Türkiye’de her evin otomatik olarak DASK’a dahil edilmesi projesinin Çanakkale ve Adıyaman depremlerinin ardından ortaya çıkan bir zorunluluktan kaynaklandığı anlaşıldı. Kanuna göre devlet artık depremde evi hasar gören veya yıkılanlara eğer DASK’ı yoksa yardım edemiyor.
Önceki hafta Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in açıkladığı her hanenin zorunlu olarak deprem sigortası yaptıracağına yönelik sözlerinin arkasından önemli bir kanuni zorunluluk çıktı. DASK ve Doğal Afet Kanunu’na göre devlet, eskiden olduğu gibi depremde evi yıkılana yardım edebilmesi için ancak yeni bir kanun çıkarmak zorunda. Bu zorunluluk Çanakkale ve adıyaman depremlerinde ortaya çıktı.
Habertürk’ten Rahim Ak’ın haberine göre bu depremlerde yıkılan evleri onarmak için harekete geçen Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı yani AFAT, kanun nedeniyle durmak zorunda kaldı. Çünkü yıkılan evlerin hiçbirisinin DASK’ı yoktu. Üstelik bu evler kanun gereği DASK yaptırmak zorundaydı. Kanun da “DASK olmadan devlet desteği ile yıkılan evleri yapamazsın” diyordu. Bu durum ortaya çıkınca hükümet de her evi zorunlu olarak deprem sigortalı yapmak için harekete geçti.
HANGİ KANUN?
Devletin deprem ve diğer doğal afetlerde yıkılan evlere yapacağı yardımları düzenleyen kanunun adı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun. Adından da anlaşılacağı gibi biraz eski bir kanun. 1959’da ilk kez yapılmış. Bu kanun devletin hangi durumlarda vatandaşın depremde yıkılan evini yapacağını belirliyor. İşte devlet de bu kanuna göre şimdiye kadar depremde evleri yıkılanların evlerini yeniden yapıyordu.
Ancak 2012’de çıkarılan 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nun 16’ncı maddesi, DASK yaptırmayanlara artık devletin ev yapmayacağını ve deprem dolayısıyla ucuz maliyetli kredi verilmeyeceğini söylüyordu. Madde aynen şöyle:
“Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, bu kanundan ve ilgili diğer mevzuattan doğan devletin konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükleri, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkar.”
VAN DEPREMİNDE KANUN İLE DELDİLER
Kanun Van Depremi’nde de yürürlükteydi. Ancak o dönem Meclis yeni bir kanun çıkararak bu kanun hükümlerine Van’ın dahil olmadığını belirtmişti. DASK kapsamında olmayanlara yardım için yeni bir kanuna ihtiyaç var.
İŞTE O 29’UNCU MADDE
Afete uğramasıyla ekonomik ve sosyal hayatı kesintiye uğratan dükkân ve fırın gibi binalar için de sahiplerine, borçlandırma hükümleri dairesinde, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca belirlenecek esaslara göre inşaat kredisi verilebilir. O yerde kendisine veya eşine ait müstakil hasarsız başka bir işyeri bulunanlar, bu yardımdan faydalanamazlar.
(Değişik son fıkra: 29/5/2003-4864/3 md.) Hasarlı bina veya işyeri sigortalı ise yapılacak yardımdan sigorta tutarı indirilmez.
(Ek fıkra: 9/5/2012-6305/16 md.) Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, bu kanundan ve ilgili diğer mevzuattan doğan devletin konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükleri, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkar. (1)
MAHALLE OLUNCA ORTAYA ÇIKTI
Çanakkale ve Adıyaman depremlerinde bu zorunluluk depremde zarar gören köylerin Çanakkale ve Adıyaman’ın mahallesi statüsüne dönüşmesi nedeniyle ortaya çıktı. Eğer bu köyler köy statüsünde kalsaydı AFAT bu köylerde yıkılan evleri yapabilecekti. Oysa köyler şehrin mahallesi olarak statü kazandığı için DASK yaptırmak zorunda olanlar arasına girdi. Yıkılan evlerde de doğal olarak DASK olmadığı için devletin kanun gereği eli kolu bağlandı.
30.10.2017 08:46:00