Dr. Fevzi Özgönül, son zamanlarda çok kez duyduğumuz ve tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz domuz gribi hakkında çarpıcı ifadelerde bulundu.
Dr. Fevzi Özgönül, “Domuz gribi, adından da anlaşılacağı gibi domuzlarda görülen bir influenza virüsünün değişime uğrayarak insanlara bulaşması ve sonrada insandan insana bulaşır hale gelmesiyle hızla yayılan aşırı ateş yüksekliği, öksürük, boğazda ağrı, gibi rahatsız edici belirtiler ile süren bir solunum yolu hastalığıdır. Ölüme de sebebiyet vermektedir” dedi.
İlk olarak 2009 yılında ABD ve Meksika’da görülen virüsün sonrasında tüm dünyaya yayıldığını anlatan Dr. Fevzi Özgönül, “Virüse H1N1 virüsü adı verilir. 215 yılında Aralık ve Ocak aylarında Ülkemiz de de görülmeye başlanmıştır. Domuz gribi de normal grip gibi, öksürme, hapşırma, ağız ve burun akıntısı ile temas etme, bu sıvılar ile kirlenmiş ellerin dokunduğu eşyalar ile temas etme ( cep telefonu, toplu taşıma koltuk, tutma yerleri vs. )sonucu bulaşır. Bu nedenle bulaşmayı engellemek için hijyen kurallarına uymalıyız. Eğer vücut direncimiz düşükse veya üst solunum yolu hassasiyetimiz varsa kapalı alanlarda nefes alıp verirken maske kullanmalıyız” diye konuştu.
DOMUZ GRİBİNİN BELİRTİLERİ
Dr. Fevzi Özgönül, domuz gribinin belirtileri şöyle sıraladı; “Normal grip belirtileri gibidir. Yüksek ateş, Öksürük, Boğazda ağrı, Burun akıntısı, Genel vücut ağrısı, Şiddetli baş ağrısı, Titreme ve Halsizliktir.
HASTALIK TEŞHİSİ NASIL KONULUR?
Burun ve boğaz akıntısından virüsün belirlenmesi veya kanda virüse karşı oluşan antikorların tespiti ile teşhis konulur. Son yıllarda birkaç saat içerisinde sonuç veren virüsün antijenlerinin tespit edilebildiği test yöntemleri de geliştirilmiştir.
DOMUZ GRİBİ ÖLDÜRÜR MÜ?
Domuz gribi dediğimizde orta çağda yaşanan ve bir çok kişinin ölümüne neden olan hastalıklar aklımıza gelmesin. Tebii tedbirimizi de elden bırakmamak koşulu ile eğer sağlıklıysak, düzenli ve güçlü besleniyorsak, uzun süren bir hastalığımız yoksa ( astım, kronik bronşit, geçirilmiş kanser hikayesi, diyabet, vs gibi ) o zaman korkmamıza gerek yoktur. Çünkü bazen bu hastalığa yakalanan kişi aynı grip olmuş gibi 1 hafta içerisinde güçlü bedenleri sayesinde bu hastalıktan kurtulur. H1N1 diye adlandırılan virüs ilk ortaya çıktığında henüz vücudumuz bu virüse karşı bağışıklık geliştirmemişti fakat 2009 yılından besi bu virüs belki milyonlarca kişiye bulaştı ve bu milyonlarca kişi bu virüse karşı bağışıklık kazandı. Dolayısı ile günümüzde ancak riskli olan kişilerde bu virüs tehlikeli olabilmektedir.
Hatta bazı enfeksiyon hastalıkları uzmanları eğer son 5 yılda grip hastalığına yakalandıysanız bunun büyük çoğunluğunun altında domuz gribinin akrabaları olarak kabul edilen H1N1 benzeri virüslerin etken olduğu grip hastalığıdır diyorlar.
Tabi tüm bu söylenenlere rağmen biz gene de tedbirimizi elden bırakmamız gerekiyor.”
GRİBE KARŞI BİZİ KORUYAN BESİNLER NELERDİR?
Dr. Fevzi Özgönül, son olarak bağışıklık sistemini güçlendirmek için özellikle kış aylarında şu yiyeceklerin sofralardan eksik edilmemesi uyarısında bulundu.
Kırmızı Et, Balık, Ceviz, badem, fındık, Zencefil, Yoğurt, Yeşil Biber, Kırmızı biber, Maydanoz, Brokoli, Lahana, Soğan, Sarımsak, Nar, Portakal, Mandalina, Siyah üzüm, Kivi ve Kuşburnu.”
20.01.2016 11:43:00