Oltu’da kalp krizi vakaları artış gösterdi

Oltu Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Ahmet Vural, son zamanlarda Oltu’da artış gösteren kalp krizine bağlı ölümleri değerlendirdi.

Oltu Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Ahmet Vural, son zamanlarda Oltu’da artış gösteren kalp krizine bağlı ölümleri değerlendirdi. 

Kalp krizinin en önemli nedenlerinin başında sigara kullanımı geldiğini belirten Ahmet Vural, “Sigara kullanımı vücuttaki tüm damarları etkilemektedir. Özellikle kalbi besleyen damarlara büyük oranda etkisi etki yaparak krizi tetikliyor” dedi.
Doymuş yağ sınıfına giren tereyağının da kalp krizini tetikleyen faktörlerden birisi olduğunu aktaran Oltu Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Ahmet Vural, “Bölgemizde tereyağı kullanımı oldukça yaygın. Tereyağı kullananların hareket etmeleri gerekiyor. Tereyağı kullanıpta gününü oturarak geçirenlerin kalp krizi geçirmeye aday olduklarını söylemek mümkün. Buradan tereyağı zararlıdır, sonucunu çıkarmamak gerekir. Tereyağı kullanıyorsanız, günde en az yarım saat tempolu bir yürüyüş yapmak yani hareket etmek zorundasınız.” şeklinde konuştu.
Vatandaşların rutin sağlık kontrollerini aksatmadan yapmalarının önemine işaret eden Vural, “Kolesterol seviyesinin yüksekliğinin takip edilmesi çok önemlidir. Kalbi besleyen damarların tıkanmasına yol açabilecek etkenler konusunda gerekli tetkik ve tedavilerin aksatılmadan yapılması gerekiyor” dedi.
Mevsimsel etkenlerin kalp krizine doğrudan etkisinden ziyade özellikle kış aylarını daha çok içeride, oturarak geçirenlerin kış sonunda kalp krizi geçirme riskinin arttığına vurgu yapan Ahmet Vural, kalp ve damar hastalıkları hakkında bilgiler verdi.
Oltu Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Ahmet Vural sözlerini şöyle sürdürdü; “Kalp ve damar hastalıkları ve özellikle kalp krizi ülkemizde görülen ölümlerin en sık nedenlerindendir. Türkiye’de her 10 ölümden 4’ü kalp krizi nedeniyle oluşmaktadır.
Kalp krizine bağlı toplam ölümlerin yarısı belirtilerin başladığı ilk 3-4 saat içinde ve çoğunlukla hastaneye ulaşmadan önce gerçekleşmektedir. Kalp krizi sırasında kalbe gelen kan akımı bozulmaktadır. Kalbe gelen kan akımının eski düzeyine gelmesi ne kadar gecikirse kalpte oluşan hasar o kadar artmakta, kişi hayatını kaybedebilmekte veya ileriki yaşamında yaşam kalitesini bozan sorunlarla karşılaşmaktadır.
Kalp krizi geçiren bir kişi için tedaviye başlanıncaya dek geçen süre en önemli faktörlerden birisidir. Bu nedenle kalp rahatsızlıklarında ilk iki saatte doğru tedaviye erişmek hayati önem taşımaktadır.
Halkımızın farkındalığını artırmak amacıyla iki temel hedefimiz bulunmaktadır:
1. Toplumun kalp krizi belirtileri konusunda bilinçlenmesini sağlanması:
– Kalp krizi belirtileri göğüs, kol, boyun veya çene ağrısı, nefes darlığı, endişe ya da terleme, bulantı, kusma, nabız düzensizliğidir. Kalp krizi belirtileri ortaya çıkar çıkmaz acil tibbi yardım çağrılmamasının kalp krizi tedavisinin önündeki en büyük engellerden birisidir. Çünkü kalp krizi söz konusu olduğunda her saniye önemlidir.
2. Acil durumlarda 112’yi arayarak hastaneye ambulans ile gitmelerinin ve uygun tedaviye erişiminin sağlanması:
– Halkımızın kalp krizine hızla müdahale edebilmesi için derhal 112 Acil Servisi aramanın ne kadar önemli olduğunu anlaması gereklidir. Kalp krizinin farklı tiplerinin bulunduğu ve bunların tedavilerinin değişebileceği dikkate alınarak “112 Acil Servisi zaman yitirmeden aranması; kalp krizinin doğru şekilde tedavi edilmesini ve hastaların uygun tedavi merkezlerine sevkini sağlayacaktır.
– Hastaneye ulaşan hastaların rahatsızlıklarının kalp krizi olması durumunda ambulansın ilgili hastayı doğrudan anjiyo yapılan merkezlere ulaştırılmalarını sağlanması hedeflenmektedir.”


19.03.2017 10:29:00