Erzurum'da üniversiteli öğrenciler Doğu'da çocukların zorlu yaşamlarına dikkat çeken bir kısa film projesine imza attılar.
SALİH ÇELEBİ / ERZURUM //YENİGÜN GAZETESİ
Erzurum’da üniversiteli öğrenciler Doğu’da çocukların zorlu yaşamlarına dikkat çeken bir kısa film projesine imza attılar. Kürtçe çekilen filmde Rojhat adlı bir karakterin çocukluğunu yaşayamaması anlatılıyor. Öğrencilerin kendi emekleriyle çektikleri film 10 günde tamamlandı.
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü 1. Sınıf öğrencikeri, sıfır bütçe ve kendi emekleriyle Kürtçe kısa bir film çektiler. Kars’ta çekilen kısa Kürtçe film yaklaşık 10 günde tamamlandı. Filmde Rojhat adlı bir karakterin boyacılık yapmak zorunda kalması anlatılıyor. Fakir bir ailenin oğlu olan Rojhat okul çağında olmasına rağmen aile ekonomisine katkıda bulunmak zorunda. Bir öğretmenle tanışan Rojhat parkta iken babasının gelmesiyle kaçıyor ve bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiriyor. İlk filmleriyle doğulu aile çocuklarının yaşamına dikkat çeken gençler, filmlerini Kürtçe olarak çekmeye devam edecekler.
‘Çocuk olamadan ölmek’ adını verdikleri bu kısa film gerçek hikayeden alınmış. Filmin Yönetmeni ve senaristi Ulaş Işık filmiyle ilgili şunları kaydetti: “Çocuk Olamadan Ölmek” filmi aslında rastlantısal olarak bir uyarlamaya dönüştü diyebiliriz. Filmin kurgusunu ortaya çıkarırken beslendiğim arka plan ilk etapta farkında olamasam da babamın çocukluğunda başından geçmiş bir olaydan besleniyor. Esasen filmde anlatılanlar o coğrafyanın çocuklarının yabancısı oldukları bir durum da değil. Burada da bir çocuğun hikayesi tarihsel bir tema ile toplumsal bir nitelik kazanıyor. Bizim üzerinde durduğumuz durum da genel olarak; çocukların erken dönemlerde çocukluklarından, okullarından koparılıp emek dünyasına itilmesi ve aile içinde rastladıkları şiddet oldu. Ki oldukça tuhaftır bir durumla da karşılaştık çekimler esnasında; bir sahnede Rojhat’ın babası rolündeki oyuncu Rojhat’a rol gereği el kaldırdığında Rojhat’ın gerçek bir refleks verdiğini görmüştük, bu durum tabii ki üzücüdür. Kürdistan coğrafyasında geçmişin hâlâ kısır bir tekerrür ile köklerini çocuklarımızın, kardeşlerimizin geleceğine salmasıdır bir anlamda da. Bunun dışında Kars’ın kadim halklarından olan Ermenileri de unutmadık ve Kars’a trenle girişte Ermenice bir ezgi ile çocukların tarihsel framını yansıttığımız kadar halkların tarihsel acılarına da değinmeye çalıştık.
KISA FİLME DAİR
ısa Film, resmi bir konsept içerisinde tanımı bulunmasa da gösterdiği bazı karakteristik özellikleriyle şu şekilde yorumlanabilir; Kısa süre içerisinde sinema kurallarına ve sanatına sadık kalarak, yönetmenin kendi tercihinde bir yöntemle anlaşılır eserler yaratmaktır. Kısa film, potansiyelinde derin bir özgünlük ve sınırsızlık barındırmaktadır. Belli kuralları olmadığı için (sinema izine sadık kalmak dışında) birbirinden bağımsız ve eşi olmayan bir çok kısa film bulunmaktadır. Kısa Film türleri, Deneysel, İmgesel, Canlandırma, Kurmaca olarak bölümlere ayrılır. Bazı tanımlarda bu sıralamadan İmgesel ve ya Kurmaca türlerinin ayrı tutulduğu da görülmüştür. Kendine özgü yapısında yönetmenin en özgür olduğu ve belki de tamamen kendi tarzını yarattığı en belirgin tür, isminden de anlaşılabileceği gibi Deneysel kısa filmlerdir. Kısa Film’de esas mantık kısa zamanda bir görsel eseri en iyi biçimde yaratmak olduğu için, ve bu da yönetmenin yaratıcılığı ve yeteneğine bırakıldığı için bir çok kısa filmde deneysel olsun yada olmasın, kendine has kurgu teknikleri, mantık ifadeleri, hikaye anlatımları bulunmaktadır. Süresi hakkında da resmi bir açıklama olmasa da, genel kısa film konseptinde süre oranı 7-8dk, eğer daha büyük bir prodüksiyon ve amaç farklı ise tüm intro ve jenerikler dahil 15-17dk civarındadır.
01.04.2016 00:08:00