Elazığ’da meydana gelen 6.8’lik depremde yıkılan Kalay apartmanı enkazından 17 saat sonra arama kurtarma ekiplerinin desteğiyle çıkartılan 69 yaşındaki Hatun Kamış, enkazdan çıkmadan “Başörtüsü” istemesiyle dikkatleri çekmişti. Hastanede tedavisi süren sağlığı her geçen gün daha iyiye giden Hatun teyze, yaşananları anlattı.
24 Ocak’ta meydana gelen 6.8’lik depremde merkeze bağlı Mustafa Paşa Mahallesinde bulunan Kalay Apartmanı çökmüş, göçük altından ise 13 kişi saatler süren çalışmalarla sağ çıkartılmıştı. O apartmanın enkazından 17 saat sonra sağ olarak çıkartılan 8 çocuk annesi 69 yaşındaki Hatun Kamış, enkaz altından çıkarılmadan başörtüsü istemesiyle dikkat çekmişti.Başını örttükten sonra enkazdan arama kurtarma ekiplerinin desteğiyle çıkan Hatun teyzenin tedavisi Fethi Sekin Şehir Hastanesinde devam ederken, yaşananları İHA muhabirine anlattı.
Enkazın altında üzerine gelen kapı ile hayata tutunduğunu belirten Hatun Kamış, “Kızım dedi ki anne deprem oluyor. Kapıyı tuttum, sallamaya başladı. Kapıyı bıraktım, salona gittim. Kızım aşağı gitmişti, yine geldi. Anahtarı vestiyerin üzerinden almamı söyledi. Kızıma anahtarları aldığımı söyledim. Kapıyı açmak için kapıya gittim. Kapıyı açmak istediğimde kapı açılmadı. Ardından ben ne olduğunu anlamadım, nereden düştüğümü fark edemedim bile. Ne oldu bana derken kızım, bana nerede olduğumu sordu. Salonda olduğumu söyledim. Kızıma bağırmamasını ve biraz sessiz olmasını söyledim. Enkaz altında komşularımız ile konuşmaya başladık. Kapı benim üstüme gelmişti, onunda üstünde vestiyer vardı. Onunda üstü açıktı. Yavaş yavaş bizi çıkarmaya geliyorlardı. O arada bulduğum yeleği aldım ve ağrıyan kolumun altına koydum“ dedi.
“Allah bana kuvvet verdi“
Ekiplerin kendini kurtardıkları esnada başı açık olduğu için utandığını ve başörtüsü istediğini belirten Kamış, ”Beni çıkarmaya başladıklarında yavaş yavaş çıkarmalarını söyledim. Yukarı geldiğimde biraz utandım, durun beni yavaş çıkarın dedim. O esnada yeleği çıkarttım başıma örttüm. Beni çıkarırlarken kızımda orada onu da çıkarın dedim. Kızımda bana beni çıkarmadan gitme anne dedi. Aklıma geldi ve kalabalığın benim başımı görmesini istemedim. Beni öyle dışarı götürmeyin dedim, başörtüsü örteyim öyle beni dışarı çıkarın dedim. Başörtüsü yerine yelek örtmüştüm. Kadın bana başörtüsü verdi, onu aldım ve başıma örttüm. 16 saat sonra kurtarıldım. Çıkarıldığımda kuvvetim yerindeydi, Allah bana öyle bir kuvvet verdi. Kurban olayım Allah’a. Şimdi iyim şükürler olsun” diye konuştu.
Hatun Kamış’ın oğlu Mehmet ise annesiyle birlikte enkaz altında kalan kız kardeşinin cep telefonuyla kardeşiyle iletişim kurduğunu belirterek, “Deprem olmadan önce annem, kardeşim ve kız kardeşim birlikte yemek yiyorlar. Depremden 10 dakika önce kardeşim evden gidiyor. Salona oturmak içen geldikleri esnada deprem oluyor. Kız kardeşim kaçıyor, merdivenlerden aşağı iniyor. Annem içeride olduğu için tekrar geri çıkıyor. Kardeşim anneme seslendiği esnada bina çöküyor. Çelik kapı bir nevi anneme siper oluyor. Bacımla annem yan yana kalıyor. Annem bağırmaya başlıyor, kardeşimin telefonu yanımdaymış. Erkek kardeşimi arıyor, irtibat kurmaya başlıyor. Bir süre kardeşim ile konuşuyorlar ve enkazın altında kaldığını belirterek yardım istiyor. Binanın altında annemgil ile birlikte 8-10 kişi kurtarılmayı bekliyor. Enkazın altında birbirleriyle konuşmaya devam ediyorlar. Enkazdan çıkarıldığı zaman annemin başı açıktı, o şekilde çıkmak istememiş ve yazma istemiş. Tabi üzerinde o esnada bir şal varmış ve onu üzerine örtmüş. Çıkartılırken de AFAD ekibi, anneme yazmayı veriyor. Annem kendi kurtarılınca kardeşimin içeride olduğunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
04.02.2020 15:47:33