Amasya’da yaşayan Nuray Erdin, 8 yıl önce şehit olan ve sadece 1.5 ay nikahlı kaldığı Şehit Uzman Onbaşı Ferhat Erdin’den geriye kalan birkaç saç teline bile dokunmaya kıyamadan saklıyor.
Hakkari’de PKK’lı teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Uzman Onbaşı Ferhat Erdin ile şehit düşmeden 3.5 ay önce tanışıp nişanlandıktan kısa süre sonra nikahlandıklarını, sayılı ama çok mutlu günler geçirdiklerini belirten Nuray Erdin, “Saçının teline bile kıyamıyorum. Benim için çok değerli. Çok seviyorum. Sevgimi ömrünün sonuna kadar yaşatacağım. 3.5 aylık dönem içerisinde sevgililer günümüz olmamıştı. En büyük hediyesi şehit eşi yaptı beni. Nikahı kıyarak şehit eşi olmam en büyük hediye benim için” dedi.
FERHAT-ŞİRİN EFSANESİ GİBİ
Anne ve babasıyla birlikte yaşadığını, bayramlar, düğünler ve Sevgililer Günü gibi özel günlerde daha çok duygulandığını anlatan Nuray Erdin, “Ben şehidime bir Yasin okuyup gönderdiğimde eminim ki onun da çok mutlu olduğunu biliyorum. Çevresinde herkes dermiş ‘Ferhat, Şirin’ini ne zaman bulacaksın. Oğlum bir Şirin bile bulamadın daha’ diye. O da ‘İsmi Şirin olmadı ama Şirin gibi bir sevdiğim oldu’ dermiş. Kaderimizde onlara benzedi galiba. Şehitlik mertebesi çok yüce bir mertebe. Beni şehit eşi yaparak gitti. Biliyorum ki ahirette kavuşacağız. Tek tesellisi bu. Yaşama sebebim bu” diye konuştu.
Düğün yapıp yuva kurma ve çocuk sahibi olma hayalleri kurduklarını anımsatan 34 yaşındaki Erdin, “Kendi düzenimi oturttuğum anda bir evlat edinmeyi düşünüyorum. Anne duygusunu en azından yaşatır bana. Rabbim ömür verirse burada bir tane çocuk alıp büyütmek istiyorum. Erkek olursa ismi tabi ki Ferhat olacak” şeklinde konuştu.
DÜĞÜN OLACAKTI AMA ŞEHİT HABERİ GELDİ
Şehit Ferhat’tan geriye kalan aile cüzdanına ve fotoğraflara bakıp üniformasına sarılan Erdin, “Evlendiğimiz gün cüzdanı elime verdi. ‘Yanından hiç ayırma’ demişti. Geldiğinde düğün olacaktı. Ama olmadı. Nikahtan 1,5 ay sonra şehadet haberi geldi. ‘Cenaze araban gelin arabamız mı Ferhat’ım’ dedim. ‘Beni neden almıyorsun yanına’ dedim. ‘Üzerindeki tabut gelinliğim mi?’ dedim. Rabbim onunla o kadar yaşamayı nasip etti. Keşke daha uzun süre yaşasaydım. Ama nasibimizde bu varmış. Yinede beni şehit eşi yaptı. Şehit eşi yaparak gitti. Allah ondan razı olsun. Bana da onun namusuna, şerefine sahip çıkmak yakışır bu saatten sonra” ifadelerini kullandı.
Karaköprü köyündeki mezarına ziyarete gittiğinde çok sevinirken dönüşte çok duygulandığı eşinin şehit düştüğü gün telefondaki son sözlerinin “Seni çok seviyorum. Özledim. Özledim. Özledim” olduğunu anlatan Nuray Erdin, şöyle devam etti: “Kabre konulduğu gün üzerine toprak atarken hep ‘seni buraya koyuyorum ama benim bütün hayallerimi de seninle gömüyorum’ dedim. Yani ‘bütün gelinliğim, evim, çocuğum. Huzurlu bir yuvam. Her şeyimi seninle bu toprağa koyuyorum’ dedim. Avuçlarımla kendim toprak attım üzerime. Zor olanı seçtim. Kolayı yaşamam benim iki dudağımın arasında. ‘Bitti’ dediğim anda yeni bir hayata devam edebilirim ama ben çok seviyorum. Onun sevgisi her şeye değer. 8. yılın içerisindeyiz. Ömrüm ne kadar devam ettiği süre içerisinde ben hep Ferhat’ı seveceğim.”
Son dönemdeki terör operasyonlarını da takip ettiğini, bütün asker ve polisler için dua ettiğini söyleyen Erdin, sözlerini şöyle tamamladı: “Her duyduğumuz haberde inanın içim o kadar çok acıyor. O günüm zehir oluyor. Bir sürü babasız çocuk kalıyor. Eşler kalıyor. Anneler, babalar evlatsız kalıyor. Rabbim yardım etsin. İnşallah güzel günler gelir. İnşallah böyle haberler duymadığımız günler olur. Çünkü bunun acısını sadece yaşayan bilir.”
13.02.2016 12:50:00