Otizm raporu verilen 5 yaşındaki minik Ebubekir Özer, ailesinin desteği ve tedavi gördüğü rehabilitasyon merkezindeki uzmanların yardımıyla rahatsızlığını yendi.
Kocaeli’nin Başiskele’de ailesiyle birlikte gittiği doktor muayenesinde otizm raporu verilen 5 yaşındaki Ebubekir Özer, 1,5 yıl içerisinde aldığı tedavi ve aile desteğiyle birlikte otizmi yenerek raporunu yırtıp attı. 3.5 yaşındayken çevresindekilerle iletişim kurmakta güçlük çekmesinden şüphelenerek babası Muhammet İshak Özer tarafından doktora muayeneye getirildiğinde otizm tanısı konulan minik Ebubekir, Başiskele’de bulunan Özel Atlantis Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde atla terapi, hayvan sevgisi ve diğer rehabilite eğitimleriyle otizmden kurtularak ailesini sevince boğdu.
HAYVANLARLA ETKİLEŞİM OTİZMİ YENMESİNDE ETKİLİ OLDU
Gördüğü rehabilitasyon eğitimlerinin başlangıcında kimseyle konuşmayan minik Ebubekir, aldığı at ile terapi ve rehabilitasyon merkezinde bulunan minik hayvanat bahçesindeki kümes hayvanlarına yem vererek iletişim kurmaya başladı. Önce bindiği atın adını öğrenen minik Ebubekir, daha sonra eğitmenlerinin de desteğiyle hayvanların isimlerini öğrenmeye, tavuk yumurtaları toplayıp kaç tane olduklarını sayarak eğlendiği merkezde bir anlamda farkına varmadan iletişim sonunu da yenmiş oldu.
“AT İLE TERAPİDE YÜZDE 100 ETKİ GÖRDÜK”
Minik Ebubekir’in otizmi yenmesinde büyük katkısı olan Başiskele Kılıçarslan Mahallesi Nüshetiye çektiler. Caddesi’deki Özel Atlantis Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi yetkilileri, otizmde erken tanının önemine dikkat Ebubekir’in gelişiminde etkin yöntemlerden biri olan al ile terapide kendisiyle sürekli birlikte olan Sportif Eğitim Koordinatörü Tahir Tarım ise, “Ebubekir ilk geldiği zaman adını sorduğumuzda cevap vermeyen, iletişimi başlatmayan, göz kontağı kurmayan bir çocuktu. Şimdi atla terapiyi kullandıktan sonra atın adını söyleyen, ata bindiğinde kendi adını söyleyen, iletişimi başlatan bir çocuk oldu. Yüzde 100 etkisini gördük. Otizm tanısı da bizim uygulamalarımızdan sonra kalktı” diye konuştu.
“ERKEN TANI İLE YÜZDE 50 ORANINDA TEDAVİ OLMA ŞANSI VAR”
Rehabilitasyon merkezine gelen öğrencilere verdikleri eğitimden bahseden Oyun ve Grup Eğitmeni Buse Eroğlu da, “Gelen öğrenciler tanısı kapsamında, zaten RAM’dan gelen tanıyla, öğrencide ne gibi eksiklikler var, neleri çalışmamız gerekiyor gibi konular Milli Eğitim tarafından bizlere bildiriliyor. Onun üzerinden bir bireyselleştirilmiş gelişim raporu hazırlıyoruz. Öğrencinin davranış problemleri varsa ilk önem verdiğimiz husus davranış problemlerini çözmek oluyor. Daha sonra erken çocukluk döneminde, eğer 0-6 yaş dönemi öğrencisiyse erken çocukluk dönemi eğitimi veriliyor. Bu eğitim sürecinde de Atlantis olarak kurumumuz, öncelikli aile ziyaretleri yapıp ailelere öğrenci hakkında bilgiler verip ev ortamındaki davranış problemlerini tespit edip ve okulda bizlere sergilediği doğru davranışları her yerde genellemesi sağlanıyor. Bu çocuklarda erken tanı çok önemli. Erken tanı ile düzelme oranlar yüzde 40, yüzde 50 oranlarında olabiliyor” diye konuştu.
