlılığını tüm dünyaya bir kere daha gösterecek. Barbaros, Oruç Reis, Fatih ve Yavuz denizlerimizdeki tam bağımsızlığımızın adıdır. Türkiye’nin hidrokarbon faaliyetlerinde kendi öz yeterliliği, gücü ve kabiliyetidir”. Denizlerimizde petrol ve doğal gaz neredeyse Fatih ve Yavuz orada olacak. Gün gelecek Akdeniz’de, gün gelecek Karadeniz’de” diye konuştu.
“12 bin 200 metre derinliğe kadar yüksek basınç altında sondaj yapabiliyor”
Geminin teknik özelliklerinden bahseden Bakan Dönmez, “6. Nesil Ultra Derin Deniz Sondaj Gemimiz Yavuz, yaklaşık 230 metre uzunluğa ve 36 metre genişliğe sahip. Sondaj kulesinin yüksekliği deniz seviyesinden yaklaşık 103 metre. Yani Galata Kulesi’nden yaklaşık 36 metre daha uzun. Gemimiz 12 bin 200 metre derinliğe kadar çok yüksek basınç altında dahi sondaj yapabiliyor. Dinamik Pozisyonlama sistemiyle 6 metreye ulaşan dalgalarda dahi sondaja devam edebiliyor. Gemimiz çift kuleli tasarımla hem asıl hem yardımcı işlerin yapılabildiği eş zamanlı operasyon olanağı sunuyor. Her iki kuleyi de sondaj ekipmanlarıyla donattık. Böylece operasyon gücümüzü ikiye katladık” şeklinde konuştu.
“Yavuz Akdeniz’in derinliklerine doğru kazdıkça Yavuz, milletimizin geleceğini daha da aydınlatacak”
Bakan Dönmez konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bütün operasyonlarımızı uluslararası kural ve düzenlemelere göre gerçekleştireceğiz. İş güvenliği standartlarımız en üst düzeyde olacak. Sondaj esnasında çevreye, deniz yaşamına ve canlılara hiçbir zarar vermeyen çevre dostu bir teknoloji kullanacağız. Gemimizin “Upgrade” edilme sürecinde, sondaj için gerekli tüm teknik aksamını yeniledik. Ayrıca çevre dostu atık bertaraf sistemini gemimize entegre ederek, denizlerimizin korunması adına tüm operasyonlarımızı daha çevreci, verimli ve sürdürülebilir hale getirmiş olduk. Teknik ve teknolojik üstünlüğünün yanı sıra Fatih gemimizden edindiğimiz “know how”ın katkısı ve uluslararası eğitim ve iş becerisine sahip mühendislerimizin özverisi sayesinde Yavuz daha büyük bir öz güvenle denizlere açılmaya tam anlamıyla hazır. Yavuz, Akdeniz’in derinliklerine doğru kazdıkça, milletimizin geleceğini daha da aydınlatacak. Ülkemiz ve bölgemiz daha da güçlenecek. Yavuz Gemimiz, ismini aldığı Yavuz Sultan Selim Han’ın yaptığı gibi Akdeniz’de barış, istikrar ve huzurun tesisine büyük bir katkı sağlayacak” şeklinde konuştu.
Karpaz-1 kuyumuzu kazmak için Doğu Akdeniz’e ilerleyecek
“Arkasına milletimizin binlerce yıllık tarihini, Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi liderliğini, teknolojik yatırımlarımızı ve personelimizin öz verisini alan Yavuz, Karpaz-1 kuyumuzu kazmak için bugün Doğu Akdeniz’e ilerleyecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’mizin Magosa Körfezi’nde bulunan Karpaz-1 kuyumuzda 3 bin 300 metre sondaj derinliğine ulaşacak olan Yavuz, buradaki çalışmalarını yaklaşık 3 ayda tamamlayacak. Türk ve yabancı yaklaşık 140 personelimiz sondaj boyunca emeklerini ve bilgilerini milletimizin geleceği için ortaya koyacak. Çalışmaların sorunsuz olarak devam edeceğine ve olumlu sonuçlanacağına inancımız tam. Tek arzumuz ve aşkımız; Akdeniz’de hidrokarbon rezervlerimizi bularak milletimizin hizmetine sunmak. Biz hiçbir zaman tek taraflı, merkeze kendisini koyup çevreyi yok sayan ve ne olursa olsun kendi çıkarlarına “aç gözlülükle” ulaşmaya çalışan bir anlayışta olmadık olmayacağız.”
“Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin acziyetini göstermektedir”
Adanın kaynaklarının her zaman adil paylaşım esnasına göre pay edilmesini savunduklarını söyleyen Bakan Dönemez sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölgede her zaman istikrarı, barış ve huzuru destekledik, destekliyoruz. Biz adanın kaynaklarının her zaman adil paylaşım esasına göre pay edilmesini savunduk.
Herkes iyi bilsin ki Türkiye hiçbir haksızlığa ya da emrivakiye göz yummayacak. Hem kendi haklarımızı hem de KKTC’nin haklarını sonuna kadar koruyacağız. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin adanın tamamına ilişkin hukuksuz kararlarına meşruiyet kazandırmak ve taraftar toplamak için bölge dışı aktörlerin ya da AB’nin arkasına sığınması kendi acziyetini ve düştüğü durumun vahametini göstermektedir. Doğu Akdeniz’de en büyük kıyı şeridine sahip Türkiye’nin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin dışarıda kaldığı her denklem başarısızlığa mahkûmdur, geleceği muallaktır, sonu hüsrandır.”
Rum Yönetimine Bakan Dönmez’den uyarı
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ortaklık kuran bazı bölge dışı aktörleri de bir kez daha uyarıyoruz. Sonu olmayan ve hiçbir sonuca ulaşamayacak olan “illüzyonların” peşine düşmeyin. Hukuksuz planların parçası olmayın.Türkiye ve Türk Milleti’nin kararlılıkla yoluna devam etmesine kimse engel olamaz. Bir kere daha altını çiziyorum uluslararası hukuktan kaynaklı haklarımızın gasp edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.”
“Dünya’da parmakla gösterilen bir ülke olacağız gayemiz ve kızıl elmamız bu”
“Fatih’in ve Yavuz’un millileştirilmesi kararıyla başlayan süreç ülkemiz için yeni bir yol haritasının çizilmesi ve yeni bir hikâyenin yazılması anlamına geliyor. Kendi gemilerimizle, kendi insan gücümüzle, kendi teknik ve know-how becerilerimizle, denizlerimizde etkin bir şekilde hidrokarbon arayan ve bu alanda dünyada parmakla gösterilen bir ülke olacağız. Hedefimiz, gayemiz ve kızıl elmamız bu. Fatih, Yavuz, Barbaros ve Oruç Reis birbirinden bağımsız ve bizim de gemimiz olsun diyerek alınan, günübirlik plan ve politikaların sonucu olarak filomuza dâhil olmadı. Bu gemilerimiz kutlu bir yürüyüşün daha ilk adımları. Ve bu yürüyüş inanıyorum ki sonunda müjdelerle ve güzel haberlerle noktalanacak.”
20.06.2019 18:57:26