Günümüz sinemasını ‘Fiyasko’ diye niteleyen Güney, “Komediler güzel… Alpaçino ve Kolpaçino’ya bayılıyorum. O Recep İvedikler iğrenç, onları seyredemiyorum bile…” diye konuştu.
Günümüz sinemasını ‘Fiyasko’ diye niteleyen Güney, “Komediler güzel… Alpaçino ve Kolpaçino’ya bayılıyorum. O Recep İvedikler iğrenç, onları seyredemiyorum bile…” diye konuştu.
Yeşilçam’ın efsane ismi, sayısız filmde oynamış Salih Güney ile 1. Sinema Kralı ve Kraliçesi’nin finalinden hemen önce görüştük. Yıllar geçse de yakışıklılığından hiçbir şey kaybetmeyen Güney ile geçmişe ufak ama keyifli yolculuk ettik… Yeni sinemaya bakışını dinledik…
Sizi dizilerde görmek isteriz. Ciddi bir teklif geldi mi bugüne kadar?
Benim bu piyasada rol alamamam diye bir şey söz konusu olamaz. En verimli zamanımda en popüler yaşlarımı yaşarken yönetmenlerden gelen teklifler kanallardan dönüyor. Ben Türkiye’nin akademik kariyerinden gelen bir aktörüm. Elimden çocuğum alınmış gibi. Küçük rol oynamam, ben Yeşilçam efsanesiyim.
Siz de Ses dergisinin yaptığı yarışmaya katıldınız mı?
Hayat tesadüflerle dolu. Bu Ses mecmuasının 1965 yılında 10 film 10 bin liradan 100 bin liralık teklifini kabul etmedim. Hiç kimse inanamadı. Üstelik daha 20 yaşında bir çocukken 10 film 10 bin lira garantili Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Fatma Girik ile oynayacaksın. Orhan Günşiray tiyatro oynarken beni beğeniyor ve Tuncel Kurtiz’e diyor, ‘Salih’i götür oradaki prodüktörler görsün’. Tuncel ile birlikte Acar film stüdyosuna gittik. Memduh Ün sorular sordu. ‘Yarışmanın dışardan birinciliğini sana versek. Tiyatro mu? Sinema mı?’ dedi. Ben gayet tabi ‘tiyatro’ dedim. 1965 yılında 100 bin liraya hayır dedim. İnanamadılar, eşlerini alıp tiyatroma geldiler. Aşk zinciri diye bir oyun oynuyorduk. Kulise gelip, ‘Evladım neden kabul etmiyorsun’ dediler. Büyük bir para. Eğer ben şöhret olacaksam ileride bana demesinler ki kapağa borçlusun. Yıllar sonra kabul etmediğim yarışmada jüri üyesi oldum.
Neden jüri üyeliğini kabul ettiniz?
Sebebi, oyuncu çıkmıyor. Eğitim görüyorlar pratikte başarılı olamıyorlar. Göze çarpan, star ışığı olan Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ var. Yıllar geçse de o ışığı taşırlar. Şimdilerde mankenler basının desteğiyle sinemada. Gençlere alternatif sunabilmek için eğitim olacaksa varım dedim. Sinemadaki prens unvanımdan dolayı, ‘prens seç’ dediler. Makamlar, unvanlar zamanı geldiğinde devredilmeli.
Sinemanın günümüzdeki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fiyasko. Dünya sineması da çıkmazda. Hollywood senaryo yapamıyor. Hep bombalar patlıyor, mermi bitmiyor, insanlar uçuyor ve alevler. Yıllarca unutulmayacak film çıkmıyor son 15 yıldır. Türk sineması içler acısı. Komediler güzel Alpaçino, Kolpaçino çok güzel onlara bayılıyorum. O Recep İvedikler iğrenç onları seyredemiyorum bile.
Kızınız Ebru ile 10 yıldır görüşmediğinizi biliyorum. Şimdi nasıl aranız?
Şimdi gayet iyiyiz. Bir asilik dönemiydi. 10 yıl değil de 6-7 yıl sürdü. Ebru İstanbul-Amerika arası gidip geliyor. Görüşüyoruz, bırakmıyorum onu.
Amerika’ya gitmeniz kariyerinizi olumsuz etkiledi mi hiç?
Hiç etkilemedi. 1980 darbesini evvelden duymuştum, biliyordum. Askerdim o tarihlerde. Gidişat kötüydü. Tezkereyi aldım, hemen gittim. Film furyası, Türkiye bitmişti zaten. 1980 darbesinin çok büyük acıları vardır. 1983’te döndüm. Tekrar Hülya Avşar, Ahu, Banu, Serpil hepsi ile oynadım. Popülaritemden hiçbir şey kaybettim.
Tamer Levent’in yerine ben olabilirdim
Ne tür rol tekliflerine açıksınız?
Bu yaşlarda polis şefi, mafya babası, gaddar, cici baba oynayabilirim. Mesela Cesur ve Güzel’de kızın babası rolünde Tamer Levent’in yerine ben olabilirdim.
Akşam hangi dizilere takılırsınız? Tuttuğunuz var mı?
Vatanım Sensin’i zevkle izliyorum. Bülent İnal, Okan Yalabık, Nejat İşler hepsinin bir tiyatro geçmişi var.
Klasiği okumuşlar.
En iyi dostum dediğiniz kişiler var mı?
Haldun Dormen çok sevdiğim özel dostum gelir en başta. Tiyatrodan Göksel Kortay… Geçen gün Nebahat Çehre ile karşılaştık. Bıraktığımız yerden devam ettik.
21.03.2017 18:00:00