“HASTALIK İLE TANIŞTIĞIMIZDA NE YAPACAĞIMIZI BİLEMEDİK”
Oğlunun tedaviyi başarılı bir şekilde atlattığı otizmi yendiği için çok mutlu olduklarını belirten Ebubekir’in babası Muhammet İshak Özer ise şu ifadeleri kullandı:
“Ebubekir’in bizi üzen rahatsızlığıyla 1,5 yıl önce tanıştık. Tabi ilk tanıştığımızda aile olarak heyecanlandık. Ne yapacağımızı bilemedik. Hemen internetten olsun, çevremizdeki tanıdıklarımızdan olsun, bu tanının konulduğu diğer çocukların ailelerinden olsun bilgiler aldık. Yaklaşık İzmit’te 20-25 tane kurum gezdik. Gezdiğimiz kurumlarda şunu gördük, kimilerinde Ebubekir’in durumunu sormadan direk bir müşteri sıfatıyla bakıldığını gördük. Ama bu kuruma geldiğimizde kapısından içeriye girdiğimizde en önemli fark şu, bir özel eğitim merkezinden ziyade bir çiftlik havasında olması. Kendi bulunduğumuz ortama daha uygun olması. Biz kendimiz de köy hayatı yaşıyoruz. Buranın da oraya entegre olması bizi etkiledi. Buradaki at ile terapi olsun, yeşil alanın etkisi olsun, havuz eğitimleri olsun bunlar bizi etkiledi. En önemlisi de şu; biz buraya ilk geldiğimizde Ebubekir’in kesinlikle buranın imkanlarını öne çıkararak rahatsızlığının atlatılması değil Ebubekir’in rahatsızlığının ne olduğu, neler yapıyor, çocuk nasıl? Gibi biz çocuğa odaklı bir ilgi gördüğümüz için burayı tercih ettik.”
“ŞÜKÜRLER OLSUN OĞLUM AKRANLARI İLE AYNI SEVİYEDE”
“1,5 yılın sonunda da Allah’ımıza şükürler olsun kendi akranlarıyla aynı seviyede hatta kuruma ilk başladığımızda haftada 3 gün ve öğlene kadar kreşe giderken şimdi sabahtan akşama kadar kreşe gidebiliyor. Akranlarıyla orada canı sıkılmıyor. Onlarla uyum içerisinde, bizim bütün isteklerimizi karşılıyor. Kesinlikle aksi davranışlarda bulunmuyor. Bu rapor olarak da sonuçlandı. Ebubekir’in geçtiğimiz Ocak ayının sonu itibariyle raporu kalkmış oldu. Bu son gittiğimiz kontrolden sonra da belgelendi.”
“TÜRKİYE’DE EĞİTİM SÜRELERİ KISA”
Son olarak otizm rahatsızlığı hakkında bilgi veren Zihinsel Engelliler Öğretmeni Menekşe Yüksel, “Otizmli çocuklar için erken yaştaki eğitim süreci bilimsel olarak haftalık 20-40 saat arasındadır. Oysa ülkemize baktığımızda aylık 6-12 saat arasında değişmektedir. Otizmli çocukların mutlaka eğitim sistemi içerisine yer almaları gerekiyor. Çünkü otizmli birey için eğitim her şeyden önce tedavi anlamına gelmektedir. Biz bireysel derslerimizde eğitimin tüm beceri alanlarını kapsayarak ‘eğitim bir bütündür’ anlayışını temel almışızdır. Bireyin bireysel özellikleri göz önünde tutularak aile ve diğer ortamlarındaki bağı kuvvetlendirilerek eğitime devam edilmektedir” dedi.
02.04.2016 11:43:00